Marsilya traduction Français
408 traduction parallèle
İspanya ajanımızla buluşmak için Marsilya'ya gitmen emredildi sadece.
Vous allez juste à Marseille pour rencontrer notre agent espagnol.
- Marsilya'dan sanırım.
- De Marseille, je pense.
Marsilya'da da aynısını yap.
Vous ferez de même à Marseilles.
Artık ne Paris, ne Marsilya...
Il y a plus de Paris... Il y a plus de Marseille...
Sen, Marsilya'da daha iyi kırbaççılarımız mı var diyorsun?
Votre bourreau est meilleur a marseille? Oui.
4 yıl önce Marsilya'da tutuklanmışsınız.
- Vous avez été pris dans un tripot il y a 4 ans.
Marsilya'dan olduğuna göre safranlı balık çorbasına bayılıyor olmalısın.
Étant de Marseille, vous devez adorer la bouillabaisse.
Nikel cevheri yüklü Ville de Nancy gemisiyle Marsilya'ya geçit yoluyla gitmem istendi.
Je devais prendre le Ville de Nancy qui transportait des minerais afin de rejoindre Marseille.
Panama Kanalı'ndan geçtikten sonra Ville de Nancy dümeni Marsilya'ya çevirdi.
Traversant le canal de Panama, nous mîmes le cap sur Marseille.
Marsilya'ya varır varmaz onları polise teslim etmeni elbette.
Les remettre à la police à Marseille dès notre arrivée.
Çok şükür Marsilya'ya vardığımızda onun sözü son söz olmayacak.
Mais il changera de ton, à Marseille.
- Biliyor musun, hâlâ yapabiliriz. Marsilya'dan Portekiz vizesi alırız, oradan da gemiyle...
- On pourrait y aller, embarquer à Marseille pour le Portugal et partir en bateau pour...
Emirlere uyup Marsilya'ya gidersem neler olacağını biliyorsun.
Si j'obéis aux ordres et rejoins Marseille, l'inévitable se produira.
Kaptan Malo'yu Marsilya'ya geceleyin varması için ikna edebilir misiniz?
Persuaderiez-vous le capitaine Malo d'atteindre Marseille de nuit?
Marsilya'ya mı?
Marseille? Pourquoi ça?
Ya Marsilya'ya ulaşmazsan?
Si vous ne débarquiez pas à Marseille?
Marsilya'ya ulaşmam gerekiyor.
Je dois y débarquer.
Marsilya'ya doğru gitmiyoruz.
Nous n'allons plus à Marseille?
Şu andan Marsilya'ya ulaşana dek, bu gemide benim emrimde çalışacaksınız.
Je prends le commandement jusqu'à Marseille.
Özgürlüğünüzü verecek olursam, bu gemiyi Marsilya'ya götürmek için şeref sözü veriyor musunuz?
Vous serez libre si vous me donnez votre parole - de faire route sur Marseille.
Bu geminin Marsilya'ya gitmesine yardımcı olacak herkese Vichy hükümeti adına tam kapsamlı af sözü veriyorum.
Ceux qui m'aideront à rejoindre Marseille seront graciés par le gouvernement de Vichy.
Başka yerlere farklılaşan Marsilya'nın gelenekleri...
A Marseille, c'est pas comme ici.
Şapşal herif, Marsilya'da insanlar elleriyle şarkı söylemez mi?
A Marseille, on chante avec les mains.
Sabah 5'teki Marsilya trenine bineceğim.
Je prends le train de 5 heures pour Marseille.
İnsanlar genellikle kendilerine Paris ya da Marsilya demez, değil mi?
Personne ne s'appelle Paris ou Marseille.
Çocukları aldı ve Marsilya'ya kardeşinin yanına gitti.
Oh, elle a pris les enfants et a déménagé chez son frère à Marseille.
Babana söyle kardeşinin soyadı Pastine ve Marsilya'da yaşıyor.
Dis à ton père que le nom du frère à Marseille est Pastin.
