Nezâket traduction Français
12 traduction parallèle
Nezâket ve samimiyet ve, affınıza sığınarak, tevazu bunlar bir koca için dünyadaki tüm akıl ve güzellikten daha önemlidir.
La gentillesse, la sincérité et, pardonnez-moi, la modestie comptent plus pour un mari que l'intelligence et la beauté.
Daha büyük araştırma da nedir? Tezim şu ; incelik ve nezâket giderek günlük yaşamımızdan çıkıyor. Kabalık normal olacak.
Ma thèse, c'est que... courtoisie et savoir-vivre font gravement défaut à notre monde.
Ama belki de kız, sadece nezâket göstermeye çalışıyordur.
Mais peut-être qu'elle voulait juste être polie.
Maalesef sizden önce, nezâket ya da görgü kuralları testine tâbi tutulmadık bu yüzden sizden özür dilerim.
Hélas pour vous, aucun n'évalue le tact et la politesse, alors... je vous demande pardon.
Bu yalnızca bir nezâket ziyareti.
C'est une visite de courtoisie.
İlk bir kaç söyleyişimde kibar davranmıştım ama nezâket, o gerzekte herhangi bir etki yaratmamıştı.
J'étais poli les 2 premières fois, mais la courtoisie n'avait aucun effet sur ce con...
Bu kadar nezâket yeter.
Trêve de plaisanteries.
Anneme gösterdiğiniz nezâket için teşekkür etmek istemiştim.
Je veux vous remercier de vos bontés envers ma mère.
Mesleki nezâket icabı sizi uyarıyorum ama zaten tanıkla konuşmanıza izin veremeyeceğimi biliyorsunuz.
Donc par courtoisie professionnelle, je vais vous mettre en garde, vous savez que je ne peux pas vous laisser parler au témoin.
Ama meslekî nezâket icabı dinlememe izin verebilirsiniz.
Mais, par courtoisie professionnelle, vous pourriez me laisser écouter.
Ama güçlü ve çevik olan sen nezâket bekleyen topalın ardında sendelemiyorsun.
Mais vous qui êtes forts et rapides, veillez à ne pas boiter devant les faibles en croyant être gentil.
Sizinle bu konuşmayı nezâket gereği yaptım.
C'est tout.