Orale traduction Français
195 traduction parallèle
Elinde bir tür giriş kodu var. Lehçe. Buna "sözlü gelenek" diyor.
Il a des espèces de mots de passe des dialectes, il appelle ça la tradition orale!
"Oral telafi." Ben böyle adlandırıyorum.
J'appelle ça de la "compensation orale".
Evet, ve gemideki herkes için getirtiyorum.
Oui, et je l'ai commandé par voie orale ou intraveineuse pour tous.
- Özellikle kafatası ve ağız bölgesinde.
- Qu'on examine le crâne et la zone orale.
Eğer Bay McMurphy ilacını ağızdan almak istemiyorsa eminim başka bir şekilde almasının bir yolunu buluruz.
S'il ne veut pas son médicament par voie orale... nous le lui administrerons par une autre voie.
Bu sabah sözlü anlatım çalışması yapıyoruz.
Ce matin, exercice d'expression orale.
Ertesi gün doktor hapları kulağından çıkarırken "Bunlar ağızdan da alınabiliyor" dedi.
Le lendemain, tandis que le médecin tentait de les sortir de ses oreilles... il a dit : "Vous pouvez prendre ces cachets par la voie orale."
Yahu, padişah çocuğu değil ya, senden benden olma.
Orale, c'est pas le petit Jésus, c'estjuste un Indio.
Ön sevişmeye mi, asıl sekse mi?
Faut-il considérer la sexualité orale comme préliminaire?
O kadar az polis ağız temizliğine önem veriyor ki.
Trop de flics urbains négligent leur hygiène orale.
Ölü mumyalama işi, ağızdan ağıza aktarılır.
Les techniques d'embaumement se transmettent de façon orale.
Mesela, oral maddesi pek hoş değil.
Par exemple, la clause orale est un peu désagréable.
Günaydın, toprağım.
Orale, homeboy.
Bir rahat dur, dede!
Orale, grand-père!
Aynı Dünya'daki eski sözlü tarihçiler gibi.
C'était la tradition orale sur Terre.
- Ağızdan almıyorum, izninizle...
Je peux pas les prendre par voie orale.
Simdi de fazladan not için sözlü bir soru.
Pour améliorer la note, une question orale.
Şırıngayı alıp ağzıma sıkabilirler. Su tabancası gibi.
Je peux peut-être... le prendre par voie orale, avec un pistolet à eau.
Ama bu insanların gelenekleri gereği,... dosyalardaki bilgiler 20 kişiye daha ezberletildi.
C'est pourquoi, selon leur tradition orale, il a récité à 20 personnes le contenu de ces fichiers.
- 120 cc ağızdan doz.
- 120 cc par voie orale.
Ama ağızdan antibiyotikle tedavi edilebilirse polis çağırmayalım.
Mais inutile d'appeler la police s'il veut des antibiotiques par voie orale.
Maureen çeneni kapatıp bize katılır mısın?
Maureen, tu suspends ta fixation orale pour te joindre à nous?
Korkarım dersine veda öpücüğü vermelisin.
Vous devez abandonner ce cours d'expression orale, James.
Bu arada sınav hocası olarak Helmer'i ayarladım.
Au fait... J'ai fait en sorte que Helmer soit ton examinateur extérieur pour ton épreuve orale.
Yatıştırıcı gerekirse, Valium, 5 mg., ağızdan.
Si elle a besoin d'un sédatif, Valium, 5 mg, voie orale.
Oral mukosa tamam.
La muqueuse orale est intacte.
Ağızdan tüketim verimsiz.
- L'absorption orale est inefficace.
Bence bu, sözlü geleneğin güzel bir örneğiydi.
Je pense que c'est digne de la tradition orale.
80 miligram Promozine HCI ve altı miligram Sumattrapan ağızdan verildi ; bir miligram Dehydroric-atamine-mezilayte deri altından enjekte edildi.
Ai pris 80 mg de Promozine et 6 mg de Sumattrapan par voie orale et 1 mg de neuroleptiques par voie sous-cutanée.
