English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ N ] / Numaranız

Numaranız traduction Français

935 traduction parallèle
Telefon numaranızı unuttum!
J'ai oublié votre numéro de téléphone!
Oda numaranız kaç, efendim?
Votre numéro de chambre?
Oda numaranız 18.
Votre chambre.
Bagaj numaranızı alabilir miyim efendim?
Puis-je avoir le n ° de vos bagages, s'il vous plaît, Monsieur?
Pekâlâ. Paraları verin ve numaranızı yazın.
Payez et tirez votre numéro.
- Numaranız, lütfen. - Şehirlerarası, lütfen.
L'interurbain, s'il vous plaît.
Numaranızı bayan Grayle'e bırakın yeter.
Laissez votre numéro à Mrs. Grayle.
Telefon numaranız nedir?
Votre numéro? Non, peu importe.
Sizin numaranız lütfen.
Votre numéro?
- Makbuz numaranız kaç?
- Quel est le numéro sur les reçus?
O zamanlar sosyal güvenlik numaranızı çok iyi biliyorken Dr. Curtis'in parmağına karşı büyük bir memnuniyetsizlik duymuştunuz.
Vous aviez mordu le Dr Curtis. Mon numéro!
Eğer isminizi ve telefon numaranızı verirseniz...
Si vous me donnez votre nom et numéro de téléphone.
- Şu küçük numaranızı yapın.
- le plaisir de chanter?
- Oda numaranız nedir?
- Quelle chambre?
Efendim, Southampton numaranız bağlandı.
Monsieur... Vous avez la ligne pour Southampton.
- Ayak numaranız kaç?
- Quelle pointure?
Numaranız kaç?
Quel numéro?
Bana numaranızı verebilir misiniz?
Donnez-moi votre numéro. Pour quoi faire?
Bir de telefon numaranızı.
- Notez-moi donc tout ça...
Adınız ve numaranız, lütfen
Nom et numéro?
Bizde numaranız var mı Bay Jefferies?
Est-ce qu'on a votre numéro?
- Telefon numaranız?
- Numéro de téléphone?
- Numaranızı alabilir miyim?
- Je peux avoir votre numéro?
Numaranızı alabilir miyim efendim?
Pouvez-vous nous laisser un numéro?
- Adres ve telefon numaranız?
- Adresse et numéro de téléphone?
Unutmayın beyler, sadece adınız, rütbeniz ve seri numaranız. - Ya bize işkence yaparlarsa?
Nom, grade et matricule seulement!
Yolcu manifestosunda pasaport numaranız yazılmamış.
- Oui. Simple formalité
Boyunuzu, kilonuzu ve sosyal güvenlik numaranızı da biliyorum.
Je connais votre taille et votre poids et votre numéro de sécurité sociale.
Lincoln'deki oda numaranız ne? Hadi söyleyin.
Quel est le numéro de votre chambre à Lincoln?
Peki telefon numaranız?
Numéro de téléphone?
Bana numaranızı verirseniz... konuyu bir daha düşünebilirim.
Je réfléchirai et vous téléphonerai.
- Telefon numaranız nedir?
- Votre numéro, s'il vous plaît?
- Sorun nedir? - Yok bir şey! - Koltuk numaranız...
Quand je vais raconter ça à Lebel...
Küçük numaranız hayatlarımızı tehlikeye attı.
Votre petit jeu a mis nos vies en danger.
Numaranız bir harikaydı. Hayran oldum, çok güzeldi.
Je suis en admiration devant votre numéro.
Numaranız kaç?
Quel est votre numéro?
Sizin numaranız kaç?
Quel est votre numéro?
Bende numaranız yok.
Je ne sais pas votre téléphone.
Adınızı ve kasa numaranızı işaretleyin, lütfen.
Indiquez votre nom et numéro de coffre ici.
Eğer adınızı ve numaranızı bırakırsanız döndüğünde sizi aramasını sağlarım.
Si vous me laissez votre nom et votre numéro, je lui dirai de vous rappeler à son retour.
Yemiyorum numaranızı!
Je ne marcherai pas.
Hiç değilse bana telefon numaranızı verin.
Donnez-moi votre téléphone.
Numaranızı bırakın...
Laissez votre numéro...
General Carnaby, artık bize gerçek isminizi... rütbenizi ve sicil numaranızı söyler misiniz?
Général Carnaby, aurez-vous l'amabilité de nous donner votre vrai nom, votre rang et votre matricule.
Oda numaranız kaçtı efendim?
Quel est votre numèro de chambre?
Şimdi dağıtılan formalardan alın ve üstüne numaranızı takın.
Mettez un de ces uniformes qu'ils distribuent et accrochez bien vos numéros dessus.
Çünkü Roma'dan bir sonraki uçuş New York'a. Sizin numaranız 5.
Le prochain vol au départ de Rome est pour New York, le vol No 5.
- Numaranız?
- Votre numéro?
- Uh.. Oda numaranız nedir?
Le numéro de votre chambre?
Yatak numaranız kaçtı? Birinci sınıf.
La place 20.
Yani, senin numaran 14, banyon kırmızı, odan C.
Tu es 14, toilette rouge, chambre C.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]