Mamy traduction Français
140 traduction parallèle
- Büyükanneme mektup yazıyorum.
J'écris à mamy. Très bien.
- Büyükannesinde.
Chez Mamy.
Anaokulundan sonra hep büyükannesine gider. Bu daha önce sana enteresan gelmiyordu.
Elle va toujours chez Mamy.
- Bunun için çok çalıştı anneanne.
- Il s'est donné un mal fou, Mamy.
Bana nine derler...
On m'appelle Mamy...
Davul Nine, seni hiç gerçekten tokmakladılar mı, Davul Nine?
Et Mamy-Tromblon, elle s'est déjà fait trompée?
Nasılsın nine?
Allô, mamy, comment ça va?
Kadınlar için Tanrı'nın bir lütfu olmadığını söylerdi annem.
Mamy a raison. T'es pas un cadeau.
Anne... Beni neden Alexander ile önceden tanıştırmadın?
Mamy, pourquoi tu m'as pas présenté Alexandre?
Hayır anne.
- Non, mamy.
Annem söyledi.
Mamy m'a tout raconté.
Büyükannem ve büyükbabam orada mı?
Papy et Mamy seront là?
Suzy ve Tippy ve Anne ve Baba ve Bebek birlikteler sonsuza dek.
Il y a Suzy et Tippy et Mamy et Papy et Baby, à nouveau réunis pour toujours.
Tam olarak bilemiyorum, ama Zurg'ün her zamanki gibi Galaksiyi yok etme... planı olduğundan eminim efendim.
C'est ce que me disait Mamy Zurg, et elle était très méchante.
Küvet eggnogu, tam da ninemin yaptığı gibi.
Du lait de poule dans une baignoire, comme mamy en buvait.
Büyükannemin yanında "bok çuvalı" dediğim zaman ağzımı sabunla yıkaman gibi mi?
Comme me savonner la bouche parce que j'avais dit crotte à mamy?
Ali Palli annen odadayken hayalarınla oynaman hoş değil.
Ali-Palli, ce n'est pas correct de jouer avec le chien quand mamy est là.
Peki bu tesadüf mü? Anneannemin bir gün Jewleeard'a gitmem konusunda benimle konuşması? Evet.
C'est une coïncidence si Mamy m'avait parlé de Jewleeard?
O sadece büyük bir gerzek. Gerzek falan değil.
C'est pas vrai, il a parlé à Mamy!
... Anneciğin seni ninenin yanına götürüyor.
C'est maman qui t'emmènes chez mamy.
Unut nineyi, puşt herif!
Il va pas aller chez mamy!
"Cennette büyükbaban ve büyükannen var."
"Au paradis... Papy et mamy..."
Büyükbaba ve büyükannen
Papy et mamy...
Sonra büyükannem nasıl hile yapıldığını öğretti.
Et Mamy m'a appris à tricher.
Sigara diyorum, nine!
Mamy, des cigarettes!
Sen konuşma nine!
La ferme, Mamy!
Büyük annem dua etmemi söyledi ve seni televizyonda gördüğümde bana yardım edeceğini biliyordum.
Mamy m'a dit de prier, donc quand je vous ai vu à la télé, j'ai su... - que vous m'aideriez. - S'il vous plait.
Gidip büyükanneni arayacağım.
Je vais appeler mamy!
Büyükanne Pat!
Mamy Pat!
Internette bir büyükannenin kıçını seyrederken penisini yaraladı. Sana biraz zaman vereceğim.
Il a fini sur internet avec la bite dans le cul d'une mamy, voilà pourquoi je vais vous laisser une chance.
- Bak büyükanne, bir domuz!
- Regarde, Mamy, un cochon!
Anneannem geliyor sanmıştım.
Je pensais que mamy venait.
Hey, büyükanne.
Hé, mamy.
Baba, oraya çıktığında, sence, büyükbabamların evlerinin resmini çekebilir misin?
Papa, quand tu seras là-haut, tu crois que tu pourrais prendre en photo la maison de mamy et papy.
Mamy, sen kal.
Mamie, reste.
- Ninecim, yağmurluğa ihtiyacım yok.
Mamy, j'ai pas besoin de K-Way.
Peki sonra annem ne olacak?
Que va-t-il advenir de mamy?
Büyük anne!
Mamy!
Baba anne : ... sensiz hiçbir şeyin anlamı yok maskenin bile.
Mamy, sans toi, plus rien n'a de sens.
Geçti artık, Büyük anne.
Ça va aller, mamy.
Büyük anneme dokunma, anladın mı? Dinle, dinle.
- Tu touches pas à ma mamy.
ÏAbuelita!
Mamy.
ÏAbuelita!
Mamy!
- Büyükannemin kamburu var.
- Ma mamy est bossue.
Ama, yo, lütfen, bize babanenin kamburundan biraz daha bahset.
Mais non, pitié, parle-nous de la bosse de ta mamy.
Büyükannesi, yine.
Mamy, comme toujours.
Tamam, selam, ah, Bay Şeytani imparator. Nasılsınız?
Mamy Zurg serait fière de moi.
Beni durdurmaya çalışma Stan!
C'est ce que veut ma Mamy!
Haklısın Stan.
Tu as raison, Mamy flotte pas dans l'air pour me juger.
Büyük anne!
- Mamy, non!
Evet çocuğum uçacağım.
- C'est promis, mon enfant. - Mamy.