Orin traduction Français
131 traduction parallèle
KINUYO TANAKA TEIJI TAKAHASHI
La vieille Orin : TANAKA Kinuyo
# Haberciyi içeriye davet etti # Orin beklentiyle doluydu # Onun oturmasını sabırsızlıkla bekliyordu
Elle le presse d'entrer... mais, même assise, elle a peine à contenir l'excitation de son cœur.
# Tam da Orin sorusunu sorduğunda torunu Kesakichi ona seslendi
Avant qu'il ait pu répondre, surgit Kesakichi, le petit-fils.
# Arka odanın bir köşesinde
La vieille Orin a compté dans le cagibi.
# Arka odanın bir köşesinde # Ninem kendi için 33 adet şeytan dişi buldu
La vieille Orin de La Souche dans un coin du cagibi... elle a compté ses dents, les 33 dents du diable.
Acuze Orin!
É va nous dévorer!
- Acuze Orin!
Vieille démone de La Souche!
Orin!
Voisine!
# Tuzhane sahibi Otori Narayama'ya yolculuğunun gününde
La vieille Orin de la Souche a bien de la chance.
Eşim, Orin.
Ma femme, Orin.
[BİLGİSAYAR] Profesör ve karısı, Orin 7 Gezegeni'ne beş yıl önce gelmiş.
Professeur - et sa femme - atterri - sur Aurin 7 - il y a 5 ans.
Uçağın son pilotu Yüzbaşı Orin Smith şunları söyledi...
Le dernier pilote de l'avion, le capitaine Smith, a déclaré :
Oh, Suzuba, uzun zamandır hiç görüşemedik.
Bonjour, Orin.
Orin anne, bugün buraya gelmemin tek nedeni...
Orin, aujourd'hui, je suis venu... vous parler d'une chose.
Sana gıpta ediyorum.
Orin, je t'envie.
Klanın kötü şansı...
Orin de la Souche...
Büyükanne bundan hoşlanmıyor.
Orin n'aimera pas ça.
Orin bizi bu kutsal buluşmayı... Kutlamak için bir araya getirdi
Orin, vous nous avez préparé... un vrai régal.
Orin!
Orin.
Orin Dennis, matematik ve sosyal bilgiler.
Orin Dennis, maths et sciences sociales.
Orin, Anneler Günü için çocukların saksı tutacağı yapmalarına ne dersin?
Orin, si les élèves faisaient des maniques pour la Fête des Mères?
Orin adında sağır bir adamın anlatacaklarını tercüme edecek.
Elle traduit un appel de ton ami sourd. C'est Orin.
Sarah, Orin ile konuşuyor.
C'est Sarah qui parle à Orin.
Bunu Orin'e tercüme etme.
Non, ne le traduisez pas à Orin.
"Lütfen" diyen Orin.
C'était Orin qui disait s'il te plaît.
Sanırım kendimi dile getirdim Orin'in tercümesini yapan görevli yerine.
J'ai dû avoir l'air de le dire moi-même au lieu de l'assistante du pensionnat qui le dit pour Orin.
Benimle beraber olacak, işini bırakacak, poker oynamayı öğrenecek. Orin'in partisinden ayrılacak, konuşmayı öğrenecek.
Elle sera avec moi, démissionnera, apprendra à jouer au poker, quittera la soirée d'Orin, apprendra à parler.
Seymour bu Orin Scrivello.
Orin Scrivello.
Orvin Scrivello gibi bir sürüngeni hak ediyorum ben.
Je méritais une fripouille comme Orin Scrivello, chirurgien dentiste.
Aynısından.
- Bonjour, Orin.
- Kapayın çenenizi. Orin iyi bir insan.
- Taisez-vous, c'esr une fille bien.
- Orin.
- Orin?
Orin kendisiyle konuşan herkesle konuşur.
- Elle parle à ceux qui lui parlenr.
- Orin Goode'la.
Orin Goode.
Selam, Orin.
- Salur, Orin.
Orin.
Orin.
- Lütfen Orin, üzgünüm.
- Orin, je suis navrée.
Orin, lütfen.
Orin, je t'en prie.
Eğer gelmezsen, gelecek yıl Orin ile evleneceğimi söylemiştim.
J'épousais Orin l'an prochain, si tu n'étais pas rentré.
Bunu ortaya koyduğun için sağol.
Merci, frère Orin.
Belki Bay Orin biliyordur.
M. Orin sait peut-être.
Orin! Burada ne arıyorsun?
Orin, qu'est-ce que tu fais là?
Bilmeyen yalnız sen ve Orin'siniz.
Les seuls à ne pas le savoir, c'est toi et Orin.
Orin'le bir tür anlaşma mı yaptın?
Tu as fait un marché? Avec Orin?
Neler oluyor?
Orin, expliquez-moi.
Bunun yaşadığım en güzel şey olduğunu söylersem, Dave Amca'nın alınacağını sanmam.
Surtout avec des patrons comme Orin Sanderson, et l'oncle Dave Thornton, qui ne m'en voudrait sûrement pas si je disais que ceci est le plus beau de ces rêves.
Evet. Baba, parayı Nakit Transfer Bürosuna, Orin'deki Güney Carolina bürosuna gönder.
Oui... papa, envoie un mandat au Cash-o-gram à Orin, en Caroline du Sud.
Orin bu ağaç evde mi yaşıyor?
Je suis bien chez Orin du lieu dit "la Souche"?
Affedersin, sen Orin misin?
Orin, c'est vous?
Acuze Orin!
Vieille démone, Onibaba!
Orin.
C'est Orin.