Natüralist traduction Français
14 traduction parallèle
Natüralist ressamlığın öncüsü Fritz Thaulow Norveç sanat okulunda eserini anlatıyor.
Fritz Thaulow, peintre naturaliste éminent, dont les oeuvres reflètent le courant opposé de l'art norvégien. cut5
Mr. Keith Brown. Amerikalı natüralist.
M. Keith Brown... naturaliste américain.
Bir aktör olarak tatmin olmak icin bir filmde... ... natüralist olmam gerekmiyor.
Je n'ai pas besoin de réalisme... pour être satisfait en tant qu'acteur.
Umarım bu kitap da diğer natüralist romanlar gibi bitmez. Yani biri kontrolünde olmayan güçler tarafından ezilip yok olmaz.
J'espère que celui-ci ne finit pas comme tous les romans naturalistes, avec la défaite totale du personnage face à des forces qu'il ne peut contrôler.
Natüralist olup çıkacak. - Evet. - Sonra estetik mesafeyi yıkacak...
Il a viré naturaliste, brisé la distance esthétique...
Natüralist bir ressamım.
Je suis peintre naturaliste.
Bugün, yeni nesil natüralist ve bilimciler... vahşi alanları ve içindeki hayvanları... korumak için savaşıyor.
Aujourd'hui, une nouvelle génération de naturalistes et de scientifiques se bat pour préserver les milieux sauvages et les animaux qui les habitent.
- Herhalde. Natüralist bir kulüp burası.
Bien sûr, c'est un club de naturistes ici.
Bazı memeliler, natüralist hayatı tuhaf buluyor. Bence ne tuhaf, biliyor musunuz?
Certains mammifères disent que | e naturisme est un truc bizarre, mais vous savez ce que je trouve bizarre, moi?
" Büyük natüralist John Muir'in dediği gibi...
" Comme le grand naturaliste John Muir a dit un jour :
- Natüralist biri. Öylelerini bilirsin.
C'est une naturaliste, tu vois le genre.
Aynısı olmak zorundaydı, bir o kadar gerçek ve natüralist de. Ancak bu şekilde içeriyi zehirli, siyah bir toprakla kirletebilirdik.
Il fallait que tout soit précis et réaliste, pour qu'on puisse profaner les lieux avec cette terre noire toxique.
... cok natüralist ve Uzun ömürlü değiller ; etkileri sürmüyor.
Ils ne survivent pas au temps.
Natüralist Adrian Shine ile, başladık... kendisi, kıyıda, gölün hemen yanında yaşıyor.
Il vit juste au bord du lac.