O ölmeli traduction Français
63 traduction parallèle
Efendimiz. O ölmeli. Ellerini sürdü.
Il doit mourir, il a posé la main sur vous.
O ölmeli.
Il doit mourir.
- O ölmeli, Bay Thorn!
- Il doit mourir, M. Thorn.
O ölmeli, yoksa asla mutlu olamayız.
C'est pour toi qu'il faut le faire.
Bu sefer o ölmeli.
Il faut qu'il meure, cette fois.
Ondan nefret ediyorum. Dünyadaki insanlardan nefret ediyorum. O ölmeli.
Je le hais, je hais tout le monde, il doit mourir!
O ölmeli!
Il doit mourir!
- O ölmeli!
- ll doit mourir!
O ölmeli!
- ll doit mourir!
O ölmeli.
Il sera mort.
O ölmeli.
Il devrait mourir.
O ölmeli!
Elle doit mourir!
O ölmeli.
Elle doit mourir.
- O ölmeli, Bay Thorn.
Ça suffit. Il doit mourir, Mr Thorn.
Önce o ölmeli.
Il doit mourir le premier.
O ölmeli. O p. ç ölmeli.
Ce bâtard devrait mourir.
O ölmeli.
Elle doit... mourir.
O ölmeli ne o ne yaptı.
O à mourir qu'avez--vous fait cela.
O ölmeli. Eğer Sezar yaşarsa, hepimizin hakkından gelecek.
Il doit mourir S'il reste en vie, César nous baisera tous.
Çok ufak bir şey biliyorum, onu da bir günah çıkarmadan duydum... Ve o sırlar da benimle birlikte ölmeli.
Ce que je sais vient des confessions, et doit mourir avec moi :
O şimdi ölmeli yoksa başaramayız.
Elle doit mourir ou nous aurons échoué.
- O zaman ölmeli.
- Alors il mourra.
O entrikacı çiftçiler ölmeli.
Ces fermiers comploteurs doivent mourir!
Ama o bir samuray ve bir samuray gibi ölmeli.
Mais c'est un samouraï.
Sevinin o insanların öldüğüne, yarın daha fazlasıda ölmeli.
Ne célébrez pas la mort de ces hommes, car d'autres encore mourront demain.
- O bir putperest. İtiraf edip ölmeli. Stearne bunu sağlayacak.
C'est un idolâtre, il avouera et mourra de la main de Stearne.
O çocuk ölmeli.
Ce garçon doit mourir.
Bu yüzden, o ölmeli.
Il veut me séparer de Yaoshi.
O ölmeli.
Il doit mourir comme les autres!
- Bir kısmım seni çok seviyor... ve o kısmım ölmeli. - Söyle. Onun kanı iyi mi?
- Son sang te convient?
Yunanistan ölecekse bir an önce ölmeli! Çünkü can çekişme ne kadar uzarsa ölüm de o kadar acılı olur.
Mais si la Grèce doit mourir qu'elle meure vite... parce que l'agonie est longue et fait beaucoup de bruit.
- Neden o kaybedilmiş bir dava için ölmeli?
Doit-elle mourir pour une cause perdue?
O bir haydut ve bir haydut gibi ölmeli.
C'est un hors-la-loi et elle mourra en hors-la-loi.
Seks yaptı ve ondan önceki bütün sürtükler gibi o da ölmeli.
Et comme toutes les traînées, elle doit mourir.
O halde bu kukla, her kimse, trajik bir şekilde ölmeli bir güneş günü içerisinde!
Alors, ce pion, qui qu'il soit, devra mourir tragiquement, d'en moins d'un jour solaire!
- O halde erkekler ölmeli!
- Ils doivent mourir!
O zaman ölmeli olan.
Oh, alors celui de la passion...
O bir vatan haini, derhal ölmeli.
Il faut l'égorger. C'est un traître.
O benim ellerimde ölmeli.
C'est moi qui dois tuer un tel homme.
O pislik ölmeli.
Cet enfoiré devrait clamser.
O kaltak ölmeli.
Cette putain doit mourir.
O mendebur ölmeli.
Ce salaud devrait mourir!
O da ölmeli. Ama belki Kleopatra... ve onun Antonius'tan olan çocukları kalabilir.
Il devra mourir, mais peut-être que Cléopâtre et ses enfants par Antoine seront épargnés.
Biri ölmeli! O da Bay Fujita.
Il y en aura sûrement un des deux!
İnsanlar ölmeli ki, o kazanan olabilsin.
Les gens devaient mourir pour qu'il joue au vainqueur.
Ölmeyi hak ediyorlar ayrıca o piçleri de ölmeli.
Ils méritent de mourir, avec leur petit bâtard.
- Bilmiyorum.. herneyse o şey ölmeli
Quoi que ce soit, je le veux mort.
O cadı, çok daha önce olması gerektiği gibi ölmeli.
La sorcière doit mourir, comme elle aurait dû l'être depuis longtemps.
- O adam ölmeli.
Il faut qu'il crève.
O adam ölmeli!
Il faut qu'il crève, putain!
Juan, Pedro Luis'e suikast düzenlemiş dediğimde o hâlde ölmeli demiştin.
Quand je t'ai révélé que Juan avait fait assassiner Pedro Luis, tu m'as dit : "Il doit mourir".
ölmelisin 20
ölmeli 22
o olmaz 68
o olmazsa 16
o olmadan 38
o olmasaydı 39
o ölmedi 53
o olmalı 51
o ölmüş 52
o ölmeyecek 18
ölmeli 22
o olmaz 68
o olmazsa 16
o olmadan 38
o olmasaydı 39
o ölmedi 53
o olmalı 51
o ölmüş 52
o ölmeyecek 18