English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ M ] / Mass

Mass traduction Français

316 traduction parallèle
The individual personality, having hardly had time to become conscious of itself... dissolved in the mass, and the mass itself became dissolved in the revolutionary élan.
The individual personality, having hardly had time to become conscious of itself... dissolved in the mass, and the mass itself became dissolved in the revolutionary élan.
- AVUKAT BURLEYVILLE, MASS.
- AVOCAT BURLEYVILLE, MASS.
Prens Dresden'de öldü, ve Sebastian, Kyrie ve Gloria'dan oluşan Grand Mass'ini yeni prense ithaf etti.
Cette année-là le prince régnant à Dresde était mort, et Sebastian dédia au nouveau Prince Electeur en très-profonde dévotion une grand-messe consistant en Kyrie et Gloria.
Sebastian, Kral August'a adadığı Mass'in ardından, şimdi bir büyük Credo bestelemişti.
Suite à la messe qu'il avait dédiée au roi August,
Luther'e tepkiler çok yoğundu.
La réaction contre Luther était plein de cries. Kyrie de Mass "cum Giubilate" La lutte en Europe était pour l'autorité.
Büyük Bulvar Köprüsüne çıkan Memorial Yoluna sür.
Passe par le Memorial Drive puis le pont de Mass Avenue.
Ben, Mass caddesine bir şeyler yemeğe gidiyorum... sen de istermisin?
Je vais à mass avenue, Prendre quelque chose à manger. Tu veux y aller?
... medya bütün dinlere erişim sağlar.
Donner accès aux mass-médias, aux représentants de toutes les religions.
Gloucester, Mass? Benimle dalga mı geçiyorsun?
Vous rigolez ou quoi?
- Neyi? - Her Pazar, Mass'e gidiyorsun.
- Tu vas à la messe chaque dimanche.
Ne Sistine Şapeli ne de B Minor Mass.
Ni la chapelle Sixtine, ni la Messe en si mineur.
Senin hastanende yeni bir cerrah var, Mass General'dan gelmiş.
L'hôpital a un nouveau chirurgien. Les doigts de fée du Massachusetts.
Tanya, Boston, Mass General'ın müdürü, Mercy Hartford'la bağlantıya geç.
Appelez, dans l'ordre, Boston, Mercy, Hartford.
Mezun olduktan sonra, ihtisasını, Mass General'da benim yanımda yapmasını istemiştim. İhtisasını bitirince, cerrahi ekibe katılmasını istedim.
Je lui ai proposé de faire son internat à Boston et à la fin de son internat, je lui ai proposé de rejoindre notre équipe.
Ne kadar süredir, Mass General'da bölüm şefisiniz?
- Et à Boston?
- Doktor Kessler, 7 ay önce Mass General'da, cerrahi şefi pozisyonu müsaitti.
Il y a 7 mois, le poste de Chef de clinique est devenu vacant.
- Doktor Kessler. Doktor Hill'in, Mass General'daki ihtisası sırasında, birçok kez değerlendirme yazmışsınız.
Pendant l'internat du Dr Hill, vous avez rédigé plusieurs rapports.
O Mass General için üzülsün.
Pour sa réputation, oui.
Mass Tar Wong beni arayabilirsiniz.
- Appelez-moi Si-Fou.
Benim soyadım Wong, ismim Mass Tar. M-a-s-s T-a-r şeklide heceleniyor! Mass Tar Wong.
Je suis Wong Si-Fou, un de vos admirateurs.
Mass Tar Wong, kız öğrencileri acemi bulur. Kızların Kung-Fu öğrenmesi zordır.
Maître Wong, vous avez beaucoup de disciples!
Erkeklere ders vermek ilgimi çekmez. Mass Tar Wong, çok alçak gönüllü sünüz?
Vous êtes trop modeste!
Mass Tar Wong, sizler...
Vous tenez un...
Mass Tar, o fahişe mi?
Elle travaille ici?
Seni öğrencim olarak alırsam, seni Mass Tar ( usta ) olarak çağırmalıyım?
Si vous devenez mon élève, la situation sera pire encore.
Böylece, Mass Tar'ın ustası olursun!
Pourquoi? Vous ne serez que mon maître.
Ben Mass Tar Wong'um.
Je suis Wong Si-fou.
Mass Tar'ı koru!
Allons retrouver Wong Si Fou.
Kitle iletişimin ilk kuralını unuttun, Elliot.
Vous oubliez la première règle des mass media!
Bilinen konuyla ilgisi olan davalı saygıdeğer mahkemenin eyaleti yönettiği Mass. C.H.'nin B14-8-2-GMC-4-1, alt bölüm 98f ve 20C4 alt bölüm 7, fıkra 26'ya göre hareket etmek istemektedir.
Voici le défendeur dans l'affaire en cause, conformément au code pénal, section B14-8-2-GMC-4-1, sous-section 98F et 20C4, sous-section 7, clause 26, devant l'honorable tribunal du Commonwealth.
Cambridge, Mass'da prototip bir soğutucu bölgedesiniz.
Vous êtes dans l'unité de traitement des gelures de Cambridge.
Ve Maas... Maas'ı devre dışı bıraktı.
Mass s'est emparé de Maas.
- Mass...
- Mass...
Ziggy Stardust kitlesel medya.
Ziggy Stardust, c'est mass media.
Cornell'e gittim, sonra U-Mass'de Çim Yönetimi mastırımı tamamladım.
Je suis allée à Cornell, j'ai fait une maîtrise de gestion de gazon.
- U. Mass, Amherst, B.U.
U. Mass, Amherst, B.U.
Mass, bu çocukları oynatmak için tek yol bu.
C'est le seul moyen de les avoir dans l'équipe.
Ben, fotoğrafları medyada görünmesi için çekiyorum.
Je fais mes photos pour les mass media.
Zanlı basın mensuplarını hedef alan Toplu Medya Katili olarak tanınıyor.
On a identifié le tireur : C'est le Meurtrier des Mass Media, qui vise la presse.
Hop, hop, hop. Toplu Medya Katili mi?
Le Meurtrier des Mass Media?
Yine Mass'de olduğumu sanıyor.
à € la messe.
Mass General'de yer ayırmalıydım.
J'aurais dû prendre le poste à Mass General.
Adı Wendy Mass.
Elle s'appelle Wendy Mass.
Bayan Mass, otobüs'e bindiğinizi söylemiştiniz.
Mme Mass, vous avez dit que vous aviez pris le bus.
Bayan Mass, bu Yüzbaşı Stottlemeyer.
Mlle Mass, voici le capitaine Stottlemeyer.
Bayan Mass, nasılsınız?
Mme Mass, comment allez-vous?
Bayan Mass katilin sesini tanıyabileceğinden oldukça emin?
Mme Mass est plus ou moins sûre... qu'elle pourrait reconnaître la voix de l'agresseur.
Bayan Mass, Acele etmeden, dikkatlice dinlemenizi istiyorum, tamam mı?
Mme Nash... je veux que vous preniez votre temps... et que vous m'écoutiez très attentivement.
İşte Bayan Mass gidiyor.
Oui, voilà Mme Mass.
Mass, iyi misin?
Massif? Ca va?
Affedersiniz, Bayan Mass?
Mme Mass?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]