Maggie traduction Français
5,897 traduction parallèle
Maggie?
Maggie?
Maggie.
Maggie.
Çekil kapıdan Maggie.
Éloigne-toi de la porte, Maggie.
- Maggie!
- Maggie!
Evine git Maggie.
Rentre chez toi, Maggie.
Maggie!
Maggie!
Maggie! Wade!
Maggie!
Maggie, iyi olduğunu söyle de gidelim.
Maggie, tu me dis que tu vas bien, et nous partons.
- Maggie, ne oldu?
Maggie, qu'est-il arrivé?
Kendine gel! Maggie!
Contrôle-toi!
Kendine gel!
Maggie! Contrôle-toi!
Peki, henüz Maggie'nin kararını duymadık.
Eh bien, nous n'avons pas encore entendu Maggie.
Hey bak, Maggie sana veda kartı yapmış.
eyé, regarde, Maggie t'a fait une carte d'adieu.
En azından Maggie bizi eve uçuruyor.
Eh bien, au moins Maggie peut nous conduire à la maison.
- Bir güzergah ayarla, Bay Maggie.
Mettez le cap, M. Maggie.
Ben, Maggie, durum. Geri çekilin.
Ben, Maggie, en arrière.
Senin vaftiz anneni zorla Maggie Pistol yaptığımı hatırlıyorum çünkü George Michael'in gey olduğunu iddia etmişti.
J'avais étranglé ta marraine, Maggie Pistol, pour avoir dit que George Michael était gay.
Sanıyorum, bıyıksız bir adamı öpmenin, tuzsuz yumurta yemek gibi olduğunu Maggie Thatcher söylemişti.
Comme disait Maggie Thatcher... "Embrasser un homme sans moustache c'est comme manger un œuf sans sel."
Ama hiçbir yere gitmiyorum Maggie!
Hey, je ne vais pas aller Maggie côté.
Maggie ile birlikteydim.
I Was avec Maggie.
Maggie.
Maggie?
Yapma Maggie, eminim çok müthiş bir konuşma hazırlamışsındır ama enerjini boşa harcama.
Non Maggie. Je suis sûre que tu as préparé un petit discour théatral mais tu n'y arriveras pas, économise ton énergie.
- Lanet Maggie Radcliffe!
Satanée Maggie Radcliffe!
- Maggie.
Maggie.
Maggie, selam. Benim.
Maggie... c'est moi.
Maggie'nin şifresi 4'lü bir şeylerdi galiba.
Je crois que le code de Maggie c'est 4 et quelque chose...
- Bu bir Prosecco, Maggie'nin en sevdiği.
Du Prosecco, le préféré de Maggie.
Maggie daha 27 yaşında.
Maggie n'a que 27 ans.
- Onu sevmiyorsun çünkü Maggie ile çıkıyor.
Tu ne l'aimes pas parce qu'il sort avec Maggie.
Özür dilerim, Maggie.
Je m'excuse, Maggie.
Arkadaşım Maggie'de kalıyorum.
Je suis allée vivre avec mon amie Maggie.
Evet, ev arkadaşım Maggie ile.
( Liza ) Avec ma colocataire, Maggie.
Farklı bir şey mi yaptın şeyinle... boş ağırlığa 180 sterlin verdi.
Salut, Maggie... Encore célibataire?
Seni görmek güzel, Maggie... her zamanki gibi yalnız mısın?
Tu déshabilles encore la croupière? Que se passe-t-il?
Maggie, öylesine genç bir adamla ata binebileceğimi düşünemiyorum.
Tu t'es droguée toute seule.
Maggie'yi uyandırmak istemiyorum.
Je ne veux pas la réveiller.
Maggie, Josh'u hatırlıyor musun?
Maggie, tu te souviens de Josh?
Bu ev arkadaşım, Maggie.
Voici ma colocataire Maggie.
Craigslist Maggie'yi atlatıp içmeye gidebilir miyiz?
On peut envoyer bouler Maggie Craiglist et enfin aller boire un verre?
Phil'e ÇıIgın Maggie gibi yaklaşmak istediğine emin misin?
Tu es sure que tu veux lâcher Maggie la folle sur Phil?
Craigslist Maggie senin akıI hocan veya başka bir şey mi?
Est-ce que Maggie Craiglist est ton mentor ou quelque chose comme ça?
Kahpelerim var, Maggie. Hüküm sürüyoruz.
J'ai des salopes, Maggie, et on gère.
Tayfamla gece vakitlerine kadar takıIdığım ÇıIgın Maggie değil misin sen?
Tu es fâchée que je sois restée avec ma bande hier soir?
Gerçekten çok güzel, Maggie.
C'est vraiment superbe, Maggie.
Maggie, gençmişim gibi geçinmem senin fikrindi.
Me rajeunir était ton idée.
Maggie galeriden kovulmuş.
La galerie a lâché Maggie.
Maggie benim arkadaşım.
Maggie est mon amie.
Eğer sen... Craigslist Maggie ile yakınsan, ben de yakınım.
Si tu es amie avec Maggie Craiglist, alors moi aussi.
Maggie, sen olmazsan New Jersey'a dönüp kitap kulübümle Bridget Jones'un kokteyllerini içiyor olurum.
Maggie, sans toi, je serai dans le New Jersey, à picoler comme Bridget Jones avec mon club de lecture.
Maggie, çalışmalarına Artnet'te göz attım da Gerçekten özel bir yeri hak ediyorlar.
Maggie, j'ai regardé ton travail sur Artnet, et ça mérite un endroit spécial.
Hadi, Maggie.
Allez, Maggie.