Ne demek istediğimi biliyor musun traduction Français
43 traduction parallèle
Ne demek istediğimi biliyor musun?
Tu vois le genre?
Ne demek istediğimi biliyor musun?
Tu vois ce que je veux dire?
Ne demek istediğimi biliyor musun?
Tu comprends ce que je veux dire?
Güneş doğmadan evde olmaya dikkat et.Ne demek istediğimi biliyor musun.
Rentrez avant l'aube. Vous me suivez?
Evlilik saatimi beş yıl geri alacak yeni Kamali leopar derisi... V kesimli bikinimle St Kitts'teydim. Ne demek istediğimi biliyor musun?
Je me suis acheté un string en peau de léopard qui va rajeunir mon couple de 5 ans!
Para konuşur, saçmalıklar da yürür. Ne demek istediğimi biliyor musun?
Ouais, quand les poules auront des dents.
- Ne demek istediğimi biliyor musun?
- Tu vois ce que je veux dire? - Pas vraiment.
Dışarıda olmaktan daha iyidir, ne demek istediğimi biliyor musun?
C'est mieux dedans que dehors.
Küçük bir... teşvik yardım edebilir. Ne demek istediğimi biliyor musun?
Une petite prime serait la bienvenue...
Katil bebek için sıcak bir noktan var... ve saldırma zamanı gelidiği zaman, sen... uh... aşık içgüdülerini takip ediyorsun... ne demek istediğimi biliyor musun?
Tu as un faible pour elle. Quand elle te cherche, tu suis tes bas instincts. Je me fais comprendre?
Ne demek istediğimi biliyor musun?
Vous m`avez compris?
- Ne demek istediğimi biliyor musun?
Tu me suis? Oui.
- Ne demek istediğimi biliyor musun? - Evet.
- Tu vois ce que je veux dire?
- Ne demek istediğimi biliyor musun?
- Tu vois ce que je veux dire?
En azından onu Kyle çağırıyor değildir. Ne demek istediğimi biliyor musun?
Au moins, il ne l'appelle pas Kyle, tu me suis?
- Ne demek istediğimi biliyor musun?
- Vous ne comprenez pas ce que je dis?
Ne demek istediğimi biliyor musun?
Tu sais ce que je veux dire?
Fotoğrafçı da gerçek bir hayvandı... Ne demek istediğimi biliyor musun?
Bien que le vrai animal, c'était le photographe, si tu vois ce que je veux dire.
Hayır, hayır, çünkü seninle tanışana kadar arkadaşın ne olduğunu gerçekten bilmiyordum. Ne demek istediğimi biliyor musun, Eli?
Non, c'est parce qu'avant de te connaître, je ne savais pas vraiment ce qu'était un ami, tu vois?
Bunu söylerken ne demek istediğimi biliyor musun?
Tu comprends ce que je veux dire?
Ne demek istediğimi biliyor musun?
Vous me comprenez?
Ne demek istediğimi biliyor musun?
Vous comprenez?
Bu sadece müzik ile olan ve tüm arkadaşları, ne demek istediğimi biliyor musun?
C'est juste qu'avec la musique et ses amis, tu comprends?
- Ne demek istediğimi biliyor musun?
Tu sais de quoi je veux parler?
Ne demek istediğimi biliyor musun?
Vous voyez ce que je veux dire?
Benim de sana söylemek istediğim birkaç şey var zaten ne demek istediğimi biliyor musun?
J'ai des trucs à te dire, moi aussi.
- Ne demek istediğimi biliyor musun?
- Tu vois ce que je veux dire? - Très bien.
- Ne demek istediğimi biliyor musun?
Tu comprends?
Biliyor musun, iltifat bekleyen biri için bu normal... fakat bu çocukların bazıları tam olarak melek değil, ne demek istediğimi anlıyor musun?
C'est normal qu'elle cherche à attirer l'attention, avec ce qu'elle traverse, mais certains ne sont pas des anges.
Ne demek istediğimi biliyor musun?
Tout ça.
Ne demek istediğimi biliyor musun?
Tu vois?
Ne demek istediğimi biliyor musun?
Tu me comprends?