Geçen hafta Marsilya'da... bir önceki hafta Avignon'da ve gelecek hafta Aix-les-Bains'da.
La semaine dernière, Marseille. La semaine d'avant, Avignon. La semaine prochaine, Aix-les-Bains.
Marsilya'dan Monako'ya kadar uzanan kumarhaneleri plajları ve meyhaneleri dolduran bu çılgın insanların arasında uyuyormuş gibi dolaşıyordu.
Elle évoluait parmi ces dingues, dans les casinos, les plages ou les bagarres, de Marseille à Monaco, comme si elle était sous novocaï : Ne.
Torino'yla Trieste, Marsilya ve Fas.
Turin, Trieste, Marseille et Mogador.
1892 Noel'ini hatırlıyorum. Marsilya'daydım.
Je me souviens de Noël 1892 à Marseille.
Şimdi, beyefendi, trenle Marsilya'ya oradan vapurla Süveyş kanalıyla Bombay'a, Hindistan'ı trenle geçerek,..
Le train jusqu'à Marseille. Le vapeur pour Bombay, via Suez.
İşte Marsilya biletleriniz.
Voici vos billets pour Marseille.
Onlara Marsilya'dan ne kadar uzakta olduğumuzu ve yola devam etmek için nasıl bir araçları olduğunu sor.
Demande-leur si on peut gagner Marseille. Bien.
Marsilya'ya çok uzun bir yol var.
Marseille est loin d'ici.
Marsilya'ya hızlı bir yolculuk için teknesini kiralamak istiyordum.
Je voudrais louer son bateau.
Şimdi yola çıkarsan 10 saat içinde Marsilya'da olursun.
Vous serez à Marseille dans 10 heures.
Bahisler düşmesine rağmen... Fogg'un Marsilya'dan Brindisi'ye giden Mongolia'yı zamanında yakaladığını biliyoruz.
Même si sa cote descend, on sait que Fogg arrivera à temps pour embarquer sur le Mongolia.
Marsilya'daki Stillman üssünden görüldü.
Une autre indication de StiIIman depuis marseille.
Hayir, Marsilya'liyim.
- Non, de Marseille.
Toni'nin tavsiyesi üzerine Marsilya'dan ariyorum.
J'appelle de la part de Tony, de Marseille.
Beyefendinin ikram ettiği yiyeceklere rağmen... Marsilya'da değiliz sanırım.
Je suppose que nous ne sommes pas à Marseille, malgré ce que cet homme nous a offert à manger.
Nice'ten Marsilya'ya sohbet etmişler.
Ils se sont parlé entre Nice et Marseille.
Elbette, Akdeniz'de Marsilya'nın yakınında bir Fransız üssü.
La base française près de Marseille.
Marsilya'da deniz kenarında bulunan küçük bir barı işletiyor.
Il tient un petit bistrot à Marseille, face à la mer.
"Paris, Marsilya ve Lyon'da banka soygunları..."
" Cambriolages de banque :
Asya ülkelerindeki tüm eroini satın alarak büyük alıcılarına toptan satmayı planladığı için hepsini Marsilya'ya kaçırdı.
Il a acheté la totalité de la récolte d'héroïne d'un pays d'Asie et l'a fait passer à Marseille, où il compte la revendre en gros à ses principaux clients.
En azından karşıma çıkan insanlar burjuvaydı bizim Lyon veya Marsilya'daki insanlar gibilerdi.
- Les gens que je fréquentais étaient bourgeois, comme on peut l'être à Lyon ou à Marseille.
Bir adresiniz olmasını beklerken Marsilya'ya, postaneye isme para gönderirim.
Poste restante à Marseille, en attendant que vous ayez une adresse.
Marsilya
écoute, Anne,... je crois que je vais descendre à la cabine,... voir si tout va bien.
Beni Mouche diye çağırırlar. Fransız vatandaşı, Marsilya'da doğmuş.
On m'appelle Mouche.