English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ N ] / Nikko

Nikko traduction Français

51 traduction parallèle
Neden kurmaca yapayım?
( Nikko ) Pourquoi ferais-je cela?
- Yatağa dön. Yatağa gir!
( Nikko ) Sur le lit.
- Carolina, Johnny'yle beraber miydin?
( Nikko ) Caroline, tu étais avec Johnny?
- Bu herifle daha fazla vakit öldürmeyeceğim.
( Nikko ) Je ne vais pas gaspiller plus de temps avec ce gars.
Ve öyle de görünüyordu yani Johnny şu an hayatından endişe ediyordur çünkü Sam ve Neeko peşinden gitti.
Et puis, maintenant elle ressemble à ceci, si Johnny devrait probablement craindre pour sa vie en ce moment parce que Sam et Nikko sont allés après lui.
Bayan Carla Vesari, Bay Nikko Regas bunlar Reynolds ve DeMortimer.
MIle Carla Vesari, M. Nikko Regas. Voici Reynolds et DeMortimer. - Enchanté.
Nikko?
Nikko? Oui, ma chére.
Nikko Regas utangaç, emekli bir yolsuzun teki.
Nikko Regas est timide mais une vraie sangsue en affaires. - Et Carla?
Bu gece bir partiye davetliyiz. Bay Nikko Regas.
Oh, nous sommes invités à une fête donnée par Nikko Regas.
Burada Nikko'yla mı yaşıyorsun?
Vous habitez avec Nikko?
Ben burada, Nikko'yla beraber yaşıyorum.
J'habite ici avec Nikko.
Nikko her sabah ata bindiğini söyledi.
Vous montez à cheval tous les jours?
Gerçekten Nikko, o benim Tom Reynolds'um değil.
Allons, Nikko, ce n'est pas mon Tom Reynolds.
Eğer seninle kalırsam Nikko bu senden korktuğum için olmayacak.
Si je reste avec toi, Nikko, ce ne sera pas par peur.
Nikko beni bekliyordur.
Nikko va m'attendre.
Nikko ve ben kasabadaydık.
Nikko et moi étions en ville.
Dedin ki : "Gitsek iyi olur, Nikko beni bekliyordur."
Tu as dit : "Nous devrions rentrer. Nikko va m'attendre."
Nikko mu?
Nikko?
Tom, sana söylediğim şeyler davranış tarzım, ve beni beraber gördüğün insanlar yüzünden bilmelisin ki Nikko ve ben bir nevi üst düzey yetkiliyiz.
Tom, aprés tout ce que je t'ai dit et fait, et aprés avoir rencontré certaines de mes fréquentations, tu devrais savoir que Nikko et moi connaissons du monde bien placé.
Nikko'daki otelde yer yoktu! Değil mi?
À Nikko, l'auberge regorgeait d'étudiants.
Geçen sene Nikko'daki tapınağa giderken, bir arkadaşımın yerinde mola vermiş, Ichi ile ilk orada tanışmıştım.
Je l'ai connu l'année dernière en rentrant de Nikko alors que je faisais une halte chez le parrain Shobei de Mibu.
Bir ay önce, patron Nikko'daki büyük tapınakta, dua etti.
Il y a un mois, le chef est parti prier au grand temple de Nikko.
Imaichi şehrine varmadan birkaç km. önce Nikko yolunda "Ootawara" diye bilinen bir dağ yolu var.
Sur la grand-route de Nikko, quatre lieues avant Imaichi, il y a un sentier de montagne.
Ertesi günün öğleden sonrasında efendileri Nikko Yolu üzerinden Jizougahara'ya gelecek.
La procession du prince emprunte la grand-route. Après-demain, elle sera à Jizogahara, le poste-frontière.
Bu kaplıcaya olan ani ziyaretim özel bir görev içindir. Size Şogunun arzularını bildirmek üzere geldim.
Je suis venu sur-le-champ ici, à Nikko, pour vous transmettre les désirs du Shogun.
Nikko'dan hala dönmedi mi?
Il n'est pas revenu de Nikko?
Nikko'dan Edo'ya giden üç yol var.
Il existe trois chemins pour aller à Edo.
Nikko, anneni duydun.
Nikko, tu es sourde? Allez.
Nikko!
- Nikko! Nikko!
Minibüse bin!
Nikko, viens. Allez.
- Nikko, gidelim.
- Nikko, on y va. - Allez.
Nikko, su rezistanslar.
Nikko, tu vois les résistances là-bas?
- Dışarı nasıl çıkacağız? - Nikko!
- Comment on fait pour sortir de là?
Gerekliyse Nikko ile çalış.
Si vous avez besoin d'aide,
Çin Mahallesi işini bitirmek üzere.
Nikko a presque fini à Chinatown.
Nikko nereye gidiyorsun?
Nico, tu es occupé?
Başın belada Nikko.
Tu es dans un foutu pétrin.
Bayan Nikko'nun ameliyatını siz mi iptal ettiniz?
Vous avez annulé l'opération de Mme Nikkos?
Bir de, Otel Niko aradı American Express kartınız ön bürolarındaymış.
Et l'Hôtel Nikko a appelé. Ils ont votre carte American Express.
Otel Niko.
Hôtel Nikko.
Ben Kaoru Naito Nikko Hairal Inc. den
Je suis Kaoru Naito de la Nikko Harail Inc.
NIKKO
Titom32 et BrouHounF Synchro et relecture :
Bu gece Paris'te olacak. Otel Niko.
Il arrive en fin d'aprèm à l'hôtel Nikko.
Niko otelinde kalan meslektaşlarından biri dün gece 287 numaralı odaya baskın yaptığınızı görüp aramış.
L'un de ses confrères l'a appelé. Il était à l'hôtel Nikko, la nuit dernière, et il a noté l'heure à laquelle vous avez fait intrusion dans la chambre 287, au détriment des règles fixées par le Code pénal.
Otel Niko'da baskın yapan polis. Numaramı nereden buldun?
Le flic qui ta bagué à l'hôtel Nikko.
Nikko, bekçi.
Nikko, la garde.
Bana Nikko'yu anlat.
Parlez-moi de Nikko.
Nikko, tatlım, fantezini mahvetmek istemezdim ama...
Je ne veux pas briser ce beau rêve, mais...
Nikko'ya bittiğini söylersin. Nokta. Sosyal sınıfını düşüreceğini söyle ona.
Dis à Nikko que c'est terminé, fini, que tu descends dans l'échelle sociale, que tu aimes un GI, que tu auras des enfants dans un pavillon de banlieue, et que tu vas te marier.
Nikko, ne demek istiyor?
Nikko, de quoi parle-t-il?
NIKKO
- Synchro : blue Trad :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]