Mesgül traduction Français
34 traduction parallèle
Ben sadece kendimi ikna etmeye çalışıyorum, yaralı ya da daha kötüsü olmasın, sadece mesgül olsun diye.
J'essais juste de me dire qu'il n'a rien et qu'il est juste débordé.
Mesgül oldugunu biliyorum.
Vous devez être très occupé.
En azindan çocuklar mesgül.
Eh bien, les enfants sont occupés.
Ben neyle meşgül olduğunu biliyorum Şu kıza bakıyordun.
A rechercher cette fille!
- Yazınızla meşgül olduğunuzu sanıyordum.
- alors que vous disiez devoir écrire.
Bu tuvaletlerde ne kadar meşgül olabilirsin?
A faire les chiottes?
Meşgül olduğumu söyle, kimseyle görüşemem.
Je suis occupée, que personne ne me dérange.
- Çok meşgül.
- Il est très pris.
- Tabii ki meşgül. Bütün istediğim beş dakika.
- Bien sûr, mais juste 5 minutes!
Meşgül.
Il est très occupé.
Gelecek 1 saat Barney ile meşgül olacaklar.
Mickey s'en occupe pendant une demi-heure.
Annemle babama yeni evlerine taşınmaları için yardım ediyorum. - Meşgül olacağım.
Je vais aider mes parents à emménager!
Evet, meşgül. Affedersiniz.
Oui, ça me dérange.
Harry, kendini geliştirmekle meşgül olurken, espiri yeteneği üzerinde de biraz çalışmalısın.
Ton sens de l'humour n'est pas encore au point.
Ama sen meşgül görünüyorsun.
- Vous semblez occupé.
Lütfen tanrım, Seni çok meşgül etmek istemiyorum.
Je Vous en prie... Mon Dieu, laissez gagner le petit!
Demiryolu işleriyle meşgül.
Sur le chantier du chemin de fer.
İntikam görevim beni çok meşgül ediyor.
Je suis occupé avec ma mission de vengeance.
- Bugün çok meşgül.
Il est très occupé aujourd'hui.
O biraz meşgül bir Müslüman...
Une musulmane bien occupée.
Size başından beri söylüyorum. Çok meşgül olduğunuzdan...
Je vous l'ai dit, mais vous n'écoutez pas...
Tüm telefonları topluyorum, Amigo kızlar aradığında kimsenin hattı meşgül etmesini istemiyorum.
Je les récupère tous. Personne doit être en ligne quand les pom-pom girls appelleront.
Vali meşgül.
Le gouverneur est occupé.
Hepsi günlük işler, basını meşgül etmek lazım.
Toute une journée de travail, de garder la presse occupée.
Çok meşgül biri.
Il est très occupé.
Ne yazık ki, o şu an fon toplama ile meşgül, bu gece burda olamayacak.
Malheureusement, ses collecteurs de fonds sont débordés, donc elle ne va pas pouvoir venir ce soir.
Keşke Fatty de burada olabilseydi, ama o şu an cennette takım çalıştırmakla meşgül.
Je... souhaiterais vraiment que Fatty soit là, mais... il est occupé à mettre une équipe en place, au ciel, maintenant.
Her zaman meşgül, hep telaş içinde.
Toujours occupée, elle courait par-ci, par-là.
Gerçek bir erkeğe saksafon çekmekle meşgül.
Elle se consacre à une vraie queue.
Boş zamaın çok diye birine göre baya meşgül bir kızmışsın.
Pour quelqu'un qui disait qu'elle avait beaucoup de temps libre, Vous êtes sûre d'être une fille occupée.
- Onu aramamı ister misin? - Hayır. Yeterince meşgül zaten..
{ \ 1cH00ffff } Elle est débordée.
Burada biraz meşgül olduğumuzu farketmişsindir.
Tu réalises qu'on est occupé là.
Meşgül galiba. Ara sıra Snapchat'te Story'sini görüyorum. Aman ne meşgul.
Je regarde son Snapchat, parfois, et il a l'air... il a l'air vraiment occupé.
İşçi sınıfıyla muhattap olamayacak kadar meşgül piremses.
Trop occupée à parler aux classes ouvrières.
meşgulüm 281
meşgul 95
meşguldüm 69
meşgulsün 16
meşgulüz 22
meşgul müsün 55
meşgul mü 20
meşgul olduğumu görmüyor musun 21
meşgul 95
meşguldüm 69
meşgulsün 16
meşgulüz 22
meşgul müsün 55
meşgul mü 20
meşgul olduğumu görmüyor musun 21