English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ N ] / Narcos

Narcos traduction Français

114 traduction parallèle
İki motosikletli devriye bir kamyonu durdurmuşlar ve bir uyuşturucu işinin ortasında kalmışlar.
2 motards ont arrêté un camion en plein périmètre de sécurité des narcos.
Şarkı söylerim, onlarsa her şeyi alıp götürürler arkalarında korku bırakarak. Uyuşturucu satıcılarıyla ortak, akladıkları parayla bütün ülkeyi satın alırlar.
Je chante et ils emportent tout nous laissant dans l'épouvante, travaillent avec les narcos, le fric blanchi achète le pays.
Kurbanların yakın arkadaşları olan uyuşturucu kaçakçıları yardım edecek.
Là-bas, je serai aidée par des narcos amis des victimes.
Senin şu uyuşturucu operasyonları yürüttüğün takımdan bahsedelim biraz.
Parlons du temps où vous faisiez n'importe quoi chez les Narcos.
Narkotik Şube'yi dene.
Essaie les Narcos.
Anlıyor musunuz bu Narkotik değil.
Vous voyez, c'est pas les Narcos ici. C'est pas comme ça.
Sanırım DEA dosyasından.
D'un dossier des Narcos, je crois.
DEA'de bir kaç sayfalık NADDIS raporu var o kadar.
Les Narcos ont quelques infos sur lui. Les Narcos ont quelques infos sur lui.
Merkezdeki bir arkadaş adına, mal almak için 30.000 dolarımız var.
Nos amis des Narcos nous ont filé 30 000 $ pour acheter.
Sürekli insanlara bu alandan çıkmalarını söylüyorum ama... Narkotik, iki bölgenin teşkilat adamları durmaksızın yeni yeni adamlar geliyor.
Je répète aux gens de quitter les lieux, entre les Stups, les Narcos et les deux districts, ça n'arrête pas d'affluer, ici.
Hemen bütün birimlerle birlikte yarın sabah akşam 6 haberlerinde bulabildiğimiz kadar uyuşturucuyu masaya koyacağız.
La Crim, les forces armées, les Narcos, et demain, au journal de 18 h, on met de la came sur la table.
7-3 ekibini erkenden çağırdık... ve D.E.U.'um araştırıyor.
On a tout de suite appelé l'équipe mobile et les narcos quadrillent les lieux.
Ama ne zaman sana gelsem, benim D.E.U çavuşumdan sokaklarda ne olduğuna dair bilgi almaya gelsem duyduklarım hep deli saçması.
Mais quand je te demande à toi, le sergent des narcos, de me renseigner sur ce qui se passe dans les rues, j'obtiens que des foutaises.
Benim ekip sadece sokaktakilerle uğraşıyor, merkezin elinde de hiç bir bilgi yoktu.
Mes narcos ne parlent que d'arrestations et le commandant n'a pas été plus utile.
Oradaki uyuşturucu tacirlerini mi enseleyeceksiniz?
Bousiller les labos et les narcos?
Bir cinayet olayı olmamasına rağmen... Narkotik işin içine girince...
Eh bien, vu que ce n'est pas un meurtre, et que les narcos sont intervenus...
Polisler ve çeteler bir orta yol bulmalıdırlar.
Les narcos et la police ont appris à cohabiter pacifiquement.
Uyuşturucu satıcılarından mı yoksa yolsuz polislerden mi?
les narcos fortement armés ou l'incompétence de la police.
Bana göre, çeteye yardım edenin ondan bir farkı yoktu.
Pour moi, ceux qui aident les narcos à s'armer sont des ennemis.
Benim için, bunun özrü yoktur.
Pour moi, ceux qui aident les narcos méritent la prison.
Oğlunuz uyuşturucu işine bulaşmıştı.
Dona Rejane, votre fils travaillait pour les narcos?
Çeteler hata yapanları affetmezler.
Les narcos tuent les mouchards.
Bir BOPE askerinin, uyuşturucu satıcılarının arkadaşıyla ilişkisi olmamalı.
Un stagiaire du BOPE ne peut pas sortir avec une amie des narcos.
Çetelerin sana para ödediğini bilmediğimi mi sanıyorsun?
Tu crois qu'on sait pas que les narcos te payent?
Uyuşturucuya karşı savaşmanız için her şeyinizi riske atmaya razı olmalısınız.
Pour faire la guerre aux narcos, il faut pouvoir tout endurer.
Ama satıcılar silahlıydı ve başka çare yoktu.
