English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ N ] / Nımm

Nımm traduction Français

1,305 traduction parallèle
- Sen düşmanımmışsın!
- Oh, tu es ma Némésis!
Bunu demediğini söyle bana. Hımm.
Dis-moi que tu n'as pas dit ça.
Kız arkadaşımmışsın gibi yaparız. Kıskanacaktır.
Tu vas gagner ce concours.
Göründüğünden daha uyanık. Mm.
Plus réveillée que vous n'en avez l'air.
Güvenlik duvarını aşmak kolaydı ama kapalı devre kamera sistemi birbirine bağlı olan birkaç...
Les - - mm - - pare-feu étaient un jeu d'enfant, mais le monitoring fermé des caméras était protégé par un mot de passe variable, et - -
- Sen de Lauren Reed olmalısın.
Et vous devez être... Lauren Reed, mm?
Hayır, başkasının arkasından masasına oturup bunlar benim çocuklarımmış gibi davranıyorum.
C'est votre bureau? Non, je suis assise à ce bureau, et ça, ce sont mes enfants.
Hımm, koleksiyonunu satın alması için Atkins'e önerir, Atkins taşralı zibidiyi öldürüp koleksiyonu çalmanın daha kolay olduğuna karar verir.
Il propose à Atkins de la lui vendre, qui choisit de le tuer pour la lui voler.
9 mmlik kovanların olduğu yerde bazı kan izleri var.
des taches de sang, des cartouches de 9 mm.
O zaman parayı kızımmışsın gibi iste.
Alors, demande-le-moi comme ma fille.
Siz silah kiralayarak mı yoksa kendi silahınızla mı atacaksınız? Hımm...
Vous louez une arme?
Mm, ben bunu anlamıyorum.
Je n'en suis pas si sûr.
Dax Blanchard'ın 9 mm'lik silahıyla uyumlu değil.
Elles ne correspondent pas au 9mm de Dax Blanchard.
Kızın arabasında bulunan 9 milimetreliği test ettin mi Jim?
Salut, Jim, tu as testé le 9 mm de la voiture de la fille?
Onların yaşına yakınsın konuşmayı niçin sen yapmıyorsun? Reid. Ah-ımm.
Puisque vous êtes dans leurs ages, ce serait mieux que ce soit vous qui leur parliez?
FBI'ın Davranışsal Analiz Birimi, ki, ımm, ben genelde Davranışsal Fizik Birimi, DFB'i kullanıyordum. Ama artık kullanmıyorum. Onu DAB olarak değiştirdiler.
Je suis, euh, agent au- - à l'UAC, l'Unité d'Analyse Comportementale du FBI, qui, euh, s'appelait avant, l'USC, l'Unité des Sciences Comportementales, mais plus maintenant.
Görüyor musun?
Peut-être que le chien n'en avait pas. Mm-hmm.
Mm, bilmiyorum. Porter'ın saat dörtte dişçi randevusu var. Yani araba yarına kadar beklemeli.
Porter a un rendez-vous chez le dentiste à 16H alors la voiture devra attendre demain.
Mm! Oh George, bunu tatmalısın.
George, il faut que vous goûtiez ça.
Hımm--Carlos şu an müsait değil.
Carlos n'est pas disponible pour l'instant.
Mm-hmm. Sadece küçük kızlar aşağı inmekten korkarlar.
Il n'y a qu'une petite fille qui aurait peur de descendre de l'échelle.
Kahretsin. lnterscope'dan Steve Berman'ın olduğunu söylemiştin!
- Mm-hmm. - Merde. Tu disais que c'était celle de Steve Berman d'Interscope, tête de noeud!
Jeneratörü yenilemektense, paranı yeni MRI makinesine sakla mm...
Vous n'avez pas autorisé le remplacement afin d'économiser pour une nouvelle IRM.
- Mm-hmm. Hazırmısın?
Tu es prêt?
Bazı insanlar seçim yaparlar, bazıları da yapmazlar, değil mi? Mm.
On n'a pas toutes le choix face à ça, si?
Ona, şekerleme dükkanın daha uygun olacağını söyledim.
Je lui ai dit que le magasin MM était mieux.
Kafatasından geçip dairesinin duvarına gömülmüş metal parçası. Bu 38 kalibre ki kendisi Butler'ın arabasında bulduğumuz silahla eşleşiyordu.
