English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ M ] / Macey

Macey traduction Français

62 traduction parallèle
Sör Hugo Macey de Farmington.
Sir Hugo Macy de Farmington.
- Şimdi de... - Bay Macey, köpek maması toplantısına geç kalıyorum.
On m'attend à une autre réunion.
Zavallı Macey.
Pauvre Macey!
Bak, Macey, Joey DePalma benim için harika işler çıkarıyor.
Il a fait un travail merveilleux pour moi.
Eğer... Bak, Macey...
Ecoutez...
Macey, Jim, onunla gidin ve dikkat edin.
Macey, Jim, vous irez avec lui.
- Macey Douglas, bu da ne demek oluyor?
Macey Douglas, qu'est-ce que c'est que ça?
Macey Douglas, lütfen şu gaz maskesini çıkarır mısın? !
Macey Douglas, tu vas m'enlever ce masque à gaz?
Macey, diğerleri, çok gençler.
- Macey, les autres- - ils sont trop jeunes.
- Macey, yanımdan ayrılma.
- Macey, reste près de moi. - Oui chef!
Macey, bisikletine bin, parkın iskelesine git.
- Macey! Va au parc d'attractions.
- Macey! - Annemle babam nasıllar?
- Où sont Papa et Maman?
- Hey, Macey.
Macey!
Biraz yatmam lazım Macey. Arka taraf müsait mi?
Je peux m'allonger derrière?
Romantizm benim kılıcım ve kalkanım, Macey.
C'est mon épée et mon bouclier.
Macey, yapma. Beni hala sevdiğini biliyorum.
Je sais que tu m'aimes encore.
- Kendi oğlunun gözü önünde? - Macey, sakin ol.
Devant ton fils!
Bilin bakalım kim spor salonunun arkasında Pam Macey'i halletti?
Devinez qui a peloté Pam Macy derrière le gymnase!
Ya, benim ikinci kocam Macey de eşcinseldi.
Mon second mari, Macey, était gay.
- Jake Macey.
- Jake Macey.
Macey, seni tuttuğum zaman gerek olmayacağını düşündü.
Macey ne le jugeait pas nécessaire comme je t'avais déjà engagé.
Jake, Macey'nin iyi olduğunu bilmesini istedi. Ama onu aramasının güvenli olmayacağını düşündü. Bu yüzden benim cebimi aradı.
Jake voulait que Macey sache qu'il allait bien... mais il a pensé que ce n'était pas sûr de l'appeler, il a appelé mon cellulaire.
- Macey ben.
Macey.
Bir hafta sonu. Buraya geldiğinden beri Macey'nin tek istediği şey bu.
Tu n'as vu Macey qu'un week-end, depuis ton transfert.
Küçük kasaba, az iş Macey'nin şehirden uzaklaşabileceği bir yer.
"Une plus petite ville avec moins de travail et un endroit tranquille pour Macey."
Macey ile işleri yoluna sokmak istiyorum.
Je veux le bien de Macey.
Biz üstesinden geliyoruz, Macey de üstesinden geliyor ve iyi durumda.
Il faut faire avec. C'est ce qu'elle fait.
Macey'nin güvenilirliğe ihtiyacı var daha fazla hayal kırıklığına değil.
Elle a besoin de stabilité et surtout, de ne plus éprouver de déception.
Eğer bir hafta sonu planını daha iptal edersen, dilekçeyi vereceğim. Macey'nin iyiliği için.
Si tu annules encore un week-end, je ferai la demande officielle et ce, pour son bien.
Macey baban geldi.
Macey, ton père est ici.
Macey'ye bir şey olmasına izin vermem.
Rien ne doit arriver à Macey.
Macey sınıfındaki en yüksek notlara sahip.
Macey a les meilleures notes de sa classe.
Macey'yi korumak için suçu üstlendi.
- Il veut protéger Macey.
Macey'e birşey olmasına izin vermeyeceğim.
Je ne peux laisser quoi que ce soit arriver à Macey.
Macey?
Macey?
Jenny, Macey 13 yaşında.
Jenny, Macey a 13 ans.
Jones, Macey'in her şeyi halletmesini sağla.
Jones, assurez-vous que Macey soit bien installée.
Macey'i yolculukta üzmek istemedim.
Je ne voulais pas bouleverser Macey pendant le trajet.
Sadece güneş batana kadar zamanımız var. Sonra şeytan Macey için geleceğini söyledi.
Mais nous n'avons que jusqu'à la tombée de la nuit, et ensuite le démon à prévenu qu'il s'en prendrait à Macey.
Başka birini öldürmek için Macey'i kullanabilir.
Il a peut être chargé quelqu'un d'autre de tuer Macey.
Macey sınıfındaki en yüksek nota sahip.
Macey a les meilleures notes dans sa classe.
Ama Macey'in kazasından beri ikimizinde kırılmış olduğunu düşünerek davranıyorsun ve bizi düzeltmek istiyorsun.
Mais depuis l'accident de Macey, tu nous traites comme si nous étions brisés et que tu devais nous réparer.
- Macey...?
- Macey...?
Oh, Tanrım. Macey.
Oh mon dieu.
Macey ele geçirildi.
Macey a été possédé.
Macey, hala orada olduğunu biliyorum.
Macey, je sais que tu es encore là.
Macey asla tekrar gelmeyecek.
Macey ne reviendra jamais.
Ve Macey'nin tıbbi ihtiyaçları için olan sigorta ödemelerinin de sonu gelir.
et mettre fin aux paiements des assurances pour les frais médicaux de Macey.
Marcy'e zarar verdiğim için.
D'avoir blessé Marcy. - Macey.
- Bize izin ver, canım. - Elbette. - Zavallı Mace.
La pauvre Macey a eu une crise cardiaque, ne lui en provoquez pas une autre.
Macey burada.
Macey est là.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]