English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ M ] / Missile

Missile traduction Français

1,720 traduction parallèle
Ben Kim Brown tüm üs sakinlerine bir kamu hizmeti duyurusu yapacağım.
Le missile. Ici Kim Brown avec une annonce de service public pour tous les résidents de la base.
Gemiden gemiye füze yollayın... hemen.
Lancez un missile air-air. Immédiatement.
Bomba!
Missile!
Bomba!
Missile en vue!
Adım George Tatelman, ve KTML Missile radyo istasyonunun yöneticisiyim.
Je m'appelle George Tatelman et je suis le directeur de la radio KTML, "Le missile."
- Kocanızın size yazdığı mektup. - Ve George Tatelman ile KTML The Missile radyo istasyonunun dikkate değer yardımıyla.
La lettre de votre mari et l'aide particulière de George Tatelman et de la radio KTML "Le missile"
Eğer sadeleştirirsek, bir kişiye-karşı "Noble Phantasm" sınırsız cephaneye sahip bir silah gibi, ama buna karşın, orduya-karşı "Noble Phantasm" ise tek atışlık bir füze.
Si tu veux, l'artéfact de duel est un pistolet à balles illimitées et celui de destruction, un missile unique.
Bir saniye! Bir silahla, füze kaşılaştırılamaz bile -
Mais que peut un pistolet contre un missile?
Son Macera "filmindeki dalkavuk şeyh de" Earnest in the Army " deki füze ateşleyen terörist, paragöz şeyh de buna örnektir.
ou le cheik cupide prêt à commettre tous les actes de terrorisme, même à lancer un missile dans "Ernest dans l'armée".
Beyler, özel silahım plüton füzesine dikkat ediniz.
Messieurs, voici ma matraque spéciale : le missile Pluton.
Füze yollandı.
Missile prêt.
İlk füze atıldığında o hala oradaydı.
Elle était encore là quand le premier missile est tombé.
Evet, bunun karadan havaya fırlatılan bir füze olabileceğini düşünüyorlar ama bana sorarsan, aradığımız kişiyi bulduk.
Ils pensent qu'il s'agit d'un missile sol-air. - Si tu veux mon avis, c'est...
Bunlar roket rampası.
C'est le missile et son lanceur.
Yatlarında GPS iz sürücümüz var. Roket kendinden yönlendirmeli.
Il y a un traceur GPS à leur bord, le missile n'aura qu'à les suivre.
Bakın. Roket GPS yazılımı ile yönlendirilmiş.
Le missile est guidé par un logiciel GPS, c'est facile, y a qu'à le remettre à zéro.
KTML The Missile'dasınız, bizi dinlemeye devam edin.
Alors restez branchez sur KTML le missile.
Uçağı vururlarsa, kilometrelerce alan etkilenecek.
S'ils ne vont pas moins vite et qu'ils tirent un missile, ils vont tout faire péter à des Kms à la ronde.
- Ama nereye gittiğini biliyorum. - Pekala.
C'est un missile autoguidé, mais je sais où il va.
... ve şimdi en sevdiğiniz şarkılarla devam ediyoruz KTML The Missile'dasınız.
Et maintenant, retour avec vos chansons préférées sur KTML le missile.
İran'ın füze kazanımı, nükleer programı.
Acquisition de missile, programme nucléaire de l'Iran.
Yerel raporlara göre bir çarpışma ya da vurarak düşürme,... görgü tanıkları bir çeşit obje tanımlamışlar, muhtemelen bir füze.
Les rapports mentionneraient une collision ou un tir sol-air. Des témoins ont décrit un objet ou un missile.
Son derece kötü giden bir hava füzesi eğitim tatbikatı mıydı? Yoksa bir hedef pratiğine ihtiyacı olan yeni Tomcatlerinden biri miydi?
Un essai de missile sol-air qui a très mal tourné, ou leurs Tomcats avaient besoin de cible d'entrainement?
KTML'de Kim Brown'la birliktesin. Beni yayına aldığın için teşekkür ederim, Kim.
Ici Kim Brown sur KTML Le Missile Salut.
Burası KTML.
Ici KTML Le Missile. Il est trés élégant ce matin.
Bu sabah seni, üçüncü sınıf bir dünya ülkesinin güç bela inşa ettiği roket için gerekli basit bir elektronik aletin izini sürmen için görevlendirdik.
Ce matin, vous deviez suivre une simple pièce d'électronique dans un pays du Tiers-Monde, destinée à un missile qu'ils peinent à finir.
Bir nükleer füzeye güç sağlamaya yetecek kadar?
Et assez pour armer un missile nucléaire?
Bir nükleer füzeye güç sağlamak için çok fazla rafine edilmiş uranyum gerekir.
Armer un missile demande un uranium infiniment plus raffiné.
Kendini bir füzenin üzerindeymiş gibi hissedeceksin. Bunu isteyip istemediğimden emin değilim.
Vous Allez Avoir L'impression D'être Attaché Au bout D'un Missile.
Hiç kimsenin bir uçağın, kaçırılmış bir yolcu uçağının füze olarak kullanılacağını akıl edebileceğini zannetmiyorum.
Je pense que personne n'aurait pu prédire qu'ils tenteraient d'utiliser un avion comme missile, un avion détourné comme missile.
Füze gibi geliyor!
Je te balance un missile!
Hedef bulucumuz geliyor!
Missile guidé par faisceau laser!
ABD ve Çin kuvvetleri füze menzilinden 100 deniz mili yaklaşıyorlar.
Les forces chinoises et américaines sont à 1 00 milles marins d'être à portée de missile.
Füze!
Un missile!
Halk, Yugoslavya'daki hedefini şaşıran ve buraya düşen bir Amerikan Tomahawk füzesi saldırısı olduğunu zannettikleri için çok korktu.
Les gens ont eu une peur folle, car ils se sont crus victimes d'une missile aérienne américaine Tomahawk, qui aurait dû viser la Yougoslavie, mais qui avait raté sa cible et atterri ici.
Adı MILAN, anti-tank füzesi.
C'est le missile antichar MILAN.
Ve işte karşınızda, MILAN anti-tank füzesi.
J'aimerais vous présenter le MILAN. Milan 2 Missile antichar d'infanterie légère
Şimdi, bana füzeni göster!
Fais voir ton missile.
Kendi yaptığının karşılığını alıyor. - Ama hiç mantıklı değil. Beni füzeden korudu.
Tout cela est invraisemblable, il m'a protégé du missile.
Füze yeşil noktada. Füze yeşilde.
Missile sur le Poste vert.
Füze ile vurulduk.
On a été touchés par un missile.
Bu füzeler Amerikan yapımı.
Missile TOW, fabriqué aux USA.
Şimdi bu füzeyi durduramazsak, savunmayı güçlendirmeliyiz.
Si la protection actuelle ne suffit pas à arrêter ce missile, on épaissira la protection.
Burada oturup füzelerin gelmesini mi bekleyeceksin?
Rester là comme un idiot à se faire descendre par un missile?
Her kim ateş ederse bu sonu olacak, sana söz veriyorum.
Qui que ce soit qui ait tiré ce missile il ne fera pas de vieux os, je le jure.
Füze nereye düştü?
- Le missile est tombà © oà ¹?
Yaklaşan Geyik füzesi!
Attention au missile "Moose"!
Sert vuruş en etkilisi.
- Faux! Le missile était lancé.
- Sert vuruş ismini kullanamazsın.
- Ne dis pas missile.
Kanalizasyon kapağını çok hızlı bir füzeye çevirmiş.
Transformant la plaque d'égout en un missile à grande vélocité.
Füze?
- Une bombe, un missile?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]