English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ O ] / Omec

Omec traduction Français

141 traduction parallèle
Bu bir Omec alaşımı.
C'est un alliage Omec.
Tebrikler, kendinize özbeöz bir Omec buldunuz.
Félicitations. Vous avez trouvé une authentique Omec.
Votanlı bir arkadaşım bugün Omec ile ilgili bir hikâye anlattı.
Oui... Une amie votane m'a raconté une histoire sur les Omecs.
Yamyamlar sadece kendi türlerini yerler ama Omec bizleri yemeyi tercih eder.
Les cannibales... mangent ceux de leur espèce, tandis que les Omecs... préféraient nous manger, nous.
76 yılda bir Omec gezegeni aslında buradadır diğer Votan gezegenlerine yaklaşır.
Tous les 76 ans, la planète des Omecs, qui se trouve ici, se rapprochait des autres planètes votanes.
Omec devasa uzay gemileriyle gelirler atalarımızdan binlercesini yanlarına alarak kaybolurlar.
Les Omecs affrétaient des vaisseaux spatiaux géants et ils escamotaient nos ancêtres par milliers.
Hasat edilenler köle olarak tutulurlar ta ki Omec efendileri onlardan sıkılana dek.
Ces "récoltés" restaient esclaves jusqu'à ce que leurs maîtres s'en lassent. Ou qu'ils aient faim?
Omec'e inanmıyorum.
Je crois pas aux Omecs.
Omec'ler tamamen gerçek ve çok tehlikelilerdir.
Les Omecs ont bel et bien existé. Et ils étaient très dangereux.
Başkan babama Omec hakkında bir şey soruyor sonra da NeedWant'da bir tanesi ortaya çıkıyor.
Le maire a questionné mon père sur les Omecs. Et j'en ai vu un dans la rue. Sérieux?
Sen Omec'i gördün mü? Baban ona Omec dediğin için seni dövmemiş miydi?
Ton père t'a frappé quand tu l'as traité d'Omec, non?
Onu neden öldürmedin? O Omec'i?
Vous avez pas tué l'Omec?
Burada kesinlikle bir Omec var.
Y a un Omec là-dedans.
Alsana Omec.
Viens, l'Omec.
Gel buraya küçük Omec.
Viens, petit Omec.
Omec'i öldürün!
Tuez l'Omec!
Seni Omec büyücüsü, zayıfların düşmanı, şeytansın!
Sorcier d'Omec! Massacreur des faibles! Démon!
Bu Omec oğlumu öldürdü!
Cette Olmec a tué mon fils!
Omec fizyolojisine yararlı birçok kullanım şekli vardır.
Nombre de ses applications sont bénéfiques à l'organisme des Omecs.
Tebrikler, kendinize özbeöz bir Omec buldunuz.
Félicitations. Vous vous êtes dégoté un véritable Omec.
Omec'ler artık küçük ırkları öldürmüyor, ama bu seni ilgilendirmez.
Les Omecs ne consomment plus les races inférieures, mais cela ne vous regarde pas.
- Omec dili konuşmak için çok gençsin.
- Vous allez parler Omec.
Çocukken bize anlatılan uyku öncesi hikâyelerde Omec'ler "Muhteşem Büyücüler" olarak anlatılırdı.
Dans les contes de mon enfance, les Omecs étaient connus comme grands enchanteurs.
Efsaneye göre Omec ile karşılaşan bir kız ona delicesine aşık olur Dehşet Hasadı'nda kaybolur ve bir daha geri dönmezmiş.
Selon la légende, si une fille croisait la route d'un Omec, elle tombait follement amoureuse de lui, et disparaissait lors de la Récolte, sans être jamais revue.
Et konusunda uzmanlaşmış bir Omec daha lezzetli şeyler tercih eder sanırım.
En tant que connaisseur de chair, je pense qu'un Omec préfèrerait quelque chose un peu plus goûteux.
- Omec gemilerine ne oldu?
Qu'est-il arrivé aux vaisseaux Omec?
Votanlar Omec'lerin bu cenneti yani dünyayı ellerinden çalacaklarından korktular.
Les Votans avaient peur que les Omecs ne leur volent ce paradis, cette terre.
Sorunsuz çalışan bir Omec savaş gemisi bütün Votan Birliğini yok edebilir.
Un vaisseau de guerre Omec complètement fonctionnel pourrait détruire entièrement le Collectif Votanis.
Gizli bir iğnenin içine doldurdum cinsel ilişki esnasında Omec'e enjekte edeceğim.
J'en remplirai une aiguille cachée et piquerai l'Omec pendant le coït.
Tek bir görevin vardı. Omec'i öldürmek.
Une simple tâche : tuer l'Omec.
Ama Omec öldü mü? Hayır.
- Mais l'Omec est-il mort?
Şimdi büyükbaba Datak'ın dışarı çıkıp o büyücünün beynini uçurması gerekiyor. Böylece büyükannenin kadınlık zaaflarının telafisini sağlayacak.
Et grand-père Datak doit sortir et mettre une balle dans la tête de l'Omec pour compenser la faiblesse féminine de grand-mère.
- Omec'i vurmak aptalca bir plan.
Tirer sur l'Omec est un plan stupide.
Omec'lerin yaşlandıkça güçlendiklerini öğrendim.
J'ai appris que les Omec devienne plus fort en vieillissant.
Sinirli bir Omec'in de yapacağı şey, seni yakalayıp ayaklarından asıp, sırtından ikiye ayırmak olacaktır.
Un Omec irrité te chassera, te pendra par les chevilles, et te séparera de ta colonne vertébrale.
Omec, Nolan ve Irisa'yı kapsülden dışarı çıkarırken bu bağlantıyı kopardı.
L'Omec a rompu le lien lorsqu'il a sorti Nolan et Irisa de la cellule.
Kamplarının üzerinde uçan bir Omec gemisi onları çok korkutur.
La vue d'un vaisseau Omec au dessus du camp serait terrifiant.
Diğer kurtulan Omec'leri bulabilmek için tek umudumuz o gemi.
Notre seul espoir de trouver des Omecs encore en vie est ce vaisseau.
Tek ihtiyacım olan bir Omec dronu.
Tout ce dont j'ai besoin est un drone Omec.
- Bir Omec için.
- La vie d'un Omec.
Bu bir Omec geleneğidir birçok eşe sahip olmak.
Avoir de nombreux partenaires est une tradition chez les Omec...
Omec güzelliği hangimizin yargılandığıyla ölçülür.
La beauté Omec est la mesure à laquelle les autres sont jugés.
Teşekkür ederim, Omec.
Merci Omec.
Sen bir Omec değilsin.
Tu n'est pas une Omec.
Omec artık güvende olduğumuzu söyledi.
L'Omec a dit que nous serions en sécurité maintenant Est-ce vrai?
Omec dostlarımızın sayesinde, madenler yeniden açılıyor. Ve gulanit kolay bir şekilde çıkarılıyor.
Grace à nos amis Omec, les mines sont ouvertes, et la gulanite coule rapidement.
Defiance'da iki Omec var.
Il y a deux Omec à Defiance.
Omec'ler mi?
Les Omec?
Omec mi?
"Omec"?
Omec.
Omec...
Biz Omec'iz.
Nous sommes des Omecs.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]