Rien excepté une balle de 38 mm qui a traversé le crâne de Mr Donovan, et s'est logée dans le mur de son appartement... une balle de 38 mm qui correspond au pistolet que nous avons retrouvé dans le coffre de la voiture de Butler.
Mm-hmm.Kendi kendine oynadığını ve yalnız çok zaman geçirdiğini farkettim.
Mmm mmm. J'ai remarqué qu'elle passe beaucoup de temps à jouer seule.
Randy elini benim için arabanın üstünde tutarken,
* Go, man, go, hmm-mm, go, man, go... * Pendant que Randy gardait sa main sur la voiture pour moi
Bu polietilen ve 4 milim daha kalın.
Du polyéthylène, 4 mm d'épaisseur.
Onun attıklarını arabanın sağ tarafında buldum. 9 mm.'lik.
Oui. Celles-là, je les ai trouvées du côté gauche de la voiture. Des balles de 9 mm.
Mm-hmm? Ya "Cennet Bahçesi" hikayesini bilmiyor olsaydın?
Et si tu ne connaissais pas l'histoire du Jardin d'Eden?
Mm-hmm. Sorumlu yönetici olarak bakın kim imzalamış?
Regarde qui a signé en tant que manageur recruteur.
Bilgisayar bilimi dallarından. Mm.
Amita n'est pas satisfaite avec juste une minable PhD.
Mm-hmm. Ne yapıyor, halkın tren yolu sistemine olan güvenini yok etmeye çalışıyor.
Il essaie de détruire la confiance du public dans les trains.
hımm, bu biraz sınırlı bir örnek.
C'est un échantillon assez limité.
Şampanya Odası'nı hazırlamamı ister misin?
Mm, je te prépare la Champagne Room?
- Alarmı nasıl ayarlayacağını biliyor musun? - Mm-hmm.
Tu te rappelles comment régler l'alarme sur "sans attente".
- O zaman sadece Tate idi.
Alors il n'y a que Tate. Mm.
Teta dalgaları hızlanmış ki bu uzaylı sinyaline maruz kaldığını gösteriyor.
Mm.
- Bu hayatımızın en güzel tatili olacak. - Hm-mm.
On va passer nos plus belles vacances.
Örneğin, taşıdığınız 9 kalibrelik çukur uçlu mermileri ele alalım.
Prenez, par exemple, les 9 mm que vous portez.
Şey, anlayacağınız, kendisi benden.. - Para mı lazımmış?
Vous voyez, il voulait...
Gel ve yanıma otur... Eskiden onları dinlerken... sanki hepsi yakın arkadaşlarımmış gibi gelirdi.
Quand je les écoutais, j'avais l'impression que c'était mes amis
- Mm. - Bana, aşka inanmadığını mı söylemeye çalışıyorsun, Beckalah?
- Essayes-tu de me dire que tu ne crois pas en l'amour, Beckalah?
Hımm, öyle mi! Batı California'nın bir numaralı latin adamına bakıyorsun, tatlım
Je viens d'étre élu meilleur agent immobilier de Californie.
Desteğin lazımmış. Bu konuda annenin tarafını tuttuğunu düşünüyor. Annenin temelli hastaneye yatırılmasını istiyor.
Il pense que tu prends le parti de ta mère et il a besoin de toi pour la faire interner dans un hôpital.
Bu hukuk firmasından ayrılmanın zamanı geldi galiba.
Mm-mmm. Je pense qu'il est temps pour moi de prendre ma retraite.
Belki bu yüzden, bahar sadece benim yanımdan esip gidiyor benden önce hiçbir varlık yaratılmamıştı ve ben de son varlıktımm
La justice me donne la noblesse. Le pouvoir divin, la sagesse suprême et l'amour originel m'ont créé. Avant moi, rien n'existait, j'ai sauvé l'éternité et je suis éternel.
Kemigin en derin yeri olarak belirlenen kısım 04.mm. İzi kaybedilen, yaşayan kemiklere yapılan saldırının ve zararın boyutunu lazer, açı ile ölçebilir.
Un impact de 3,3 mm de profondeur qui s'estompe jusqu'à 0,04 mm.
Hımm, kurbanın hayatında kesinlikle bir kadın varmış.
La victime avait une femme dans sa vie.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]