Maura traduction Français
1,202 traduction parallèle
Maura, beni duydun.
Guéris. Tu m'as entendue.
İçimden 40 kalibre mermi geçti, Maura.
Une balle m'a traversée.
Maura, iyi misin?
Maura, ça va?
Ben konuşurken, hiç duydun mu....... "falan, falan Maura, falan, falan"?
Quand je parle, entends-tu : "Bla bla bla, Maura, bla bla bla"?
Çok korktum Maura. Yine de yaptım.
J'avais si peur, et je l'ai quand même fait.
Anne, aslında seni yalnızca Maura ve ben duyabiliyoruz.
Maura et moi sommes les seules à t'entendre.
Hadi Maura.
Allez, viens pousser.
Bana Maura diyebilirsin.
Appelez-moi Maura.
Fermuara benziyor, Maura.
On dirait un zip.
Arabası nerede kaldı, Maura?
Où est sa voiture?
Birisini yatağa atabilmek için yapıyor, Maura.
Il le fait pour tirer son coup.
Maura, nedir bu?
C'est quoi?
Maura, kızın yüzündeki izle valizin fermuarını karşılaştırabilir misin?
La marque sur sa joue... Elle pourrait venir de la fermeture?
Maura'nın tatmasını istedi.
- Elle voulait le faire goûter à Maura.
- Hadi, Maura.
- Allez. Monte.
Kardeşim rezilin tekidir Maura tam olarak sevimli rezil bir suçludur.
Mon petit frère est un raté. C'est un criminel raté bien que totalement adorable.
Maura! Ben Dr. Isles, yine arıyorum.
C'est encore le Dr Isles.
- Maura.
- Maura.
Bence bir sopa, Maura.
C'est une batte.
Burada asla kalmamalıydı, Maura.
Il aurait jamais dû loger ici.
- Maura'nın eşyaların mı sattın? - Ne?
T'as gagé les affaires de Maura?
Maura'nın evi soyuldu.
Sa maison a été cambriolée.
Maura, yüzünde "davayı çözecek bir şey buldum" ifadesi var.
À te voir, je dirais que t'as une intuition.
Maura ilk kurbanımız üzerinde bir şey bulmuş.
Maura a trouvé quelque chose sur la première victime.
Maura bütün eşyalarını geri aldı.
Maura a récupéré ses affaires.
Maura, ihtiyacın olduğu kadar kalabileceğini söyledi.
Maura a dit que tu pouvais rester.
Hadi ama Maura, böyle giderse ülser olacaksın.
Tu vas finir par avoir un ulcère.
Maura, vurulmuş mu, bıçaklanmış mı?
Abattu ou poignardé?
Maura, rol gereği.
Maura, ils font semblant.
Dr. Maura Isles.
Dr Maura Isles.
Peki Maura.
Bien sûr.
Güya Maura'larda olacaktım.
Merde. Je devrais être chez Maura.
Evet, bu iyi bir espriydi, Maura.
Oui, c'est une bonne blague.
Maura, özür dilerim.
Excuse-moi.
Bu Dr. Maura Isles.
C'est le Dr Maura Isles.
Maura, zahmet olmazsa bize bir içki getirir misin?
Peux-tu aller nous chercher à boire?
Maura'nın seni neden sevdiğini görebiliyorum.
Je vois pourquoi Maura vous apprécie.
Maura benim en iyi arkadaşım.
Maura est mon amie.
Tuhaf. Maura kime çekti acaba.
Je me demande de qui Maura tient ça.
Yaşıyor Maura.
Elle est en vie, Maura.
Maura, kimliği belirsiz kızın üzerinde Stony Brook civarını daraltabilecek bir şeylere bak.
Maura, cherche quelque chose sur Jane Doe qui peut limiter la position autour de Stony Brook.
Maura, 17 yaşında olduğunu söylememiş miydin?
Maura, tu ne m'a pas dit qu'elle avait environ 17 ans?
- Hadi ama Maura.
- Allez, Maura.
Hâlâ âdet görüyor musunuz, Bayan Rizzoli?
Maura! Mon Dieu.
Maura!
Non.
Merhaba, Maura.
Salut Maura.
Maura, bize kurşun yarası hakkında daha ne söyleyebilirsin?
Que peux-tu nous dire sur sa blessure?
Maura'yı nerede bulabileceğimi söyler misin diyecektim.
Tu saurais où est Maura?
Maura kalmanı istiyor.
Maura aussi.
Tanrım, Maura, keşke gelebilsem ama hayır.
Maura, j'aurais bien voulu...
Lütfen, Maura.
S'il-te-plaît Maura.