English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ N ] / Nish

Nish traduction Français

34 traduction parallèle
Muhtemelen Nish'ta ile. Biyolojik bir karışım, bir kez solunduğunda,..... vücuttaki tüm dokuları etkiler, beyin dahil.
Sans doute avec du nish, ta, un composé biologique qui, après inhalation, infecte tous les tissus, dont le cerveau.
- Nish'ta'nın zayıf bir noktası var.
- Le nish, ta a un talon d, Achille.
Ama Nish'ta'nın tüm dokularına yayılmasına izin vermelisin..... yoksa savunmanı tekrar eline geçirebilir.
Mais vous devez laisser le nish, ta imprégner tous vos tissus sinon il reprendra le dessus.
Nish'ta'nın dokularına tamamen nüfuz ettiğinden emin olana kadar beklemeliyiz.
On doit attendre pour être sûr que le nish, ta a atteint leurs tissus.
Ben canavarım, Nish.
Je suis l'ogre Nish.
Nish, acele et.
Nish, grouille-toi.
- Ben canavarım, Nish.
- Je suis l'ogre Nish.
Nish, bu onun işi. Clay, ailesini geçindirebilmek için yapması gerekeni yapar. Bunu biliyorsun.
Nisha, il fera tout ce qu'il faut pour sa famille, tu le sais.
Merhaba, ben Nish.
Salut, c'est Nish. J'ai une question...
Nish, ben Veronica.
Nish, c'est Veronica.
Parker, sen misin? Merhaba, ben Nish. Okul Gazetesi editörüyüm.
Parker, salut, je suis Nish, rédactrice en chef du Free Press, et je...
Uzağımda olduğu sürece Nish'e güvenebilirim.
J'ai confiance en Nish autant que je la supporte.
Güvenilmez, yaşlı bir adamım.
Je suis un vieux sournois, Nish.
- Evet ya da Nish, kızlar, çılgın kulüp partisine gitmesin diye onları korkutmaya çalışıyor.
Ou bien Nish veut juste effrayer les filles pour qu'elles fuient la fête.
- Merhaba Nish, bir hediyem var.
Salut, Nish. J'ai un cadeau pour toi.
Kızlardan biri olan Nish, gazetenin editörüydü.
Elles détestaient le doyen. L'une d'elles, Nish, était rédactrice en chef du journal.
Dekanın odasına yumurta atarken Nish yoktu.
Non, pas Nish. Nish n'était pas avec nous quand nous avons lancé les oeufs.
Dekanın odasına dışarıdan yumurta atarken arkadaşınız Nish neredeydi?
Intéressant. Alors, où était-elle? Quand vous étiez devant son bureau, à jeter des oeufs à sa fenêtre, où était votre amie Nish?
Arkadaşın Nish, Volvo'ya yumurta attığını söyledi.
Ta copine Nish a dit clairement qu'elle a jeté des oeufs sur la Volvo du principal.
Yani Nish yalan mı söylüyor? Belki dekanın Volvo'su da oradaydı.
Ou alors la Volvo était là aussi.
Nish, dekanın öldürüldüğü gece Volvo'ya yumurta attığını söyledi.
Nish dit avoir balancé des œufs sur la Volvo de Dean le soir du meurtre.
Plooor-nish.
Plooor-nish.
Uğursuzlar.
Les nish-gute!
Kor-nish adında patates kekleri satıyorlar.
Ils vendent des gâteaux aux pommes de terres nommés "kor-nishes".
Nish, bak.
Nish. Regarde.
Frank'le Nish'in ilgilenmesini sağlarım.
Je mettrai Franck et Nish dessus.
- Nish, Laura Benson'la konuşmuş.
Nish a parlé à Laura Benson.
Hadi o halde gidip biraz kafesinde dürtelim onu.
Nish a dit 20 minutes. Bon, venez.
Kankalarım Ramesh ve Nish nasıllar?
Comment vont mes potes Ramesh et Nish?
Bir de Nish. Hayır, Nish yoktu.
Et Nish.
Nish, dekanın öldüğü gece etrafa yumurta atıyordunuz.
Vous regardez jamais les actualités?
Ama onlar dekanın odasına yumurta atarken sen yoktun. - Bir şey anlatmak zorunda değilim. - Neredeydin?
Nish, vous jetiez des oeufs contre des bâtiments la nuit où le doyen est mort, mais vous n'étiez pas avec elles quand elles en ont jeté contre le bureau du doyen.
Otoparkta buldukları araç da oymuş.
Alors Nish a menti?
- Tarım dükkanı kamera kayıtları hazır değil mi hala? - Yirmi dakika dedi Nish.
On a la vidéosurveillance du magasin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]