Numaran traduction Français
3,691 traduction parallèle
Tabii bir numaranın kayıtlı olduğu ismi ve adresi bulabilirim.
Evidemment que je peux traquer un numéro de téléphone jusqu'à un nom et une adresse.
Senin numaranı nasıl bulduğunu hiçbir şekilde bilmiyoruz. Kaçak yolcu olarak bir trene binmiş.
On sait seulement qu'il a quitté le Jutland dans un train de marchandises.
Üç numaranı al da cehennem ol! O zaman bırakman gerekirdi.
Alors, perds-la à jamais.
# Yanlış kızı seçtin # # Çünkü numaranı aldım #
♪ Tu as la mauvaise fille ♪ ♪ Car j'ai compris ton numéro ♪
Numaranı ver, buralarda turla.
Donnez-moi votre numéro et roulez un peu et attendez mon appel.
Kimlik numaran nedir?
Quel est votre matricule?
Numaranı kaybetmiştim ama sonra buldum.
j'ai perdu ton numéro, mais ensuite je l'ai retrouvé.
Sormak için doğru zamanı kolluyordum... Telefon numaranı.
J'attendais juste, euh, le bon moment pour vous demander votre... pour votre numéro de téléphone.
Benim için numaranı yaz.
S'il y a un poste vacant je te le ferai savoir.
Yeni numaran nedir?
- C'est parti. Ton nouveau numéro.
Bir gün numaranı değiştirecek olursan büroma haber vermeyi unutma.
si vous changez de numéro assurez-vous que mon bureau en soit informé.
Bu numaranın kime ait olduğunu öğrenmeni istiyorum. Bir Lexus sürüyorsa adamımızı bulduk demektir.
Il faut trouver à qui appartient ce numéro.
Ya da sen bana numaranı verebilirsin.
Tu pourrais aussi me le demander maintenant.
- Numaranı yapsana.
Refais ton truc.
- Bende senin numaran bile...
J'ai même pas ton numéro.
Bayanlar ve baylar, ben bir sonraki en büyük sihirbazım ve bu numaranın nasıl yapıldığını bulana 100 dolar vereceğim.
Mesdames et messieurs, je suis le prochain grand magicien célèbre et je m'engage à remettre cent dollars à celui qui me dira comment j'ai réussi ce tour.
Koltuk numaranızın gerçekten de B-5-13 olduğunu onaylıyor musunuz?
Pouvez-vous d'abord me confirmer que votre siège est bien le B, cinq, treize?
Koltuk numaranızın gerçekten de bu olduğunu onaylıyor musunuz?
Euh, pouvez-vous d'abord me confirmer que votre siège est bien le B, cinq, treize?
100 farklı numaranın ardından ne gelir?
Est-ce que vous verrez cent numéros différents ce soir?
Arkama yaslandım, şöyle bir göğsümü kabartıp dedim ki "Numaranı verebilirsin, güzelim."
J'ai pris une pose détendue et j'ai dit "Apporte-moi ton numéro, ma poupée".
Üzgünüm, numaranız kazanan numaralar arasında yok.
Pardon, votre numéro n'était pas un des numéros gagnants.
Numaranız kazanan numaralar arasındaysa kazandınız demektir yazıyor.
Il est écrit que vous gagnez si votre numéro est gagnant.
Sahnede dans edemiyorsan akvaryumda oturursun. Müşterilerin senin numaranı seçmesini beklersin.
Si tu n'es pas sur scène, tu t'assoies dans l'aquarium et t'attends qu'un client te choisisse.
- Peki, bana gösterecek ne numaran var.
Quel plaisir pour moi.
Telefon numaranı.
Ton numéro de téléphone.
Yapma Şakacı, sence bu köyün en zeki şirini olan ben, senin bu ilken numaranı yer miyim? - Evet.
Schtroumpf Farceur, crois-tu que le génie du village ne verrait pas venir ce gag puéril?
Tam adınızı, doğum tarihinizi ve Sosyal Güvenlik numaranızı öğrenebilir miyim?
J'ai besoin de votre nom, de votre date de naissance et de votre numéro d'assurance sociale, s'il vous plaît.
Adınızı, doğum tarihinizi ve Sosyal Güvenlik numaranızı ele geçirirler.
Elle trouve votre nom, votre date de naissance et votre NAS.
Şu kelepçe numaranı bana da uygulasana.
Et si tu m'enlevais ces menottes?
Evet, elimde ne numaran ne de adresin vardı.
Oui, je n'avais pas vos coordonnées.
Takip numaranı aldım.
Et j'ai ton numéro de suivi. - Merci.
Numaranı çevirdim.
J'ai appelé ton numéro.
Telefon numaran?
Ton numéro de portable?
"Dört Numaranın kalbini çalan kadın"?
"La femme qui a volé le cœur de Numéro Quatre"?
Poirot'nun yok olması gerekiyordu, çünkü bu şekilde, Dört Numaranın savunması zayıflayacaktı.
Poirot devait disparaître, parce qu'ainsi, la garde de Numéro Quatre, elle tomberait.
Sürpriz numaran nedir bilmiyorum ama harika olacağı kesin.
Je ne sais pas ce que tu vas faire comme tour surprise mais je sais que ça va être génial.
Şu kiraz numaranı kankam Mark Cherry için yapar mısın?
Ça te dit de faire le tour de la cerise à mon gars, Marck Cherry?
İlgimi çeken tek şarlatan senin şarlaton numaran.
Le seul numéro qui m'intéresse c'est celui de votre téléphone.
Bu ucuz numaranızın yarışmanın ilk kez televizyonda yayınlanacağı yıla denk geldiğini biliyorsunuzdur.
Vous savez sûrement que votre exploit se produit alors qu'on télédiffuse le tournoi pour la première fois?
Dostum, numaranı çevirip duruyorum!
Mec, j'ai pas arrêté de t'appeler!
Çılgın ateşli numaran olmasa Stannis babam yetişemeden... şehri yağmalamış olacaktı.
Sans ton tour avec le feu grégeois, Stannis aurait saccagé la ville avant que père ne soit arrivé.
Senden numaranı istesem çok mu yanlış olur?
Serait-ce mal de te demander ton numéro?
Riley ile çevirdiğimiz bu numaranın ciddi olduğunu mu düşündün gerçekten?
Vous pensez vraiment que cette acrobatie avec Riley était légitime?
Sunbae, telefon numaranı değiştirdin dimi? Bakacağım.
Oui, donne-moi ton numéro.
- Oda numaran kaç?
- Vas-y, fais sentir!
Hadi ama bana numaranı ver!
Dites-moi votre prix!
Senin numaran.
C'est... ton numéro.
Tamam, telefon numaran nedir?
T'as un numéro?
Numaranı aldık.
Je vois où vous voulez en venir.
Numaranı kaybetmişim.
- J'ai plus ton "number".
Hadi bana telefon numaranı ver.
Venez me donner votre numéro de cellulaire.