English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ M ] / Maviş

Maviş traduction Français

257 traduction parallèle
Şarkısı var ya ; "Maviş, maviş."
Vous savez, celle des yeux bleus
Sen duymamış ol, Mavis.
Je ne connais rien aux chevaux.
Nereye gidiyoruz?
Du calme, Mavis.
Mavis, mutfağa gidip bir çay iç. - Gerekirse çağırırım.
Allez prendre un thé, je vous sonnerai.
Hadi Mavis, gidelim.
Viens, Mavis, on s'en va.
Alice, Alice... Mavis, benim adım.
C'est Mavis, mon nom.
Mavis ve Sylbill'in kazanma yöntemleri var
Il faut dire que Mavis et Sybille Avaient l'art de charmer
Sana birşey göstermek istiyorum.
Mavis, viens voir.
Bu da Mavis.
Voici Mavis.
Mavis, Bay Travis'e nazik davran.
Sois gentille avec M. Travis.
Mavis.
Mavis.
- Ne oldu Mavis?
- Qu'y a-t-il, Mavis?
Yine deneyelim. Sen yataktan ayrılma Mavis.
Reste sur le lit, Gaby.
Mavis, Holly ve April'ın yardımlarıyla.
J'ai ete aidee par Mavis, Holly et April...
Mavis, sihirli düğmeye bas, lütfen.
Mavis, appuie sur le bouton magique, s'il te plaît.
Bak şimdi, nefret ettiğim bir arkadaşım vardı, Mavis TaImadge, hatırIadın mı?
Ecoute, te souviens-tu de cette amie que je déteste, Mavis Talmadge?
- İyi, bu akşam açıIışta yaşIı Mavis'i sıkıştırmanı istiyorum.
- Je veux que ce soir, au vernissage, tu fasses ton numéro de charme auprès de la vieille Mavis.
Mavis TaImadge, sıkıştırmaya değer biri değiI.
L'idée d'avoir à charmer Mavis Talmadge ne m'emballe pas.
Washington'da hiç kimse Mavis kadar zengin değiIdir.
Personne à Washington n'est aussi riche que Mavis.
Yani Corinne, Mavis TaImadge çözüme giden yoIdur.
Corinne, Mavis Talmadge est ta bouée de secours.
- Mavis.
- Mavis.
İki miIyon doIar bu sergiyi kurtaracaktır, ve tüm dünya, Amerikan başkanIarının eşIerini, tümüyIe yeni Mavis TaImadge Pavyonu'nda keşfedebiIir!
Deux millions de dollars sauveront cette exposition, et le monde entier découvrira les premières dames d'Amérique dans le tout nouveau pavillon Mavis Talmadge!
Mavis!
Mavis!
Mavis, Brad- -
Mavis. Brad.
Hey, Mavis, gel benimle bir içki iç, dert ortağım!
Mavis, viens me tenir compagnie!
Ağlama, Mavis.
Ne pleure pas, Mavis.
Doğru, Mavis.
- C'est exact, Mavis.
Şerif? Evet, Mavis, devam et.
- Oui, Mavis, vas-y.
Devam et, Mavis.
Vas-y, Mavis.
- İyi iş, Mavis.
- Bon boulot, Mavis.
Şüphelinin odasında bir şey bulamadım, ama kesinlikle koridorun sonundaki odada bir şey buldum.
J'ai rien trouvé dans la chambre du suspect... mais j'ai trouvé autre chose dans la chambre au bout du couloir. Merci, Mavis.
Sağ ol, Mavis. Sizi buraya sürüklediğimiz için özür dileriz, ama şu işi halledeceğiz... sonra işinize geri dönebilirsiniz.
Désolé de vous traîner en bas, mais on va débrouiller ça... et vous pourrez retourner à vos affaires.
Mavis, hey.
Mavis...
Mavis orada mı?
Oui. Mavis est là?
Bana Mavis'in hangi cehennemde olduğunu söyleyin!
Dites-moi où est Mavis!
Evet, ama Mavis'in aldattığından emin değiliz adamım.
Rien ne dit que Mavis te trompe, mec.
Mavis'le görüşmem var.
J'ai une visite de Mavis.
Kadınım, Mavis.
Ma nana. Je l'ai appelée.
Evet, kadınım, Mavis'le.
- Oui, ma nana, Mavis.
- Mavis, senin ömrün boyunca burada kalacak olmana... -... rağmen seninle evlenmek mi istiyor?
Elle veut t'épouser bien que tu aies pris perpétuité?
Bana Mavis'i neden sevdiğini anlattın, değil mi?
Tu m'as dit pourquoi tu aimais Mavis.
Adamım, Mavis'ten mektup var.
Salut, mec. T'as reçu une lettre de Mavis.
Gülünç olma, Mavis ( Ardıç Kuşu ).
Ne sois pas ridicule. Allez, hop, Argo!
- Zeyna! - Kapa çeneni, Mavis.
- Tais-toi, c'est important.
Görüyorsun Mavis, bütün yapman gereken kibarca davranmak.
Il suffit d'être gentil.
Elbette mi? Harry, sen çok yüksek ahlaklı bir yerdesin. Ben başarmak için çok az çabalıyorum.
pendant que tu regardes tout de haut, moi j'essaie de survivre pourquoi pas soutirer de l'argent de mavis?
Sen niye Mavis'ten para yürütmedin? Ne kadar parası olduğunu anlatmayı severdin. Niçin ondan para sızdırmadın?
tu dis qu'elle est pleine aux as une petite extorsion mavis, en effet est extraordinairement riche malheureusement, elle n'a aucun sentiment de culpabilité peut-être parce que tu l'as larguée ya d'autres sortes de culpabilités... malgré mes insinuations elle veut pas comprendre
- Anlamıyorsun. - Evet, anlıyorum. - Hayır.
tu comprends pas - mais si je comprends bien je crois pas j'étais pas toujours en rage, n'utilise pas joanna contre moi je t'emmerde avec mavis?
Ben seni Mavis konusunda azarlıyor muyum hiç? Ben senin başına kakıyor muyum? Yapabilirim.
je le pourrais si je voulais - tu pourrais pas je m'abstiens - tu pourrais pas, j'ai la situation en main de qui?
- Kimi? - Kendimi. Joanna'nın sana yaptığını Mavis'in bana yapmasına izin verir miyim sanıyorsun?
- ma situation je laisserais mavis me faire ce que joanna t'a fait?
Beni sanatsal ya da fiziksel açıdan hiçbir şey yapamaz hale getirdi. Sen de buna bayılıyordun. Senin ve Mavis'in yaşama şeklinizden arabalardan, dairelerden, el yapımı giysilerden ve dünyanın her yerine yaptığınız gezilerden bana sık sık bahsederdin.
artistique ou physique - tu adorais ça tu m'as tant parlé de ce train de vie... voitures, appartements, vêtements sur mesure, voyages... très bien, t'en a bien profité, génial et là tu nous sors que t'aurais pu être un écrivain?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]