Olmadigini traduction Français
331 traduction parallèle
Bir sakincasi olmadigini söylemesi için esini bekliyor.
Il attend qu'elle lui donne son accord.
- Arkadasi olup olmadigini ögren.
Demande-lui si elle a une copine.
Üstelik sadece tavir ve dis görünüm farki olmadigini... anladim.
II ne s'agit pas d'une différence de manières ni de comportement.
Bagirma. Soy rehberim olmadigini bütün mahalleye yayacaksin.
Inutile de le crier sur les toits!
En iyi dostlarim bile soy rehberim olmadigini bilmiyor.
Les gens jaseraient.
Orada olmadigini biliyorum.
Je sais!
Elimizdeki delillere dayanarak... Senatör Smith'in bu topluluga seslenmeye layik olmadigini fark ettik.
Des preuves nous sont parvenues, démontrant que le Sénateur Smith, n'était pas digne de siéger ici.
- Sakin ol. Archer'in karisiyla aranizda bir sey olmadigini söylüyorsan, yalancisin.
Dire qu'y a rien entre vous et la veuve, c'est mentir.
Bir de Bay Gutman diye biri aradi. Ofiste olmadigini söyledim. " Lütfen...
Et un M. Gutman m'a chargée de te dire que le jeune lui a fait la commission.
Böyle olmadigini biliyorsun!
Tu sais que ce n'est pas vrai!
Beni polise teslim etmek için bunun yeterli sebep olmadigini...
Ça n'est pas une raison pour m'envoyer...
Gururu ona, hala sana karºi hislerim olup olmadigini düºündürüyor.
Il se demande si je ressens toujours quelque chose pour toi.
Tuzaginda bir ayi olmadigini görünce çok ºaºiracaktir herhalde.
Et il sera surpris de voir qu'il n'y a pas d'ours dans ce piege.
Ona senin bana göre köle olmadigini, Truva Prensesi olacagini söyleyecegim.
Je dirai que tu n'es plus une esclave... mais la future princesse de Troie.
Oglum, Yunanlilarin hainligi, bunun bir onur savasi olmadigini kanitladi.
Où sont Hector et Andromaque? Lls offrent des lauriers.
Nedenin bu olmadigini saniyorum.
- Ce n'est pas une raison.
Kendine gidecek baska yer olmadigini söyleyip duruyorsun.
Répète-toi sans cesse que tu n'as pas d'autre endroit où aller.
Millet satacak bir bokunun olmadigini asla anlamaz.
Qui aurait cru ça?
Bizimle içki içecek kadar iyi olmadigini düsünüyorsun, degil mi?
Il est trop bien pour boire avec nous?
Kid'in burada olmadigini da herkes biliyor. Onu kimse görmedi.
On sait que personne ne l'a vu nulle part.
Yalnizca, gece boyunca dikkatinizi ceken bir durum olup olmadigini sormak icin gelmistik?
On se demandait juste si vous aviez remarqué des choses suspectes ici cette nuit.
Dert edecek bir sey olmadigini söylüyorum.
Je te disais de pas t'inquiété.
Anlaºilan iºimizin insanlarin yararina olmadigini düºünüyorsunuz.
Notre travail vous semble inutile.
Burada bile savaº olmadigini biliyoruz Binbaºi.
Meme ici, commandant, nous savons que la guerre est terminée.
Benim yasima geldiginde, bu küçük çilginliklar olmasa, sen de bu meslegin, katlanilacak yani olmadigini kesfedeceksin.
Quand tu auras mon âge, tu comprendras que ces petits vices sauvent ce métier.
Ünlü oldugun için, konusmak zorunda olmadigini mi saniyorsun?
Ça te dispense de parler?
Dinlenmeye ihtiyaci olmadigini düsünüyor.
Elle préfère croire qu'elle n'a pas besoin de repos.
Sakin ol... isinde iyi olmadigini söylüyorlar...
Ce que tu peux être mauvaise parfois! Je trouve que tu vas pas très bien. Ton Balzac est une grande idée, Auguste Rodin.
Iris'in aptal olmadigini biliyorsun.
Et tu sais qu'Iris n'est pas stupide.
O zamanlar bile, bazi seylerin dogru olmadigini biliyordum.
Quand bien même, je savais que quelquechose n'allait pas.
ikisini yan yana görürsek, kendisinin Sarili Adam olmadigini kanitlamis olurdu.
Il a bien compris que si on les voyait les deux ça prouverait qu'il n'est pas l'Homme en Jaune.
Dogru bir zaman olmadigini biliyorum Barry.
Je sais que ce n'est pas le bon moment.
Hatta hastanedeki ilk karsilasmamizda bile, Joe bir seylerin dogru olmadigini biliyordu.
Depuis la première nuit à l'hôpital. Joe savait que quelque chose n'allait pas.
Harrison Wells olmadigini biliyoruz.
Nous savons que vous n'êtes pas Harrison Wells.
Bazen insanlar içeride kimse olmadigini gördükleri bir yere girmezler.
Parfois les gens n'osent pas entrer si l'endroit est vide.
Frank, piminin cekili olmadigini iddia ediyor.
Frank a dit que la sécurité était mise.
Nasil olurda Clark Kent'in Superman olmadigini anlamazlar?
Ils n'ont pas vu que Clark Kent était Superman.
Neden her personel sefi... Bunun asilsiz bir tehdit olmadigini düsündürecek bir sebebin yok.
Ce type est plus dangereux que les milliers d'autres qui le menacent?
O ölümcül kursunu yeme cesaretim olup olmadigini sorguladi.
Il m'a demandé si j'aurais eu les couilles de prendre la balle mortelle.
Gidisimin seninle ilgisi olmadigini söylemek istedim.
Je veux juste te dire que mon départ n'a rien à voir avec toi.
Dogru olmadigini söyle.
Dis-moi que c'est pas vrai.
Onun iyi olup olmadigini ögrenmeliyim.
Je veux juste savoir s'il va bien.
Bu konuda tam olarak mutlu olmadigini mi söylüyorsun?
Tu n'es pas vraiment heureux de partir?
Biraz önce tam olarak mutlu olmadigini söyledi.
Il m'a dit qu'il n'était pas vraiment heureux.
Burada kimler var bilmiyorum ama kimin olmadigini söyleyebilirim.
Je ne sais pas qui est là... mais je peux te dire qui n'est pas là, c'est Rachel!
Bazen senin bana hic saygin olmadigini dusunuyorum.
Tu n'as donc aucun respect pour moi?
Saddam, bazen bir insani cok sevebilirsin... ... ama opnun senin icin dogru olmadigini da bilirsin.
Parfois on aime très fort quelqu'un... en sachant qu'il n'est pas pour vous.
Iyi yer isi diye bir sey olmadïgïnï biliyorsun.
Tu sais bien que ça n'existe pas.
QUINN, DIAZ ARAŞTIRMASINDA BİR GELİŞME OLMADIĞINI KABUL ETTİ
RIEN DE NOUVEAU POUR RETROUVER DIAZ, QUINN ADMET
TURTLE BURADA VE BUNUN GERÇEKTEN SEN OLUP OLMADIĞINI BİLMEK İSTİYOR.
TURTLE EST LÀ ET VEUT SAVOIR SI C'EST BIEN TOI.
"KAYALAR HAYKIRDI SAKLANACAK YER OLMADIĞINI"
MELODIE OECUMENIQUE