Mimar traduction Français
1,158 traduction parallèle
Sadece mimar hayatta kaldı.
Ils n'ont épargné que l'architecte.
Sır Mimarın ağzında saklı.
"Le secret a été placé dans la bouche de l'architecte."
Sır Mimarın ağzında.
Le secret est dans la bouche de l'architecte.
"Bu Mimarın..." "... kullandığı simya... "
On soupçonnait les architectes de faire usage d'alchimie et de magie pour leurs travaux.
Ben o kulelerin mimarıyım!
J'étais conseiller en architecture sur ce projet.
Mimarım.
Je suis architecte.
Mimar mısın?
Tu es architecte?
Sen mimar ol o zaman.
Mais toi oui?
Ben mimarım demedim ki.
Je n'ai jamais dit ça.
Bırak mimar olayım.
Laisse-moi faire l'architecte.
Ben.. Ben mimarım.
Moi, je suis architecte.
Annemin hayran olduğu genç bir mimar ki bence hayranlıktan fazlası vardı ama bu beni ilgilendirmez -... daireyi mehveden bu işe yaramaz tadilatı yapmak için annemi ikna etti.
Un jeune architecte que maman admirait... Elle faisait plus que l'admirer, je pense, mais ça ne me regarde pas.
Gelecek başbakanın en yakın yandaşı ve Edward Heath'e karşı zaferinin baş mimarı olan, Alec Nevin tarafından kullanılınca inandım.
J'y ai cru en voyant Nevin les utiliser. L'allié du futur Premier ministre, celui à qui elle doit sa victoire sur Edward Heath.
Şu mimar, David hakkında ne düşünüyorsun?
Qu'est-ce que tu penses de ce David, l'architecte?
Hey, adam bir mimar.
Hé, c'est un architecte.
Mimar olmak istememi seviyor.
Il est heureux que je veuille être architecte.
Annie, çok yetenekli bir mimar.
Elle a un don d'architecte.
Bu benim kardeşim Flipper sana ondan söz etmiştim. O lanet olası bir mimar.
C'esr mon perir frère, celui donr je r ai parlé.
Mimar olduğunu iddia etti.
Il prétendait être architecte.
Size, Şansölye Gorkon. Geleceğimizin mimarına.
À vous, Chancelier Gorkon, l'un des architectes de notre avenir.
Şimdiyse bu trajik vakanın mimarına geldi sıra.
Venons-en au maître d'œuvre de cette tragique affaire.
İnsanlar kendi ayakları üzerinde duramıyorken, Bajoranlar mimar, artist, müteahhit ve filozoftular.
Ils étaient architectes et artistes, créateurs et philosophes, alors même que l'être humain ne se tenait pas encore debout.
"Floransalı mimar, Leonardo da Vinci'nin..."
" J'ai apporté les plans d'un architecte florentin...
Hizmetçiler evin dışında değil de burada kalarak merkezi ısı sisteminden faydalanacaklar Mimar da çizimi buna göre yapmış zaten.
Le personnel profiterait du chauffage central, s'il restait ici plutôt qu'à l'arrière. C'est l'idée de l'architecte.
Baş mimarı buldum, mağarayı buldum.
J'ai trouvé le chef géomètre et la caverne.
Ted'in bir mimarın yanında çalışmasına ve evin dekorasyonunda... epey değişime neden olan sanatsal eğilimleri.
Le penchant de Ted pour l'art, qui aboutit à un travail chez un architecte, et à de considérables travaux de décoration.
Bir mimar.
C'est un architecte.
Mimar olmak istiyordun ve... baştan aşağı camdan yapılmış ve güneşi... takip edebilmek için dönen, geceleri, öğrenciler uykudayken... öğretmenler tarafından tekrar başlangıç... durumuna getirilen okullar inşa etmek istiyordun.
Tu voulais devenir architecte... et construire des écoles entièrement en verre... qui tourneraient pour suivre la course du soleil... et la nuit, quand les enfants seraient endormis... les professeurs remettraient l'école dans sa position de départ.
Timmy and Tommy kardeşler, mimar olmuşlar.
Timmy et Tommy devinrent architecte et entrepreneur.
Dedim ki "Radyoyu aç. Bu konuşan benim mimarım."
Et j'ai dit : "Mère, allumez vite votre radio. c'est mon architecte".
SAMUEL BALDWlN, mimar SAMUEL BALDWlN, dünya rekortmeni
CORROMPU. BALDWIN. ARCHITECTE
Nasıl bir mimar, her kapı girişine yükseltilmiş kenarlıklar tasarlar?
Quel architecte a bien pu concevoir un rebord à l'entrée de chaque porte?
Tıpkı bir mimarın masa lambası asaletiyle.
Avec une élégance glaciale.
Tom da mimar.
Et Tom est architecte.
Sonra ben doğdum ve babam başarılı bir mimar oldu.
Et puis je suis née, mon père a réussi comme architecte.
Yetenekli bir mimar olduğunu ve nereye istersen gideceğini söyleyen de Bryan değil miydi? - Evet.
Il n'avait pas juré de te suivre où tu aurais du travail?
45 yaşımdayım. Kocam mimar ve çok sempatik biri.
" Cher Tinto, mon nom est Veronica, 45 ans.
İç mimar mıyım ben?
J'ai l'air d'un décorateur d'intérieur?
Bilmiyorum, belki iç mimar olurum.
Je ne sais pas. Peut-être décorateur d'intérieur.
Mimarı dava edeceğim. Sana söylemiş miydim?
Je fais un procès à l'entrepreneur, je te l'ai dit?
Ve sen, Londo Mollari, zaferimizin mimarı olabilirsin.
Et vous, Londo Mollari, serez l'instigateur de notre victoire.
Ben mimarım.
Je suis architecte.
İnanması zor ama aslında bir mimar olacaktı.
On a du mal à croire qu'il allait devenir architecte.
Mimar mı?
Un architecte?
Mimar mısın?
Architecte?
Senden mimar olacağını hiç sanmıyorum.
L'architecture ne te va pas!
Hep mimar olduğumu söylemek istediğimi biliyorsun.
C'est mon rêve, de passer pour un architecte!
Annem onun ressam ya da mimar ya da müzisyen ya da yazar olmasını isterdi. Çünkü babam bu konularda yetenekliydi. Güzel şeyler yazar.
ou écrivain puisque c'est là, sa partie.
Mimar.
Architecte.
SAMUEL BALDWlN, SEATTLE MİMAR.
SAMUEL BALDWIN. SEATTLE ARCHITECTE.
Mimar.
C'est l'architecte.