Tant que les narcos ont les moyens de s'armer, la guerre continue.
Efendim bu iki uyuşturucu kaçakçısı teröristin yabancı sulardan kaçırılmasını onaylayan, kanal isimli görevin onay belgesi.
Monsieur, c'est l'autorisation pour l'extraction de 2 narcos-terroristes depuis des eaux étrangères. Nom de code Conduite.
Dedektifliğe başladığım ilk hafta polis ile birlikte porno operasyonunda baskınındaydım.
Pour ma première semaine comme détective les narcos avaient découvert un réseau porno.
Narkotik ganimetleri.
La gloire des narcos.
Uyuşturucu satıcılarını çiftlikten uzak tutabilirsek şayet.
Il ne reste plus qu'à éloigner ces narcos de notre ranch.
Tüm Meksikalılar da uyuşturucu satıcısı değildir.
Tous les Mexicains ne sont pas des narcos.
Narkotik masasına göre sokakta McKinney'in silah almak istediği konuşuluyormuş.
Et, d'après les narcos du HPD, le bruit dans la rue était McKinney qui cherchait une arme.
Bizden, Narkotik'ten ve FBI'dan bir sürü kişiyi tedavi etti.
Il a vu des flics de la police d'El Paso, des Narcos, du FBI.
Ne güzel ki, Narkotikler hepsinden zengindi.
Heureusement pour nous, les narcos étaient plus riches qu'eux.
Dostum, kaçakçılara karşı çok büyük bir nefreti var.
On peut dire qu'il aimait pas trop les narcos.
Kaçakçılara karşı benim de çok büyük bir sevgim yok.
J'aime pas trop les narcos non plus.
Narkotik dünyasından öğrendiğim bir şey varsa hayatın düşündüğünüzden daha karışık olduğu.
S'il y a une chose que j'ai apprise avec les narcos, c'est que la vie est plus complexe qu'on ne le croit.
Uyuşturucu dünyasında doğru olduğunu düşündüğünüz şeyi yaparsınız. Ve en iyisini umarsınız.
Dans le monde des narcos, on fait ce qu'on croit être bien et on croise les doigts.
Kaçakçılar havaalanındakilere istihbarat için para öder.
Les narcos soudoient l'Immigration.
O adamların peşinden o kadar sert gittiler ki dünyadaki tüm uyuşturucu kaçakçıları... Narkotik ajanlarına götlerinin yemeyeceğini anladılar.
Il a tant coulé que tous les narcos ont capté le message : la DEA est intouchable.
Bu kaçakçıların işiydi Suárez. Bunu hafife alamayız.
Les narcos ont fait le coup, Suárez.
Kaçakçıların tüm karakollarda muhbirleri var.
Les narcos ont des taupes.
Kolombiya'nın uyuşturucu diyarı olmasına izin veremeyiz.
N'abandonnons pas la Colombie aux mains des narcos.
Sorun Suárez'in hem Narkotik'e hem de kaçakçılara çalışmasıydı.
Le problème, c'est que Suárez était à la solde de la DEA et des narcos.
Sağ ol. Uyuşturucu kaçakçılarının istediği sadece adaletin yok olması değil. Aynı zamanda hükümetin çıkarlarına engel olmaktır.
Les narcos ne veulent pas seulement faire tomber un ministre de la Justice, mais empêcher le gouvernement de combattre leurs intérêts.
Her fırsatta uyuşturucu kaçakçılarını kötüledi. Bizim bile dokunamadığımız adamların peşine düştü.
Dénonçant les narcos sans relâche, il s'en est pris à des types qu'on n'avait jamais pu atteindre.
Rodrigo Lara uyuşturucu kaçakçılarına karşı duruşuyla Kolombiya'daki en önemli siyasi figür hâline geldi.
Rodrigo Lara devint le plus grand homme politique de Colombie avec sa lutte contre les narcos.
Amerikan burunlarını tatmin etmek için, uyuşturucu tacirleri operasyonlarını şahlandırdılar.
Pour satisfaire toutes ces narines, les narcos ont multiplié les opérations.
Birinin, bir yerde uyuşturucu tacirlerinin hazinesini ele geçirmeyi denemesi kaçınılmaz bir sondu.
C'était inévitable : quelqu'un, quelque part, essaierait de piquer le trésor des narcos.
Bu adam uyuşturucu satıcısı!
Des narcos!
- Uyuşturucu kaçakçılarıyla mı?
Les narcos?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]