Milou traduction Français
39 traduction parallèle
Çizmeyi aştın, Milena.
Je vous en prie, ça suffit, Milou!
Ne kadar şanslısın, Milou, G * t Godin, Tintin'in komşusu değildi.
Quelle chance pourtoi, Milou, Ti-Cul Godin n'avait pas Tintin comme voisin.
Frick'le Frack, Jack'le Jill, Fred'le Ethel, Üç- -
Mais c'est Tom et Jerry, Laurel et Hardy, Tintin et Milou, les trois...
Eski dostlar ayrılmaz, mesela O.J. ve A.C. Ya da Şahin ve Kardan adam.
Les vieux amis restent liés comme Laurel et Hardy ou Tintin et Milou.
Bu sefer karikatürlerde başkana ne dedirtmişler?
Ah oui? Que disait le président à Milou?
Arkanı kolluyorum, Karabaş.
J'assure tes arrières, Milou.
Sabırlı ol Milu.
Patience, Milou.
Sen ne diyorsun Milu?
Qu'en dis-tu, Milou?
Milu!
Milou...
Milu!
Milou?
Milu. Şuna bak!
Milou, regarde ça!
Milu, büyütecin...
Milou, as-tu vu...
Hayır Milu!
Milou!
Yürü Milu.
Viens, Milou!
Gözden kaçırdığım bir şey var Milu.
Quelque chose m'a échappé, Milou.
Milu!
Milou!
Aferin Milu.
Bravo, Milou!
Eve götürdüm, salondaki vitrinin üstüne koydum. Milu kedi kovalarken çarptı ve gemi düştü.
Je l'ai rapporté, mis sur le buffet et Milou, en coursant un chat, l'a fait... tomber.
Hayır Milu!
Non! Milou!
Milu, neyin var oğlum?
Qu'y a-t-il, Milou?
Hadi koş Milu!
Viens, Milou.
Milu düş peşine! Dur!
Milou, rattrape-le!
Ne oldu Milu?
Qu'y a-t-il, Milou?
Milu, ne yaptın?
Milou, non!
Milu.
Milou!
Kes sesini Milu.
Chut, Milou!
Milu düş peşine!
Milou, attrape-le!
Hadi gel Milu!
Viens, Milou!
- Hadi Milu!
Viens, Milou!
Harikasın Milu!
Bien joué, Milou!
Dayan Milu! Milu geliyorum.
Accroche-toi, Milou!
Tabii canım, adı neydi?
C'est ça, oui. Comment elle s'appelait, Milou?
İsmi Karbeyaz'dı, bir melezdi. Gerçi sadece boynunda ufak bir beyaz benek vardı.
Il s'appelait Milou, c'était un bâtard... même s'il n'avait qu'une tâche blanche au cou.
Ürkek bir şeydi.
Il était timide, Milou.
Ve ben kapıyı açtığımda Karbeyaz ona saldırdı.
Quand j'ai ouvert la porte, Milou l'a chopé...
Milu?
Milou?