Onu yere bırak traduction Français
212 traduction parallèle
Kâbus görmektense uyanık kalmak iyidir. - Onu yere bırak.
On n'est jamais assez prudent!
Hayır, o telefonu kullanmasan iyi olur. Onu yere bırakın doktor. Onu ait olduğu yere koyacağım.
Si vous pensez m'attaquer des deux côtés pour que je n'en tue qu'un seul, je vous réserve une bien mauvaise surprise.
- Onu yere bırak ve benimle gel.
Pose ca et viens. D'accord, chef.
Onu yere bırak.
Rangez ça.
Onu yere bırak, rahatla ve postayı bana ver.
Débarrassez-vous, posez ça là, mettez-vous à votre aise, et donnez-moi le courrier, voilà!
Bir şey yapamıyorum. Onu yere bırakıyorum.
Je l'ai laissée choir.
- Onu yere bırakın.
Jessie.
Onu yere bırak Sloth. Bırak. Her şey düzelecek.
Ça va s'arranger, Sloth.
Onu yere bırak.
Pose ça.
Onu yere bırak Homn.
Reposez cela, Homn.
Onu yere bırak.
Immobilisez-le!
Onu yere bırak!
Laissez-la!
Onu yere bırak dedim!
J'ai dit : laissez-la!
Onu yere bırak, Ra's. Hemen!
Reposez-la, Ra's. Maintenant!
- Onu yere bırak Scully!
- Lâchez-la, Scully.
Onu yere bırak! Yardım et!
Pose-le et aide-moi!
Onu yere bırakıyorum.
Je le pose.
Onu yere bırak.
Baisse ça.
Onu yere bırak Melissa.
Posez-le, Melissa.
Onu yere bırak!
Lâchez ça!
Onu yere bırak. Seninle savaşacak değilim.
Repose cette lance, je refuse de me battre.
Onu yere bırak hemen!
Lâchez-le.
Onu yere bırak.
Repose-le à terre.
Onu yere bırak Greenchalk.
Posez-le Greenchalk.
Hemen yere bırak onu!
Pose ça. Pose-le.
- Yere bırak onu!
- Jette-la par terre.
Sizi gideceğiniz yere bırakıp onu üsse geri götüreyim.
Je vais vous déposer, puis je le ramène.
Onu dikkatlice yere bırakın.
Déposez-le avec précaution.
Onu da yere bırak.
Déposez-le à terre.
Bunu bulduğum yere bırakırız onu.
On la mettra où j'ai trouvé ça.
Onu bir yerin 100 mil civarına bırakın o yere yürüyerek gelsin.
Lâchez-le à 150 km de la station et il la retrouvera.
Bir yere kaçmaz. Onu rahat bırak.
Elle va pas se sauver.
Oraya bir yere bırak onu.
Mettez-le là.
Bırak onu yere.
Verse ça par terre.
- Bırak onu! Yere koy!
- Lâche ce putain de revolver!
Onu yere bırakın.
- Désolé.
Bırak onu yere. Acele edin, çabuk.
Eteins-moi ça.
- İstediğin her yere gelirim.Annemin üzerine yemin ederim.Lütfen, sadece bırak onu.
J'irai où tu voudras. Je le jure sur la mémoire de ma mère. Laisse-le vivre.
Onu arabaya atın. Buradan iki gün uzaklıktaki bir yere götürüp bırakın.
Jetez-Ie dans Ie chariot, roulez pendant deux jours et jetez-Ie.
Bırak onu. Yere.
Pose ton révolver.
Bırak onu yere!
- Posez-la par terre.
Onu olduğu yere bırak, yoksa pişman olacaksın!
Tu as intérêt à poser ça, parce que tu vas payer!
Onu bir yere bırakıp seni eve götüreceğim.
On le dépose et je te ramène à la maison.
Yere bırakın onu.
Posez-le!
Bart, bırak onu yere!
Pose ça!
Ters birşey olmadan yere bırak onu.
Pose-le avant qu'il se passe quelque chose.
Bırak onu. Silahı yere bırak.
Lâche ton arme.
Bırak onu yere.
Baisse-le.
Bırakın onu istediği yere götürsün. Sonra geri getirin.
Qu'il emmène ce gosse où il veut, puis ramenez-le moi.
Umarım geldikleri yere geri dönerler ve onu rahat bırakırlar.
Je voudrais qu'ils retournent d'où ils viennent et qu'il le laisse tranquille.
- Çıkar onu ve yere bırak, hemen!
- Pose-le parterre tout de suite!
yere bırak 27
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakın 390
bırakmam 34
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakın 390
bırakmam 34
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırakın geçeyim 78
bırak kalsın 58
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırakın geçeyim 78
bırak kalsın 58