Online traduction Français
711 traduction parallèle
Online özel ders izledim.
J'ai regardé un tutoriel sur internet.
Bilgisayardaki resim büyütülmüş, ama orijinaline bakarsak... 22 Kasım 1963.
La photo online est élargie mais si on regarde l'original... 22 Novembre 1963, l'assassinat du Président Kennedy. Regardez.
Tam komplocu bir manyak.
Une conspiration online totalement fantaisiste.
Triax uzaktan kumanda sistemi aktif ve online.
Triax, enclenchez le système de guidage et parez.
Şimdi seni online servise bağlayacağız.
Tu peux te connecter maintenant. Ah?
Online mısın?
Tu es connecté?
America Online, Kanada'nın BM Büyükelçisi Blaine De Castillion'a ait bir yatta Tina Menzhal'in üstsüz güneşlenirken resimlerini yayınlayan izinsiz bir web sitesinde son 24 saatte yarım milyonun üzerinde tıklama olduğunu kaydetti.
AOL a pulvérisé tous les records depuis qu'un site Internet a commencé à diffuser des photos du super-modèle Tina Menzhal se détendant les seins nus à bord du yacht de l'ambassadeur du Canada à l'ONU, Blaine de Castillon,
Ama gerçek hala ortadaydı ve birçok insan bunun farkındaydı... online ya da değil.
Mais les faits demeuraient, plusieurs personnes exploraient tout le temps... en ligne ou non.
Burada hepimiz online'ız.
On est tous en ligne ici.
Dr. Tehlike onun netteki takma adı. Hep aynı şeyleri almaya çalışıyoruz ve sürekli o kazanıyor. Ama artık değişiyor?
Dr Dangereux est son pseudo online, il enchérit toujours sur les mêmes trucs que moi, et il gagne toujours, mais ça va changer.
Hayır, bu özel çevirim içi çağrı cihazı sayesinde.
Non. Parce que j'ai ce beeper spécial online.
Britney Spears'ın sahne ayakkabıları için Dr. Tehlike'yle yaşadığım açık artırma savaşına odaklanmalıyım.
Moi je dois me concentrer sur ma guerre aux enchères online contre Dr Dangereux pour les semelles compensées de Britney Spears.
- Online açık arttırmada işler kızıştı.
Ces enchères online peuvent vraiment mal tourner.
America Online.
America Online.
- diske tkla ve online ol.
- Insérez le C.D., cliquez et vous y ìtes.
Ne? Siz beyler, kredi kartımı online bir hesaptan mı takip ettiniz ya da bunun gibi bir şey mi?
Vous avez retrouvé mon compte Internet grâce à ma carte de crédit?
Kinsey'in online aktiviteleri onun son 3,5 yıldır NID ile bağlantılarını ortaya çıkarıyor.
Ses activités sur lnternet relient Kinsey au nid depuis 18 mois.
Sanırım onu açık tutmanız gerekiyor.
Faites ça online.
odasında, arkadaşlarıyla online müzik dinleyecek çağda, ve erkekler aramaya başladı.
Elle écoute de la musique dans sa chambre... en discutant sur le Net, et des garçons l'appellent.
Ne zaman online olmak isterseniz haberim olsun.
Dites-moi quand vous voulez le lancer.
Sana online dating şey gibi değildi düşündüm.
Je croyais que tu n'aimais pas ces trucs en ligne.
Ben olsaydı Ben, diyelim ki, başladı ve satılan olacak bir online-flört servisi birkaç yıl önce.
Oui, si j'avais lancé puis vendu un service de rencontres en ligne.
Ben online dating mükemmel değil, kabul ediyorum.
Internet, ce n'est pas l'idéal.
- Sistemlerine online bağlıyız şimdi gerçekten neler olup bittiğini anlık olarak takip edeceğiz.
- On se connecte au logiciel et on surveille ce qui se passe sur les quais en temps réel.
Kargoların nasıl indirildiğini online olarak göreceğiz bir açık bulabilirmiyiz diye bakacağız.
On peut voir comment les marchandises sortent des bateaux en temps réel. On peut donc surveiller la contrebande et voir où elle nous conduit.
Resimlerin gece Sparkle Online'a çıkmış.
Elles étaient sur Sparkle Online, hier soir.
Damadım, kablo ve online için çok fazla para harcadı.
Mon beau-fils a beaucoup dépensé avec le câble et Internet.
- Mc Donald's diyor ki ürünler için besin bilgisi online var.
Les infos de McDo sont consultables sur Internet.
Bir online öğretmen! Bu adam çok ünlü.
Ils appellent ça... ça le "MegaStudy", c'est des cours sur ordinateur!
İnternet kumarhaneleri.
Des sites de casino online.
Online Tür biraz deli, onun peşinden gitti gitti.
Il est devenu fou, il l'a pourchassée.
Bir kamera tekrar online.
J'ai une caméra connectée.
Bir kamera daha online durumda.
- J'ai une autre caméra en ligne.
Laura Rowans'ın, Jeremy Davison'la online ilişki yaşadığını düşünüyoruz.
Nous pensons que Laura Rowans avait une liaison avec Jeremy Davison.
İnsanların, kişisel bilgilerini yükleyip online olan arkadaşlarıyla görüştükleri bir web sayfası.
Tu connais "Friendster"? Où les gens créent leurs pages Internet avec des profils pour se connecter avec leur amis en ligne?
Hayır. Online gözükmek için bir sayfa oluşturdu.
Non, elle vient juste de la créer.
Birkaç kez online olarak sitede dolaştım ama kimseye adımı vermedim, resmimi yollamadım.
J'ai... j'ai fait semblant en ligne, d'être en couple. Mais je n'ai jamais donné à quelqu'un mon nom ou ma photo.
Hadi. Online olarak yaptığım şeyleri düzenledim. ve biliyorsun, bu yolda gidersek yaz asla bitmez.
Je pourrai gérer mon portefeuille en ligne et de cette manière l'été durera encore un peu.
bir online fantazi oyununda.
Dans un jeu de rôle online.
Tedarikçinin makinesi online ve kurcalanabilir konumda mı?
Non. Un bon hacker peut y arriver.
"Matrix" internet oyunu.
C'est "The Matrix Online".
Yeni "Matrix" internet oyununu göreceğiz!
On va voir "The Matrix Online".
Online uçak bileti rezervasyonu yapmış.
Elle a réservé un billet d'avion par Internet.
Benim anladığım santraller online durumdayken kimse o çekirdeklere müdahale edemez.
J'ai cru comprendre que personne ne devait les manipuler pendant que les centrales sont en marche?
- Başkan ile birkaç dakika içinde online görüşme yapacakmış ve reaktörler konusunda ne aşamada olduğumuzu bilmek istiyor.
Il va être en direct avec le Président dans quelques minutes et il veut savoir les progrès sur les réacteurs.
Bağlantıda olduğundan ve veri tabanlarının kilitlenmemiş olduğundan emin ol.
Soyez sûr que vous êtes online, et que vos bases de données sont dévérouillées.
Yukarıda, online trafik kontrolü yapıyor.
En haut, il regarde le trafic sur le net.
Neden şu online buluşmayı yapıyorsun ki?
Pourquoi tu es sur ce site de rencontres?
( İlk online çizgi roman )
On a la version de Dr Onsemarre.
Online olduk.
On a un site, des prospectus.
- Eğer bana ihtiyacın olursa, saat 6'da online olacağım.
- Appelle-moi sur la 6.