Ona sordum traduction Français
660 traduction parallèle
Aslında geçen gün, bütün gazeteler bunu yazarken Ona sordum.
J'y ai fait allusion, quand la presse en a parlé. Elle prétend ne rien savoir.
Ona sordum.
Je lui ai demandé.
Eddie Mars'ın adamı değilsin, çünkü ona sordum.
Ni un gars d'Eddie Mars, j'ai demandé.
Ona sordum.Gelecek.
Il vient!
Sahibini tanıyorum ona sordum.
J'ai demandé au propriétaire :
Ona sordum. Bir şey ısırmıştır dedi.
Elle pense avoir été piquée.
Ona sordum. Dedim ki :
Je lui ai demandé :
Ona sordum, endişelenecek bir şey yok Albitan'ın kuryesi.
Je l'ai interrogé et cela ne fait aucun doute : c'est l'un des hommes envoyés par Arbitan.
Ona sordum.
Je lui ai déjà demandé.
- Ona sordum, sana değil.
- C'est à lui que je l'ai demandé!
Sana değil, ona sordum.
C'est à elle que je cause.
Onu Miguel toplamadı. Ev bakıcısının yaptığını sanıyordu, fakat ben ona sordum ve hayır yanıtını aldım.
C'est pas Miguel, ni la gouvernante.
Ona sordum. Ve kabul etti.
Alors, je lui ai demandé... et il est d'accord.
Ona sordum ve o da gösterdi.
Alors... j'allais le trouver et il me montrait.
Benden oda istediđinde... ona adýný sordum ve gözünün içine baktým.
Je l'ai observé quand je lui demandais son nom.
Bu yüzden ona senin eve gelip gelemeyeceğini sordum ve "evet" dedi.
Alors je lui ai demandé si tu pouvais rentrer, et il a dit "Oui".
Araba sesi işitmediğimden ona, nasıl geldiğini sordum. Arabasını yolda bıraktığını söyledi.
Il avait laissé sa voiture sur la route, craignant de nous réveiller.
Biraz bekledim ve ona başlayalım mı diye sordum? Neye başlayalım mı dedi bana.
J'ai dit : "Je peux commencer?" Il a répondu : "Commencer quoi?"
Ben de ona sonra eve gelip gelmeyeceğini sordum.
Tu rentres à la maison, après? Lui :
Ona geçimini neyle karşıladığını sordum ama bana hiç birşey demedi.
Je lui ai demandé plusieurs fois son métier. Il l'a jamais dit.
O bana günümün nasıl geçtiğini sordu ben de ona gününün nasıl geçtiğini sordum.
Nous l'avons fait construire quand ma firme m'a fait partenaire.
Hemen sordum ona, nasıl oldu da bu köyde herkes genç ölürken... sen bu kadar uzun yaşayabildin diye.
Je lui demandai pourquoi tous mourraient si jeunes.
Ona net olarak sordum, o da "hayır" dedi.
Je le lui ai demandé en toute confidence.
Yanında bir adam vardı, Neyse işte... Ona hal hatır sordum.
Elle était accompagnée d'un homme, mais malgré tout... je lui ai posé des questions sur sa vie.
Evet, hatta bunu ona birkaç gün önce sordum.
Oui, je lui en ai parlè il y a deux jours.
Ben ona sadece "telefonunu kullanabilir miyim?" diye sordum?
Je lui ai juste demandé si je pouvais téléphoner.
Ona ne ödüyorum diye sordum?
J'ai dit : "Je le paie combien?"
Ona neden bahsettiğini sordum.
Je lui demande de quoi il parle.
Ona nereye gittiğini sordum. Mahkemede tanıklık ederim.
Je témoignerai volontiers en ta faveur au procès.
Ona özel olarak sordum, o da sana böyle söylememi söyledi.
Je lui ai demandé et il m'a dit de te le dire.
Ona seni sordum.
Je lui ai demandé où tu étais.
Ona sadece bir görevin sonuçlarını sordum.
Non, je posais des questions sur le résultat d'une mission.
Benim için de buna inanmak çok zordu, o yüzden geçen gün ona ne olduğunu sordum.
Moi non plus, je ne comprenais pas. Alors, je lui ai demandé de m'expliquer.
Ona ne iş yaparsın diye sordum.
"Que faites-vous?"
Ona, bunları kimin verdiğini sordum.
Je lui ai demandé qui les lui avait données et elle m'a dit :
Ona düşüncesini sordum.
Je lui ai demandé conseil.
Ona deli demedim, deli olup olmadığını sordum.
Je lui ai seulement posé la question.
Dün gece rüyamda zavallı Judy halamı gördüm, ona piyangoda hangi sayıların çıkacağını sordum.
J'ai rêvé de Tatie et je lui ai demandé un numéro gagnant.
Küçükken ona bebeklerin nereden geldiğini sordum.
C'est ma mère. Quand j'étais gamin, je lui ai demandé d'où venaient les bébés.
Ona "Silahla ne yapacaksın?" diye sordum.
tu vas faire quoi avec ça?
diye sordum ona. Gülümsedi.
Il me sourit.
- Aynı şeyi ben de sordum ona.
C'est ce que je lui ai demandé.
Ona sordum.
- J'ai demandé à Tommy de le faire.
Ona, zehir olup olmadığını sordum.
"C'est du poison?" Je voulus savoir.
Dün gece ona kanıtın, ne olduğunu sordum.
Je lui ai demandé quelle était cette preuve.
Ona beni ne zaman kutudan dışarı bırakacağını sordum.
J'ai demandé s'il comptait me laisser sortir de la boîte.
Ben Amazon lehçelerinde uzman olduğum için ona nereden geldiğini ve kim olduğunu sordum ama ama cevap vermedi.
Moi qui suis spécialiste en dialectes amazoniens, quand je lui ai demandé d'où elle venait et qui elle était, elle ne m'a pas répondu.
Ona nasıl istediğini sordum.
J'ai demandé comment il voulait le faire.
Ona nasıl yapıldığını sordum.
A son retour, je lui ai demandé : "Comment elles sont?"
Ona, herkes bu kadar genç ölmüşken, nasıl olup da bu kadar yaşlandığını sordum.
Je lui demande comment il a pu arriver à ce grand âge alors que tous Ies autres ici sont morts si jeunes.
- Ona sormadım, sana sordum.
- C'est à vous que je parle.
sordum 54
ona sor 138
ona söylemelisin 22
ona söyle 131
ona sordun mu 17
ona söylemedin mi 18
ona sorun 49
ona söyledim 87
ona söyleme 26
ona şüphe yok 27
ona sor 138
ona söylemelisin 22
ona söyle 131
ona sordun mu 17
ona söylemedin mi 18
ona sorun 49
ona söyledim 87
ona söyleme 26
ona şüphe yok 27