Milos traduction Français
308 traduction parallèle
Ne şans, Milos. Artık bir üniforman var.
C'est merveilleux que tu portes un uniforme, Milos.
Tanrım, çok iyi görünüyorsun, Milos.
Tu as l'air vraiment superbe, Milos.
Stajyer Hrma Milos, emrinizde.
Apprenti Milos Hrma, au rapport.
Hoş geldin Milos.
Bienvenu, Milos. Repos.
Artık dinlenebiliriz Milos, iki yönden gelen sadece birkaç kargo treni var.
Milos, on est tranquille maintenant, il reste juste quelques trains de marchandises dans les deux sens. Comme des trams. Prends ma suite, et ne me laisse pas tomber.
Seni duyabiliyorum, Milos.
Je t'entends, Milos.
Selam, Milos.
-'jour, Milos.
Milos, gelsene.
Milos, viens par ici.
Başka bir şeyler düşün, Milos.
Pensez à autre chose, Milos.
İstasyonda telgrafçı. Milos Hrma'nın bileğini kestiği yerden, işte böyle geldi eve.
Elle est télégraphiste à la gare où Milos Hrma s'est taillé les veines.
Kostomlaty istasyonundan hokey oyuncusu Milos Hrma karşınızda.
Apprentit Milos Hrma de la gare de Kostomlaty au rapport.
Almanya'nın gençleri savaş alanında dökülüyor ve hokey oyuncusu bir genelevin küvetinde kendini kesiyor.
La jeunesse allemande répand son sang dans les batailles et l'apprenti Milos Hrma gaspille le sien dans une baignoire de bordel
Hoş geldin Milos, hoş geldin.
Bienvenue, Milos. Bienvenue.
Hayır, Milos bilmiyorum. Kendi başına bulmalısın.
Non, Milos, tu devras trouver tout seul.
Milos, benim için yakalandın.
Milos, tu prends ma suite.
Bak, Milos.
regarde, Milos.
Benim, Milos.
C'set moi, Milos.
Ama Milos.
Mais Milos...
Adım Milos Hrma.
je m'appelle Milos Hrma.
Neden, Milos? Neden?
Pourquoi, Milos?
Milos, sana öz oğlummuşsun gibi güveniyorum.
Milos, je vous fais confiance comme si vous étiez mon propre fils.
Milos, dağa giden Hz. Muhammed'in kendisidir...
Comme l'a dit Mahomet, puisque la montagne ne vient pas à nous, allons...
" Siz Milos Pavel, Svardia Cumhuriyeti'ni tüm düşmanlarına karşı...
" Jurez-vous, Milos Pavel, de défendre la république de Svardia
Bay Milos, lütfen benimle gelir misiniz?
M. Milos, si vous voulez bien me suivre.
İçeri girin Bay Milos.
Entrez, M. Milos.
- Stavros Milos.
- Stavros Milos.
Bay Milos, eğer biraz şok olmuş gibi göründüysem kusura bakmayın.
M. Milos, pardonnez-moi... si j'ai l'air choqué. J'en suis désolé.
Bay Milos... Tabiki ikiniz adınada sevindim, ama başka hastalarımda var.
M. Milos... bien sûr, je suis heureux pour vous deux... mais j'ai d'autres patients.
Bay Milos... Siz delisiniz.
M. Milos... vous êtes... fou.
Bay Milos, polis çagırmak zorunda kalacağım.
M. Milos, je vais devoir appeler la police.
Bay Milos, o koyunu masamın üstüne koymayın!
On peut parler une minute? Ne la posez pas sur mon bureau.
Bay Milos, siz çok iyi bir insansınız.
M. Milos, vous êtes un homme charmant.
Bay Milos koyunuyla beraber burda.
M. Milos a amené sa brebis.
Stavros Milos. "
Stavros Milos. "
Milos Columbo.
Milos Columbo.
Çünkü Milos gezegeni, Korsan Birliğince yok edilmişti.
Alors le peuple de Myrus sera libre et débarrassé de la tyrannie de la confrérie galactique.
Milos gezegeni yok edildi...
Débarrassé de la tyrannie. Débarrassé de la tyrannie.
Milos gezegeni insanları?
Elle vient de Myrus?
Ama yüzyıllar önce Milos gezegeni canlıları yok olmuştu. Bir Hayal kadar güzel.
On m'avait dit que le peuple de Myrus avait disparu.
Çok iyi hatırlıyorum, efsane gezegen Milos.
La planète Myrus. Je me souviens de sa légende.
Gezegenin kraliçeleri, gökkuşağı kadar güzelmiş. Gezegen inanılmaz güzelliklerle doluymuş. Diğer tüm gezegenler Milos gezegenine hayranmış.
De génération en génération, elle était gouvernée par une lignée de reines à la beauté légendaire par-delà les galaxies.
Milos etraftaki gezegenlere mutluluk veriyormuş, fakat yok olunca diğer gezegenler de sönmeye başlamış. İşte hikaye böyle.
Quiconque visitait la planète et apercevait la reine était si impressionné par ses charmes, qu'il lui était impossible de s'en aller.
Milos yoldız savaşları arasında kalmış.
Finalement, entraînée dans une galaxie où 2 planètes étaient en guerre,
Adım Milos Hrma.
Je m'appelle Milos Hrma.
Selam Milas.
Salut, Milos.
Milos, en mükemmel rüyayı gördüm.
Milos, j'ai fait un rêve merveilleux.
Milos, haydi amcamı görmeye gidelim. İşim bitti.
Viens avec moi voir mon oncle.
İstasyondan Milos Hrma.
Je suis Milos Hrma.
Milos, ne olmuş, bakayım.
Qu'est-ce qui t'est arrivé?
Milos... Biliyorum.
Oui, je sais...
Bay Milos, anlamıyorsunuz bu normal değil.
- M. Milos, vous ne comprenez pas.