English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ N ] / Nichon

Nichon traduction Français

177 traduction parallèle
Bu sırada elini göğsünün üzerine koymalıydın.
C'est là que t'aurais dû mettre la main sur son nichon.
Peki ya "meme"?
Même "nichon"?
Meme.
Nichon.
Evet, eğer bana insanlık nereye gidiyor diye soruyorsan, Açıkça söyleyeyim. tüm dünya şiddet yüzünden eriyip yok oluyor.
Si tu me demandais où est passé le lait de la tendresse humaine, je te répondrais que le nichon du monde entier s'est tari.
Bağır, dans et Çalkala memelerini!
Soyez bons, secouez donc un nichon pour ce vieux Rydell!
Dick, sol memeni bardak altlığı niyetine kullanırsan olacağı buydu.
Ça arrivera tant que tu continueras à poser tes verres sur ton nichon gauche.
Hey baba, masanın ortasında elini memelerine koydu.
Il a sa main sur son nichon, à table.
Bildiğim kadarıyla koca okulda, bunun kadar güzel olan sadece bir tane var.
Figure-toi que dans tout le lycée... il n'y a qu'un autre nichon aussi canon.
Ne yapın, biliyor musun? Bastığınız her fahişe için arabanızın kenarına küçük bir meme çizip skor tutun. Ah, Weskit.
A chaque fois que vous arrêtez une pute... vous devriez peindre un nichon sur votre voiture.
- Meme, meme, meme.
Nichon!
- Göğsünü içeri sok. Bekle.
- Range ton nichon, Adèle.
Şimdi söyle, kendine tek memeli bir kadın bulabildin mi?
Tu t'es trouvé une femme à un nichon?
Sag memeni içeri, solu...
Tu prends ton nichon droit, puis ton gauche...
Biraz göğüs görmem için ışığın çekilmesi dört ya da beş dakikasını alıyor.
J'ai chronométré. Cinq minutes pour voir un bout de nichon.
Meme?
Nichon?
Göğsünde yumru var.
T'as une excroissance dans le nichon.
Daha dolgun görünüyor.
Le grossisseur de nichon.
Göğsün... göğsünüz.
- Votre... nichon.
Oh, hey memen gözüktü.
Oh, ton nichon.
- İşte bu meme.
- Voilà du nichon.
Resmen öyle.
Un nichon officiel.
Evet. Bir tane de göğsünde var.
Oui, et elle en a un sur le nichon.
Güzel bence bundan sonra sebzeyi unutalım... tamam mı anne? ..
Je reprendrais bien... un peu de nichon!
Adamın kolunu kız arkadaşının muhteşem memelerine götürttüm.
Je lui ai fait bouger sa main sur le glorieux nichon de ta copine!
Şu göğüs olayını telafi etmem lazım.
Faut que je rattrape le coup du nichon.
Sanırım göğsüne dokundum!
J'ai touché son nichon!
O senin memen.
C'est votre nichon.
Dönüp bir bakınca ne göreyim, kendi mememin üzerine basmışım.
Je me suis penchée pour regarder et je me pliais sur un nichon.
Meme-Kafa babamala git.
Tête de nichon, va avec mon père.
Sözlüğümden "kornalar" ve "aşk roketleri" gibi kelimeler buldum.
Je rayerai les mots "nibard" et "nichon" de mon vocabulaire.
Sen kadınları göğüs olarak görürsün.
Pour toi, une femme, c'est un porte-nichon.
Babamın memişlerinde bir kitle var.
Parce qu'il a une boule dans un nichon?
Chris, "memiş" çok kötü bir söz!
C'est vulggaire de dire "nichon".
Hey, eğer tanrı mutlak güce sahip ise kendinin bile kaldıramayacağı kadar büyük göğüsler yaratabilir mi?
Si Dieu est tout-puissant, est-ce qu'Il peut créer un nichon encore plus gros que Lui?
- Meme?
Nichon?
Yo, hayır. Meme değil.
- Non, pas nichon, nichons.
Ya sen! Sen onları bulamayasın diye ailen ismini değiştirdi. - Kimse özlemeyecek seni.
Je suis gros et stupide, daltonien et dyslexique, mais j'ai pas de nichon!
- "O" ile başladığından eminim.
Un angiome, pas un nichon!
Göğsünü geri istiyor.
Elle veut de nouveau son nichon.
Havuzda bir meme ve bir de çatal gördüm.
Ben, j'ai vu un nichon et demi là-bas près de la piscine
Senin kadar kötü durumda olan pek çok hasta ile karşılaştım, ama hiç biri bana bu kadar sinirli davranmadı.
Est-ce que je vais retrouver l'usage de mes cinq membres? Je pourrai tenir un stylo ou un nichon?
Bir ara bir memesi diğerinden baya büyük bir hatunla çıkıyordum.
J'avais une petite amie avec un nichon plus gros que l'autre.
Göğüslerimden biri diğerinden çok daha büyük.
J'ai un nichon beaucoup plus gros que l'autre.
Elinizdeki o memenin değeri 250 bin dolar.
Le nichon que vous tenez vaut 250 000 dollars.
Çizim yapan eleman, göğüs uçlarından birini boyamayı unutmuş.
Et ils ont oublié un nichon aux retouches!
Ah o gemide ben de olsaydım.
J'aimerais être une mouche sur ce nichon.
Bak, Jean.
Jean, on voit ton nichon
- Şu tarafa koy.
Nichon!
İçinde kızların göğüslerini görebileceğin için öyle yaptıklarını duydum.
Paraît que c'est parce qu'on y voit un nichon.
Lanet olsun, öteki sutyen dolgum nerede?
Evie, nom de Dieu, où t'as mis mon autre nichon?
- Dolgu geliyor!
- Le voilà ton nichon!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]