English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ N ] / Neron

Neron traduction Français

151 traduction parallèle
- İ.Ö. 63'te, Nero'nun huzurunda.
En 63 av JC en présence de l'empereur Neron.
Öyle bilge imişler ki, her şeyi okyanusların derinliğini, ateşböceğinin nasıl parladığını... ve Roma yanarken Neron'un hangi şarkıyı çaldığını bilirlermiş.
Ils étaient si cultivés qu'ils savaient tout. La profondeur des océans, ce qui fait briller un ver luisant... et quel air chantonnait Néron quand Rome était en flammes.
Roma yanarken keman çalan Neron gibi.
Des futilités pendant que Rome brûle...
Bu Neron.
Néron.
Sonunuz Neron'a benzeyecek. Sen ve yanındaki hödükler!
Si vous finissez comme Néron, toi et ces charognes!
Sezar Neron'un sarayı.
- La cour de César Néron.
İmparator Neron!
L'empereur! Néron, hein?
Ve Neron'la tanışmak için daha iyi şansımız olamaz.
Et nous n'aurons jamais de meilleure occasion de rencontrer Néron.
Neron, daha iyi müzisyenlere iyi para ödüyor ve o yolumuza taş koydu. Başaramadın! Aptal!
Néron paie bien quand les musiciens meilleurs que lui sont mis à l'écart, et tu as échoué, imbécile!
Eminim, Neron bile bundan daha iyi çalamaz.
Je suis sûr que même Néron joue mieux que ça!
- Aslına bakarsan, Neron verdi.
De Néron en fait.
Neron ile konuşmam lazım.
Je dois dire deux mots à Néron.
Sezar Neron, kraliçe için bir duyurumuz var.
César Néron, nous sollicitons une audience avec l'impératrice.
Kocam, Sezar Neron, senden hoşlanmış gibi gözüküyor.
Mon mari, César Néron, semblait très épris de vous.
Sezar Neron'un resmi zehircisiyim.
Empoisonneur officiel de la cour de César Néron.
Yakaladım seni! Genç hanım herhalde Cladius Neron'un küçücük bir öpücüğünü reddetmezsiniz, değil mi?
Maintenant, jeune femme, je suis certain que tu ne refuseras pas, à moi, Claudius Néron, un minuscule baiser?
Neron ile konuşmak istiyordum.
Je... je voulais dire un mot à Néron, mais, euh... je reviendrai.
Tebrik ederim, Neron.
Mon cher, c'était très impressionnant!
Evet hanımefendi, Sezar Neron sizin yeni köleniz ile yan yana geldiğinde bu içecekleri onlara servis eden birini bulmak.
Oui madame. Demander au serviteur de servir ces boissons à César Néron quand il sera avec votre nouvelle esclave. Exact.
Gözlerini kapat, Neron sana büyük bir sürpriz yapacak!
Ferme les yeux, Néron va te faire une grosse surprise!
Sezar Neron'un sağlığına kadeh kaldırmak isterim.
Je bois à votre santé, César Néron!
- Galiba Neron'u zehirledim.
- Je crois que j'ai empoisonné Néron.
- Sezar Neron, içmeyin onu!
- César Néron! Ne buvez pas! - Pourquoi cela?
Sezar Neron, onun için kavga etmenizi istiyor.
César Néron veut vous voir combattre.
Roma halkı size minnet duyacaktır, Sezar Neron.
Oh, ils apprécieront, César Néron.
Neron, Roma yanarken burada, Anzio'da keman çalmış.
C'est ici que Néron jouait du violon quand Rome brûlait.
Neron gibi.
- COMME NERON.
Nero'nun ölümünden beri politikayla hiç ilgilenmemiş biri olan benim... bir radikal olduğumu söyledi.
Elle dit que je suis un radical. Moi qui ne m'intéresse pas A la politique depuis la mort de Néron.
Neron'un canavarlığı girmesin içine.
Que je ne devienne pas un second Néron!
Burası evdeki gibi olmaz, Nero.
Bienvenue à la maison, Néron.
Sanki, Nero ya da Caracalla, Sezar ya da Tiberius aniden ne hissettiklerini söyleyecek ve sen de onları anlayacaksın.
Si Néron, Caracalla, César ou Tibère se mettaient à parler, on les comprendrait aussitôt.
Tatlım, o kadar çekiciydin ki, sana dayanamazdım.
Un Néron, un Apollon
İstersen terasa da gidebiliriz.
Faisons comme Néron devant Rome!
- Neron mu verdi?
De Néron?
Eminim Nero bile bundan daha iyi çalar
Je suis sûr que même Néron joue mieux que ça!
Nero'yu ziyeret etmeyi mi planlıyorsun?
Vous ne comptez pas rendre visite à Néron?
Nero'yu kıramam.
Je ne peux décevoir Néron.
Hala köle olacaksın ama en azından Poppea'nın hizmetlisi olarak... Nero'nun evinde olarak hayat önceden olacabileceğinden daha rahat olacak.
Tu es toujours une esclave, mais au moins, dans le domaine de Néron, en tant que servante de Poppée, tu auras une vie plus agréable que ce qu'elle aurait pu être.
Sezar Nero ile seyircilerin karşısına çıkmayı talep ediyor.
Il sollicite une audience auprès de César Néron.
Sezar Nero, Roma imparatoru!
César Néron, empereur de Rome!
Nero! Nero'yu göreceğim!
Je vais rencontrer Néron!
Sezar Nero, ben...
- César Néron, je...
Ve Nero'nun hayırsever halinde olmasını umarak.
Et en espérant que Néron soit d'humeur complaisante.
Neron, sizinle konuşmak istiyorum!
Oh, Néron, j'aimerais m'entretenir avec vous!
Bir daha buralarda gözükmesine izin vermeyin! Bir daha asla!
Je vous félicite, Néron, de la façon dont vous vous êtes occupé de cet imbécile.
Tıpkı Nero'nun Poppaea'ya yaptığı gibi.
- Comme Néron sur Poppée.
Her zaman bir yolu vardır. Bizimle misin?
Tibère Claude Drusus Néron Germanicus, sa famille et ses amis.
Bu işi erteledikçe, yaşama şansımız azalıyor. Tamam. Peki, ne zaman ve nerede?
Bienvenue, Tibère Claude Drusus Néron Germanicus, à toi, ta famille et tes amis.
Annesi, Roma'nın en ahlaksız kadını. Üstelik kardeşi Caligula bile böyle söylemişti! Bu ne cüret?
Néron, un garçon digne d'embrasser un destin impérial.
Ne cüret?
L'empereur déteste Néron!
Hiç sevilmediğin kadar sevileceksin.
Tout comme avec mon Néron chéri.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]