Midem kazınıyor traduction Français
76 traduction parallèle
Midem kazınıyor.
Je suis affamé.
Birkaç yumurta için midem kazınıyor.
Je meurs de faim je veux des oeufs.
Ne arzu etmiştiniz? Midem kazınıyor!
Du poulet, du porc, du vin!
Açlıktan midem kazınıyor.
Je suis affamé.
- Acıktın mı? - Midem kazınıyor.
- Vous avez faim?
Açlıktan midem kazınıyor.
Putain, je meurs de faim.
Midem kazınıyor.
J'ai la dalle
Midem kazınıyor.
Je meurs de faim.
Midem kazınıyor!
Je suis mort de faim!
O zaman çorba yap. Midem kazınıyor!
Alors fais une soupe, je meurs de faim.
- Midem kazınıyor.
Je meurs de faim, moi.
- Güneş battıktan sonra. - Güzel. Midem kazınıyor.
je meurs de faim.
Açlıktan midem kazınıyor. Üzgünüm çocuklar.
J'ai une réunion importante.
Açlıktan midem kazınıyor
- J'ai plus d'appétit qu'un barracuda.
Midem kazınıyor.
- Stop! J'ai les crocs!
Midem kazınıyor ama bir şey yemek istemiyorum.
Je suis affamée, mais je ne veux rien avaler.
Çünkü midem kazınıyor.
Mon ventre gargouille.
- Acele edin! Midem kazınıyor!
Allez, avec le bois, je meurs de faim!
Benim midem kazınıyor.
Je suis affamée!
Seni tanıyorum. - Aç olmadığımı söylemedim midem kazınıyor.
- J'ai pas dit que j'avais pas faim.
- Aslında midem kazınıyor.
- En fait, je meurs de faim, c'est bon?
Kurabiye yiyorum dostum, midem kazınıyor.
Je mange un gateau mec. Je crève la dalle.
- Midem kazınıyor.
- J'ai faim.
Midem kazınıyor!
Je meurs de faim!
Midem kazınıyor!
Ouais... J'ai la dalle...
- Midem kazınıyor, anladın mı?
- Je crève la dalle, ok?
Midem kazınıyor.
- J'ai un peu faim.
Midem kazınıyor.
J'ai les crocs.
Benim midem kazınıyor.
J'ai la dalle.
Midem kazınıyor.
- On attend Annie. - Je suis complètement affamée!
- Midem kazınıyor.
Je meurs de faim!
Alında biliyor musunuz? Midem kazınıyor.
En fait, je meurs de faim.
Bir şeyler yesek nasıl olur? Midem kazınıyor.
Je meurs de faim.
Açlıktan midem kazınıyor.
Je meurs de faim.
Umarım menüdür anam, çünkü midem kazınıyor.
Un menu, mamà, j'espère.
Açlıktan midem kazınıyor ve acil durum jelibonumu çoktan yedim.
Je meurs de faim et j'ai déjà mangé le bacon que je gardais dans ma joue.
Evet, midem kazınıyor.
- Oui, j'ai les crocs. Je ne m'adressais pas à toi.
Yiyecek bir şeyler alacağım, midem kazınıyor.
Je viens manger, je suis affamée.
Benim midem kazınıyor.
T'as faim? Moi je meurs de faim!
İkiniz yüzünden midem kazınıyor artık.
Vous me donnez faim, tous les deux.
Arabada çerez var mı? Midem kazınıyor.
Il y a un truc à manger dans la voiture?
Midem kazınıyor
Je crève la dalle.
Midem kazınıyor.
Je suis affamée.
- Midem kazınıyor resmen.
- Oui. - J'ai la dalle.
Midem kazınıyor.
J'ai faim. J'ai la dalle, vous voyez?
- Midem kazınıyor.
- Oui, très.
Midem kazınıyor. Acıktın mı?
Je meurs de faim, pas toi?
Midem kazınıyor.
Moi, j'ai les crocs.
- Kim acıktı? - Benim midem kazınıyor.
Vous avez faim?
Benim de midem kazınıyor.
J'ai faim, moi aussi.
Midem kazınıyor da.
Je suis affamé.