Monitör traduction Français
246 traduction parallèle
Monitör'e bugün bunu söyledim.
Je l'ai dit au Monitor ce matin.
Monitör'e rapor vermeliyiz.
Maintenant nous devons faire notre rapport au Monitor.
Monitör'ün binası.
Le bâtiment du Monitor.
Monitör ; devletimizin yüce lideri.
Le Monitor, chef suprême de notre gouvernement.
- Monitör'e karşı mı geliyorsun?
- Vous défieriez le Monitor?
Yalnızdı, monitör üstünde çalışıyordu.
Oui, il travaillait seul sur l'emetteur.
- Monitör. - Tamam, monitör.
- Oui, le moniteur.
- Monitör ekranıyla bağlantı kurun.
- Veuillez activer l'écran. - Pour quoi faire?
Sam, monitör kabinleri devreye sokar mısın?
Tu peux brancher les amplis?
Bu monitör acil durumlarda ve özel istekler için kullanılır.
N'utiliser cette console qu'en cas d'urgence ou sur requête spéciale.
eğer o monitör çalışıyor olsaydı, senin Bay Norris'i vurduğunu görmüş olabilirdim.
Si cet écran avait marché... j'aurais vu que vous avez tué M. Norris.
Monitör çalışmıyor.
On n'a plus d'images.
O St. Jeanne'ta monitör.
Elle est pionne à Sainte-Jeanne.
Hangi monitör?
Quel écran?
Monitör görüntüsünü doğrudan ana ekrana ver.
Basculez le moniteur sur l'écran principal.
- Monitör açık. - Özür dilerim. Sen olduğunu...
Je regrette...
İşlemleri izleyebilmem için bir monitör kur ve nöroelektrik baskılayıcı kullan.
Utilisez un suppresseur neuroélectrique et installez un écran pour que je puisse observer la procédure.
Biz zaten, bu robotlarla eski monitör robotların yeniden oluşturulmasını üstlendik.
Nous avons déjà remplacé nos robots de surveillance démodés par ces nouveaux modèles.
Bu bir monitör robotu.
Un cyborg de surveillance.
Monitör robotları takip ettik ve onlardan birini, şu an Seattle'de yaşayan A.B.D. Dövüş Davetlileri Şampiyonu Ken Masters'ın çevresinde bulduk.
Désormais on emploiera nos propres méthodes de surveillance. On nous a dit que Ken Master était suivi par un cyborg à Seattle.
Bu, dünya üzerindeki Shadowloo üslerinin yerlerini ve monitör robotları bulduğumuz alanları gösteriyor.
Shadowlaw a envoyé des cyborgs aux quatre coins de la Terre.
Çevresinde mevzilenen bir monitör robot var mı?
A-t-on repéré des cyborgs de surveillance à proximité?
Monitör kullanarak istasyonda mal satmayı mı diyorsun?
D'utiliser les moniteurs de la station pour vendre des marchandises.
Sana monitör üzerinden mal satmak için izin yok.
Je ne vous laisserai pas vous servir des moniteurs.
Bilgisayar, yaklaşan gemiyi monitör ekranında göster.
Affichage du vaisseau en approche.
Monitör üzerinde yerini bildir.
Montre-moi Ia location sur l'écran.
- Neden monitör bunu yapıyor?
- Qu'arrive-t-il au moniteur?
Monitör. Benim hayat belirtilerimi gösteriyor.
Ces courbes, elles indiquent mes fonctions vitales.
- Monitör!
- Le moniteur!
Monitör eksikliğinden, bebeğin acı çekip çekmediğini bilmiyoruz.
Sans le monitoring, on ne sait pas si le bébé souffre.
- Monitör açıldı.
- Moniteur branché.
Monitör hareketsiz.
Le scope est plat.
Ghandar, kardiyak monitör. Ne görüyorsun?
Ghandar, sur le scope, vous voyez quoi?
Niçin skybox'a bir monitör koymuyoruz?
Mettons un écran dans la tribune d'honneur.
Olabilir. Ama yine de bir monitör ve klavyenin önünde olursun.
Sauf qu'on reste devant un écran et un clavier.
Tamam. Monitör masanın başına gidecek.
Le moniteur va à la tête de la table.
Kardiyak monitör ve nabız oksijenine bağla.
Branche le moniteur et l'oxymètre.
- Monitör takıldı.
- Moniteur branché.
Turning on the main monitor.
Affichage sur le moniteur principal.
"The Christian Science Monitor" diye bir gazeteyi!
Savez-vous ce qu'il ma tendu? Le Christian Monitor!
- Hayır, "The Monitor" ile anlaşmam yoktu.
Je n'avais pas d'accord avec Le Monitor.
Paris'deki her gazete... Christian Science Monitor dahil olmak üzere olayı biliyor.
Tous les journaux de Paris sont sur cette histoire... y compris Témoignage Chrétien.
Ona bir ekran bile bırakamadım.
Sans monitor, il aurait explosé.
Kamera 1, 2 ve monitör.
caméras 1 et 2, moniteur.
Elektriksel bir güç yetersizliği olduğunu düşünüyoruz. Yedinci monitor.
RÉPONSE INCOMPLETE EXPLIQUER SENS DE L'ACRONYME
Monitor ve Hood size doğru geliyor... ama yardım etmek için çok geç kalacaklar.
Le Moniteur et le Hood se dirigent dans votre direction, je doute qu'ils arrivent à temps.
Monitör, kan basıncını, nefesi, kalp atışlarını, ve elektroyu kontrol ediyor.
Équipé d'un électrocardiogramme, d'un électroencéphalogramme, qui en permanence enregistrent la température, le pouls, la fréquence cardiaque, la pression artérielle.
Gece kulübünde neden bir monitör var?
- Qui va-t-on chercher?
bu yüzden monitör robotlar onu gözden kaçırabiliyor.
Il ne donne pas l'impression d'être traqué par un cyborg.
Monitör mü?
- Un scope?
Neelix'in giymesi için bir monitor tasarladım, çürüme tekrar başlayacak olursa ve günlük enjeksiyonunda işaret verecek.
J'ai mis au point un moniteur qui nous avertira en cas de nécrose. Il faudra continuer les piqûres quotidiennes.