Morpheus traduction Français
152 traduction parallèle
Ve sonra, uyku tanrısı Morpheus, her şeyi gece pelerini ile örtüyor, ve Diana, yeni ayı yay olarak kullanarak, gökyüzünü yıldızlarla bezeyen ateşten bir ok fırlatıyor.
Et ensuite Morphée, le dieu des songes, recouvre tout de son manteau de noirceur, alors que Diane, se servant de la lune comme d'un arc, décoche une flèche de feu qui sème le ciel d'étoiles.
Morpheus, Yunan uyku tanrısıydı.
Morphée était le dieu grec du sommeil.
Morpheus'tan korkmamanızı gerektirecek bir durumunuz olmadıkça Gündönümü bitene kadar bu taraflardan oldukça uzaklarda olmanız gerekirdi.
Tu es censée rester près de l'eau jusqu'après le solstice. - Tu ne crains donc pas Morphée?
Morpheus mu? Rüyalar Tanrısı mı?
- Le dieu des rêves?
Muhtemelen... şimdiye çoktan Morpheus'un kalesindedirler.
- A la forteresse de Morphée.
Sonunda, Efendim Morpheus.
C'est pour bientôt, Morphée.
Morpheus'a gelin olman için seçildin.
Tu as été choisie pour être la fiancée de Morphée.
Gelin mi? Morpheus'a mı?
La fiancée de Morphée?
- Bunların hiçbiri Morpheus için dert değil.
- C'est sans importance pour Morphée.
Eğer sağ kalırsan, Morpheus'un adıyla onurlandırdığı eşi olacaksın.
Si tu survis, tu deviendras la fière épouse de Morphée.
Morpheus'un eşi olarak seçilmiş.
- Pour devenir la fiancée de Morphée.
Rüyamda Rüya Geçidi'nden geçip Morpheus'u yenebilen bir savaşçı gördüm!
J'ai eu la vision d'une guerrière capable de vaincre Morphée.
Bir kez girdin mi, Morpheus hakkındaki herşeyi öğrenecektir.
Morphée connaîtra toutes tes pensées.
Morpheus neyin peşinde olduğumuzu biliyor.
Morphée sait ce qu'on manigance.
Morpheus! Bunu yapmayacağım!
Morphée, n'y compte pas.
Morpheus ikisinin de ölmesini istiyor.
Morphée les veut morts tous les deux.
Morpheus beklediğimden de hızlı yaşamını tüketiyor.
Morphée aspire ta vie plus vite que je le pensais.
Efendimiz Morpheus'un senin değerini anlamasına yetecek kadar.
Assez pour pouvoir juger de ta valeur.
Efendimiz Morpheus'un lütfuyla, tabii ki.
Morphée t'accordera bien sûr la grâce.
Morpheus yakında ikinci mücadeleyi de isteyecektir.
Tu seras bientôt soumise à la seconde épreuve.
Morpheus bildiğim herhangi birşeyi tahmin edebilir. Seninle ilgili benim bilmediğim birşey söyle.
- Morphée peut lire dans mes pensées.
Morpheus bana tanıdık gelen herhangi birşeyi kullanabilirdi.
Morphée aurait dit quelque chose qui m'est vaguement familier.
Beni Morpheus ile evlendirmek istediklerini sanıyordum.
Ils ne veulent pas que j'épouse Morphée?
Morpheus senin Kan Masumiyeti'ni kaybetmeni istiyor. Eğer kaybedersen, O'nun gelini olarak kurban edileceksin.
Il veut que tu perdes ton innocence pour que tu lui sois sacrifiée.
Morpheus anlayacaktır. Bahse girerim anlar.
- Morphée comprendrait.
Morpheus, kazanamayacaksın!
Tu ne gagneras pas, Morphée.
Morpheus başarmanı istiyor.
Morphée veut que tu réussisses.
Her nasılsa, Morpheus'un senin kan dökmeni beklediğini öğrenmişsin.
Tu as compris que Morphée voulait que tu fasses couler le sang.
Morpheus geri çevrilemez.
Morphée n'acceptera pas ça.
- Ben sadece onlara Morpheus hikayesini anlatıyordum.
Je raconte l'histoire de Morphée.
Sana takıldığımdan beri, şey ben-ben neredeyse bir Cyclops tarafından yeniliyordum. Ve... neredeyse Morpheus'la evlenmeye zorlandım ve... neredeyse bir Titan tarafından eziliyordum.
Avec toi, j'ai failli être dévorée par un cyclope, j'ai failli épouser Morphée, j'ai été presque écrabouillée par un Titan...
Morpheus, sorumlu kişinin O olduğunu sanıyor.
Morpheus croit que c'est l'Elu.
Morpheus, hattı takip ettiler. Nasıl oldu bilmiyorum.
Morpheus, l'appel a été intercepté.
MORPHEUS, HEATHROW HAVAALANINDA POLİSİ ATLATTI
MORPHEUS ECHAPPE A LA POLICE A L'AEROPORT D'HEATHROW
Morpheus.
Morpheus.
Belirli bir kişinin sizinle temasa geçtiğini biliyoruz. Kendisine "Morpheus" diyen biri.
Nous savons que vous avez été contacté... par un individu... qui se fait appeler Morpheus.
Tahmin edebileceğin gibi ben Morpheus'um.
Comme tu as dû le deviner... je suis Morpheus.
Morpheus, bana ne oldu?
Que m'est-il arrivé?
Lanet olsun. Morpheus haklıysa neler yapabildiğini görmek isterim.
Je vais te dire, ça me démange de savoir... si Morpheus a vu juste.
Morpheus, Neo'yla savaşıyor.
Morpheus combat Neo.
Sadece merak ediyorum Morpheus bu kadar eminse neden Onu Kahin'e götürmüyor?
Je me demande... Si Morpheus en est sûr, pourquoi ne pas l'emmener voir l'Oracle?
Hazır olduğunda götürecek.
Morpheus attend qu'il soit prêt.
Rahatına bak Morpheus.
Installe-toi, Morpheus.
Morpheus'un seni bana neden getirdiğini biliyorsun.
Tu sais pourquoi tu es ici?
Morpheus.
C'est Morpheus.
Zavallı Morpheus.
Pauvre Morpheus.
Morpheus sana inanıyor.
Morpheus croit en toi, Neo.
Bir tarafta Morpheus'un hayatı. Diğer tarafta kendi hayatın.
D'un côté, il y aura la vie de Morpheus... et de l'autre, ta propre vie.
Hayır, Morpheus, yapma.
Non, ne fais pas ça!
Büyük Morpheus.
Le grand Morpheus.
Morpheus memnun kalacak.
Et elle n'a pas de sang sur les mains, Morphée va être ravi.