Oogway traduction Français
53 traduction parallèle
Ama Oogway pantolon giymezdi.
Mais Oogway ne portait pas de pantalon.
Usta Ugvey sizi görmek istiyor.
C'est Maître Oogway. Il veut vous voir.
Usta Ugvey Ejderha Savaşçısını seçiyormuş! Hem de bugün!
Maître Oogway va choisir le Dragon Guerrier aujourd'hui!
Bu tarihi bir gün. Değil mi Usta Ugvey?
Maître Oogway.
Evet, Usta Ugvey.
Maître Oogway.
Usta Ugvey şimdi Ejderha Savaşçısı'nı seçecek!
Maître Oogway va maintenant désigner le Dragon Guerrier!
Ugvey'in dediğini duydun.
Oogway a dit que...
Ugvey seni seçmiş olabilir, ama seninle işim bittiğimde, keşke seçmeseydi diyeceksin. Anladın mı?
Oogway t'a choisi et je vais m'occuper de toi mais je te jure que tu vas le regretter.
Ulu Ugvey'in yanıldığını ve Savaşçı olmadığını düşünüyorsan başka.
Sauf si tu penses que Oogway a tort et que tu n'es pas le Guerrier.
Usta Ugvey ne düşünüyordu?
Je ne comprends pas Maître Oogway.
Usta Ugvey gerçekten kung fu bilen birini seçer sanırsın.
Maître Oogway aurait pu choisir quelqu'un qui connaît le kung-fu.
Ejderha Tomarı'nı istedi. Ugvey kalbindeki kötülüğü hissedip onu reddetti.
II voulait Ie Manuscrit mais Oogway a perçu Ia noirceur de son cœur et a refusé.
Usta Ugvey onu durdurabilir!
Maître Oogway peut l'arrêter.
Ugvey yapamaz!
Oogway ne peut pas!
Burası Ugvey'in uyum ve odaklanmanın sırlarını, ortaya çıkardığı yer.
C'est ici que Oogway a percé le mystère de l'harmonie et de la concentration.
Vay canına. Ugvey'in kehaneti gibi.
C'est ce que Oogway avait prédit.
Usta Oogway'in son öğretilerinden birini.
C'est l'un des derniers enseignements de maître Oogway.
- Ben Oogway.
- Je m'appelle Oogway.
- Usta Oogway.
- Maître Oogway.
Ve böylece üçlü zenginliklerine ulaşmak için yollara düştü.
Les trois sont partis avec Oogway chercher les richesses tant désirées.
Peki, Oogway, Plan gibi birşeyimiz var mı?
Oogway, a-t-on un plan?
Oogway! Hayır!
Oogway, non!
Ama Oogway "Yolu unutmayın." dedi.
Mais Oogway a dit de se souvenir du sentier.
Usta Oogwayi!
Maître Oogway!
Oogway'in onlara unutmamasını söylediği yolun... Gong Wu Şehri'ne gittiğini ve de Ustalar Sergisi'nin de burada olacağını görüyor musunuz?
Le sentier indiqué par Oogway a fini par les mener à la ville de Gongmen, où ils ont formé le Conseil des Maîtres.
Usta Oogway.
Maître Oogway.
Üzgünüm Oogway.
Je suis désolé, Oogway.
Sence büyük usta Oogway senin içinde bunu mu gördü?
Tu crois que le grand maître Oogway avait imaginé ça pour toi?
Karşı çıkmama rağmen, Oogway sendeki kudreti gördü, Po.
Oogway a vu quelque chose de grand en toi. Que je n'ai pas vu.
Oogway, otuz yıl boyunca bir mağarada tek başına oturup kendine şu soruyu sordu "kimim ben?" Kimim ben?
Oogway est resté seul dans une caverne pendant 30 ans, se posant une question : "Qui suis-je?" "Qui suis-je?"
Biraz daha kafa karıştırıcı olursan, Oogway'i de geçeceksin.
Sois un peu plus déroutant, et tu seras le prochain Oogway.
Özür dilerim, üzerinize alınmayın usta Oogway, ben sadece...
Désolé, je ne veux pas t'offenser, Maître Oogway.
Duydun mu Oogway?
Tu entends, Oogway?
Tamam, eskiden Oogway ile birlikte çalışırdım.
Je travaillais avec Oogway.
- Ah, usta Oogway, harika bir savaşçıdır.
Oh! Maître Oogway!
- Usta Oogway'in oldukça bilge ve...
Un excellent guerrier. On a entendu parler de lui.
Oogway'in öğrencilerini bulun ve onları bana getirin.
Trouvez les élèves d'Oogway et ramenez-les-moi.
Onlarla işim bittiğinde geriye senin ismini hatırlayan tek bir kişi bile kalmayacak, Oogway.
Quand j'en aurai fini avec eux, Oogway, plus personne ne se souviendra de ton nom.
Bunu Oogway'in kendisi yazmış.
C'est l'écriture d'Oogway.
- Oogway'in kardeşi mi varmış?
Oogway avait un frère?
Baba, Shifu Oogway'in yazdıklarını okurken, sen de duydun.
Papa, tu as entendu Shifu lire le message d'Oogway.
Onunla, Oogway'in bize emanet ettiği bilgelik arasında sadece biz varız.
On est son dernier obstacle vers la connaissance qu'Oogway nous a confiée.
Muhteşem Oogway'in ayaklarının dibinde kıvranıp duruyorsunuz.
À ramper devant Oogway le Magnifique.
Oogway'in anısını yok etmene izin vermem.
Je ne te laisserai pas détruire la mémoire d'Oogway.
Oogway, beni affet.
Oogway, pardonne-moi.
Bu küçük numarayı sana Oogway mi öğretti?
C'est Oogway qui t'a appris ça?
Pekâlâ, Oogway, demek kaderi beni durdurmak olan kişi buydu.
Alors, Oogway, c'est lui qui était destiné à m'arrêter?
Oogway'in chi'ini almam beş yüz yıl sürdü.
Il m'a fallu 500 ans pour prendre le chi d'Oogway.
- Oogway?
Oogway?
- Asıl Oogway'in aklından ne geçiyordu?
À quoi pensait Oogway?
Ne diyorsun, Oogway?
Alors, Oogway?