Onlar ilkeldi, ama sözlü tarihlerinde "Gök yüzünü yakan" olarak adlandırılan güçlü bir maddeden basheder.
Leur tradition orale parlait d'une matière capable d'enflammer le ciel.
- Ama geri döneceğini biliyordum. - Orale.
Je savais que tu reviendrais.
Kız kendinden geçmiş ve sonra adamın evinde ona oral seks yaparken kendine gelmiş.
Elle s'est réveillée chez lui et a reçu les résultats d'une activité sexuelle orale forcée.
Bildiğin gibi, mezuniyet tezimi, sözlü tarihin psikolojideki önemi üzerine yazdım.
J'ai fait ma thèse sur l'importance de la tradition orale en psychologie.
Önden. Arkadan. Ağızdan.
Vaginale, anale, orale ou autre.
Onu ağızdan mı beslediniz, yoksa gastrostomi tüpüyle mi?
L'avez-vous nourri par voie orale ou par sonde gastrique?
Cuma günü bir sözlü sınav var da onun uyumasını çok isterim.
J'ai une interro orale vendredi, ça serait super qu'il n'entende pas son réveil.
Bak - matematik, muhakeme ve sözel notlarım yüksek.
Regardez. En math, en expression orale, mes notes sont excellentes.
Gelecek cumartesi iyi bir sonuç almak için skorumu 60 sayı arttırmam gerekiyordu.
Pour augmenter mon score à l'admission, je dois améliorer de 60 points mon expression orale.
Öğrencilerimizden birisi sadece bizim okulun hitabet yarışmasını kazanmakla kalmayıp Doğu kıyısı okulları arasındaki yarışmayı da kazandı.
L'une de nos élèves a remporté le prix d'Expression Orale de l'école ainsi que celui de toute la Côte Est.
Sophie'nin dikkat çekici oral sunumu dışında.
Si on fait exception de Sophie et sa présentation orale.
- Oral sekse mi zorlanmış?
Pénétration orale forcée?
" Sözlü anlatılara vücudunu diğer boyutlara açılan büyük bir portal olarak kullandığı söyleniyor.
"La tradition orale parle d'un géant dont le corps a servi " de portail pour d'autres dimensions.
Hayatım, gitmeyi istediğim veya olmayı istediğim bir yer yok. Doğum kontrol hapı alıyor musunuz?
Est-ce que vous utilisez une contraception orale?
Punk hareketinin sözlü tarihi. Beğeneceksin.
C'est l'histoire orale du mouvement punk.
Tamam, şey, bir kere buradaki herkes hap sattığını biliyor, ve "oral olarak alma" ve
Eh bien, d'abord, chacun sait que vous vendez des médicaments et vous dites des choses comme "par voie orale"
Yumuşak damak incelemesinde gırtlağa takılmış domuz ürünü görüldü.
L'inspection de l'œsophage montre un dérivé de porc logé dans la capacité orale.
O da sadece cinsel organlara dokunulmadığıydı. Livata da olmuştu.
qu'il ne s'agissait pas que de caresses intimes, mais aussi de sodomie anale et orale.
Ardından gelen 10 haftalık kurs boyunca onu 41 kere daha anal ve oral ilişkiye zorladığımı söylüyor ama hiç kimseye bir şey söylemiyor.
et prétend avoir encore subi 41 tentatives. de sodomie orale et anale en 10 semaines. Et personne n'a rien dit.
abd'den küba'nın işgal edilmeyeceği yönünde sözlü bir garanti aldığını..
Il disait avoir réussi à faire en sorte qu'il n'y ai pas d'invasion. De manière orale.
Enkaralı sözlü tarihine göre, orada geçit yok.
Selon la tradition orale des Enkarans, elle n'a pas de Stargate.
Ve boynundaki, kasıklarındaki, koltuk altlarındaki salgı bezlerin, bariz şekilde şişmiş durumdalar.
Et tu as une candidiasie orale.