English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ O ] / Oho

Oho traduction Français

62 traduction parallèle
Bej rengi'Volga'yla. Plakası 28-70 OHO.
Une Volga beige, immatriculée 28-70 OGO.
Oho evet, fasulyeyi severim.
- Oh ouais, génial.
Neden bunun içi, oho..
Pourquoi veux-tu...
Onun için iyi!
Oho, tant mieux pour lui!
Çok güzel görünüyorsun!
Oho! Tu es belle, Oli...
Lanet olsun! Oho, iğrenç!
- Bordel de merde!
Oho, iğrenç!
- Dégueulasse.
Oho, kalacağız. Bize güven. Bunu kaçırmayız.
T'en fais pas, on veut pas rater ça.
" Yalan söylemeyi bırak.
"Pas de mensonges? - Oho"
- Oho " " Kötü söz söylemeyi bırak
" Pas de blasphèmes?
" Oho...
" Oho...?
Oho, sen misin Sayın Zakir...
Ah, c'est vous Mr Zakir...
Oho! Baban beni aldatabilir diye milyon yıl önce kiralamıştım onu.
Je l'ai engagé il y a des lustres pour savoir si ton père me trompait.
Bu gücü nereden buldun?
Oho... Qu'est-ce qui t'a rendu plus fort?
OHo, O haklı.Sen bir eşeksin.
Wouah, elle a raison. T'es qu'un con.
Oho, Ama bazı Denver'lı ebeveynlerin seninle aynı görüşte olmadığına eminim ve senin takımın..
Oh, je suis sûr que certains parents de Denver ne seraient pas d'accord avec vous et...
Oho, görünüşe göre burada ağzı bozuk bir ebeveyn daha var.
Oh oh, on dirait qu'il y de la provocation de la part des parents ici.
Oho, hatırlıyor.
Oho, il s'en souvient.
Oho, sen çadırı kurmaya başlamışsın bile.
Tu bandes déjà à moitié.
Oho!
Remporte d'autres affaires et tu pourras t'offrir une voiture du 21e siècle! - Arrête-toi!
Oho! Cougar Club!
Santé!
Oho, sen ne diyorsun?
A votre avis?
Oho, 20 seans geleceksin, diyor.
Il me dit de venir 20 séances...
Vera : "Şampuan şarap kırmızı renk Kloran ama krem olandan değil diğerie ball" - oho!
Véra : "shampooing Vichy contre la chute et l'après-shampooing couleur rouge, pas la crème mais bille"
- Oho...
- Whoa.
Hayır yanlış.
Oho. C'est pas bon.
Ona sormazsam, benden ne yapmamı istediğini bilemem ki. - Öhö!
Sans la consulter, comment savoir ce qu'elle veut que je fasse?
Onu ikna et. Öhö öhö.
Amêne-le-moi.
Dedi ki, " Ben, öhö öhö öhö...
"Je travaille pour"
Öhö-muhafızlar!
Ga-ha-hardes! Gaaaaaarrrdes!
öhö öhö.
Ahem.
- Ödeme gününden nefret ediyorum. - Öhö öhö.
Je hais les jours de paye.
Seni, Yasemin'le Sultan'a göstermek için sabırsızlanıyorum. Öhö, Ali.
Je veux te présenter Jasmine et le Sultan.
Bir şey d - Öhö-öhö.
Je devrais aller me chercher un verre d'eau.
Eğer zıplamanın adını söyleyemezsen zaten kesinlikle zıplayamazsın. Öhö!
Tu ne peux pas bondir le bond si tu ne peux pas dire le nom du bond!
Öhö! Öhö vesaire!
Hum hum, et cetera...
Ben ölmedim!
Whoa! Oho! Whoa.
- Oho "
- Oho "
Öhö. - Teşekkür ederim!
Dr Stein, ligne 325 pour vous.
- Yok - öhö
Yoko.
Öhö, baba?
- Papa?
Öhö! "İyi tavır", unuttun mu?
Tu devais bien te tenir!
Biz sadece... öhö.
Nous sommes juste...
öhö.. Canavarlar için.
Vérifier s'il y a pas de monstres sous mon lit?
Öhö.
Oui, l'eau arrivera...
- Öhö, öhö!
Ça ressemble à ça.
- Öhö!
En tête-à-tête.
Öhö öhö!
Hum!
- Öhö - Linda'nın gözkapağından alınan DNA sonuçları.
Vos résultats ADN pour la paupière de Linda.
Sanırım, öhö öhö, sıkıcı bir soru sordun Leon, ben de sıkıcı bir cevap verdim.
Je crois que, hum, vous avez posé une question chiante, Leon, et j'ai donné une réponse chiante.
Öhö-öhö.
Tousse

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]