Noe traduction Français
395 traduction parallèle
Arche Noah arıyor.
Ici, l'Arche de Noe.
Buraya gel, Noe!
Viens ici, Noé!
Nuh'un gemisi gibi olduk yahu.
Jesus Christ! Nous sommes entrain de tourner dans l'arche de Noe.
Nuh da neden bir avuç maymunla güvertede durmadığımı anlayamazdı.
Et Noé n'arrivait pas à comprendre pourquoi je refusais de rester à bord avec un groupe de singes.
Günümüzde güzel oyuncaklara sahipler, çok güzel oyuncaklara.
Des arches de Noé et des soldats en bois, rien de compliqué comme ceux-là.
Nuh peygamberi beklemeyecek misin?
Vous partez sans Noé?
Nuh'tan beri en büyük özel hayvanat bahçesi.
Un "zoo" comparable à celui de Noé!
Bu keşif seferi için küçük bir servet harcadım ve bu kral Nuh'un Gemisi'ni mi oynamamızı istiyor?
J'ai investi une fortune dans cette expédition et ce roi veut qu'on joue à Noé?
Bundan yılar önce Nuh peygamber ahşap bir gemiyle dünyadaki yaşamı kurtarmıştı.
Noé avait sauvé le monde grâce à une arche en bois.
Ve Tanrı Nuh'a dönüp dedi ki ;
Alors Dieu dit à Noé..
Bir adet 20. Yüzyılın Nuh'un Gemisi, ha?
L'arche de Noé du 20ème siècle.
Nuh'un Gemisi ne durumda? Şu yeni gezegene varabilecek mi?
Cette arche de Noé atteindra-t-elle la nouvelle planète?
Teşekkürler. Ancak Nuh olsaydı başvurumu hemen reddederdi.
Merci, mais Noé aurait refusé ma candidature.
Sirk treni Nuh'un Gemisi gibidir, Hayvanları ve bakıcılarını Tozun, çamurun, sıcağın ve fırtınaların içinden geçirerek,
Les trains du cirque, comme l'Arche de Noë, transporteront les hommes et les animaux, les abritant à travers les inondations et la boue, la chaleur et les tempêtes, les triomphes et l'adversité.
Ne büyük bir otobüs.
Quelle arche de Noé!
Ben "Nuh'un gemisi" denen bir mahallede doğup büyüdüm.
Je suis né dans un coin appelé l'Arche de Noé.
Gel şuraya!
Il te manque la barbe pour ressembler à Noé!
... uzay gemimiz yani Nuh'un Gemisi sığınacak başka bi gezegen arayan insanları kurtarmaya çalışmaktadır.
... et la navette, notre arche de Noé, s'échappe, et les survivants trouvent refuge sur une autre planète.
- Nuh'un kurbanları.
- Qu'est-ce? Le sacrifice de Noé.
Yaratılışta Nuh peygamber çıplak tasvir edilir.
La Genèse a décrit Noé dévêtu.
Kötü haber istersem, Nuh ve sel hikayesini okurum.
Si je veux des histoires terribles, je lis celle de Noé.
Nuh'a, Musa'ya, İsa'ya, bütün peygamberlere.
à Noé, à Mo ¨ ï ¨ se, à Jésus, à tous les prophétes.
-... sizin 300 tanrınız dili mi tutuldu? - Allah önce de konuştu insanlarla İbrahim, Nuh, Musa, İsa ile...
Dieu nous a déjà parlé à travers Abraham, Noé, Mo ¨ ï ¨ se et Jésus-Christ.
Nuh'un gemisi.
L'Arche de Noé.
Daha önce böyle bir sızıntı olduğunda Nuh bir gemi yapmıştı.
La dernière fois qu'il y a une fuite comme ça, Noé s'est fabriqué un bateau.
"... yargılanıncaya dek orada tutulacaklar. " " Tanrı eski dünyayı da esirgemedi... " " Ama tanrısızların dünyasına tufanı gönderdiğinde... "
Il détruisit le monde... mais sauva Noé... qui prêchait la vertu.
Nuh'un Gemisi. Ben Carruthers.
L'Arche de Noë, Carruthers à l'appareil...
Benim için Nuh'un Gemisi Darwin'in bile görebilseydi heyecanlanabileceği bir laboratuvar.
Je veux dire, pour moi... L'Arche de Noë est comme un laboratoire devant lequel Darwin lui-même aurait été emballé!
- Nuh Peygamber mi?
Noé?
- Evet, Nuh Peygamber. - Yaşlı Nuh Peygamber. - "Ve bize yol göster."
C'est ça, Noé, Ie vieux Noé
Yaşlı Nuh Peygamber. Bir de şu...
Un raffiné le vieux Noé.
Evet evet, Nuh'un Gemisi değil miydi o?
Oh, ou alors... dans l'Arche de Noé?
Musa için Kızıldeniz'i ikiye böldün. Nuh'u kurtardın.
Tu as fait s'ouvrir la Mer Rouge pour Moïse, tu as sauvé Noé.
Kendimi Nuh Peygamber gibi hissettim.
Je me sentais comme Noé.
Nuh'un Gemisi gibi burası.
C'est comme l'arche de Noé.
- Noah'ın karısı?
- La femme de Noé?
Ama Joan of Arc'ın Noah'ın karısı olmadığını biliyordum.
Mais ce que je sais, c'est que Jeanne d'Arc n'était pas le femme de Noé.
- O zaman Noah'ın karısı kim?
Mais alors, qui es la femme de Noé?
Nuh'un gemisine hoş geldiniz on dakikada bir tufan olur.
Bienvenue dans l'arche de Noé... où il y a un déluge toutes les 10 minutes.
Evi hayvanat bahçesine çevirdi.
C'est l'arche de Noé, là-dedans.
Şeytan çok değil 10 mil ötede, nehrin kenarında, likörün, kumarın ve... günahın yönettiği yerde... ininde pusuya yatmıştır!
Bien, juste à 15 km d'ici... en bordure de la rivière... "Pourquoi Noé a-t-il fait monter deux serpents à bord de l'arche... se cache l'antre du diable... quand il avait la chance... de les exterminer une fois pour toutes." Habité par la boisson... le jeu et le péché!
Nuh bile endişelendi ama yağış durmadı
Noé s'inquiétait que la pluie ne cesse pas
Bir yandan sularla mücadele ederken Nuh dedi ki "Hayır, olmaz dostum"
Aide-nous, Noé Noé a dit non, non, mon ami
Nuh'un gemisine ait olduğunu sandığımız tahta parçaları bulduk.
On a trouvé des bois fossilisés provenant de l'Arche de Noé.
Bana Nuh derler.
On m'appelle Noé.
Nuh sarhoşlukla suçlandı ama Tanrı ona gemi verdi.
Noé fut un ivrogne mais Dieu lui donna l'arche.
Noah'ın Hanında herşeyden iki tane vardır.
On a tout en double dans chaque Arche de Noé.
Noah'un Hanında sıralananlar, aynı çocuklar.
Ils emplissent les Arches de Noé chaque week-end.
Noah Hanında Wayne'in Dünyası.
"Les Arches de Noé présentent Wayne's World".
- Noah Vanderhoff, Chicago'da en büyük video mağazalar zinciri sahibi, ofisimde.
- Noé Vanderhoff, de la chaîne Vidéo Arches numéro 1 de Chicago est dans mon bureau.
O buldu ismi Noah'ın Hanı.
C'est elle qui a baptisé mes Arches de Noé.