Outsiders traduction Français
64 traduction parallèle
Ben sürpriz atlara oynarım.
Je joue les outsiders.
Uzun vadeli yatırımlar umut vadediyor.
Il y a autant d'outsiders qu'on a d'oncles.
Biz mazlumuz.
On est des outsiders.
50,000 dolar Loyola'ya Notre Dame'a karşı ve her hafta için en düşük ihtimal için 5000 dolar.
50 000 pour Loyola contre Notre Dame et 5 000 sur les outsiders de la semaine?
Sayın, hepsi burda.Hiçbirşey, kötü bahisler hariç, huh?
Tout est là. Rien que les outsiders!
Ve pek şansı olmayan biri burada, aslında hiç şansı olmayan, 1'e 25 veren, Pinocchio.
À plus! Voici l'un des outsiders. L'un des gros outsiders à 25 contre 1 est Pinocchio.
Belki bu ikimize de bazı şeyleri görme fırsatı verir.
Ça nous apprendra peut-être à ne pas parier sur les outsiders.
Başka herkes yabancıdır.
Ceux qui viennent de l'extérieur sont tous des outsiders.
Yarışlarda favori olmayanlar kazandı.
Une série de courses a été gagnée par de gros outsiders.
- Outsiders'ı izlemiş miydin?
Tu as vu "Outsiders"?
Listedekilerden biri, uzaktan çekilmiş.
Un de nos outsiders.
"The Outsiders" dan bir sahneye benzedi bu.
J'ai l'impression d'être dans le film Outsiders.
On yaş altı "En İyi Besteci" ödülünü kazanan...
Pour les compositeur outsiders, âgés de dix ans et moins, le gagnant est...
- Sıralamada çok gerideyiz.
- On est outsiders.
Yeraltı pisliklerinin arasındayken bile aykırı tipler olmayı düşünürler.
Dans le milieu, ce sont des outsiders parmi les déchets.
Buradaki insanlar yabancıları sevmez.
Les gens, par ici, n'aiment pas les outsiders.
Yabancılara güvenmezler.
Ils ne font pas confiance outsiders.
Onun tarafını tutan adamı seviyorum.
J'aime les outsiders.
Herkes siyah atları sever ve sende de o karanlık taraf var.
Tout le monde aime les outsiders, et tu es parfait dans ce rôle.
Eğer Amerika seni severse, avucunu yalayan o olur.
L'Amérique adore les outsiders.
Evet ama kazanma şansımız düşük.
Oui, on est les outsiders ;
Dostlarımızdan uzak kaldık.
On a été des outsiders toute notre vie.
Senin küçük bir film dediğin gibi biz de küçük bir markayız.
On est une petite marque. Des outsiders, comme vous.
Zayıfın yanında olmak gibi bir adetim var diyelim.
Disons que j'ai un faible pour les outsiders.
Bütün seyirciler kazanma şansımızın sıfır olduğunu ve Ulusal yarışmaya bile katılabildiğimiz için şanslı olduğumuzu düşünecek.
Mais il n'y a pas une personne à cette audience qui penserai que nous sommes juste des outsiders Qui serait chanceux de participer aux Nationals
Glee kulübü müzikal parçalar söyleyen zayıf bir grup olarak başladı ama şimdi Ulusal yarışmaya katılmak için Chicago'ya gidiyorlar.
le Glee Club a commencé comme des outsiders en chantant dans la salle de chant, et maintenant ils sont en route pour Chicago pour une compétition nationale.
Dışarıdan olanlar, dışarıda kalmaya devam ediyorlar.
Les outsiders reste à l'extérieur.
- Yabancılara yardım etmeyiz.
- On aide pas les outsiders.
Seninle ben aykırı tipleriz.
Nous sommes des outsiders, toi et moi.
Favori olmamamız umurumda değil. O süslü Yarasa Kurtları yenebiliriz.
On est les outsiders, mais on va mettre une raclée à ces frimeurs.
Gelincikler ayakta kaldı ve ikinci raunttalar.
Les outsiders verront donc la deuxième manche.
Rakipleri tüm kalpleriyle oynuyor şampiyon ritmini bulmaya başladı.
Les outsiders ont du répondant, mais les champions trouvent leur rythme.
Amerika, dışarıdan gelenlerle kuruldu.
L'Amérique a été bâtie par des outsiders.
Biliyorsun, dünya her zaman mazlum olanın yanında olur.
Tout le monde adore les outsiders, tu sais, l'escargot?
Acı gerçek şu ki, ezilenler nadiren kazanır.
Mais la triste vérité c'est que les outsiders gagnent pas souvent.
Siz ikiniz yabancısınız.
Vous êtes les outsiders.
Ve biz de yapmalıyız, bu yüzden paçavra - sokak grubunu ayarlayacağım.
Et on devrait faire ça aussi, c'est pourquoi je vais rassembler le groupe d'outsiders le + disparate.
Üniversite kaynaklarını kaybetmek, Hunter'ı Benji gibi dışarıdan çalışmaya teşvik etmiş olaiblir.
Perdre sa rémunération à l'université à pu conduire Hunter à travailler avec des outsiders tout comme Benji.
Biz çok ezik durumdaydık. 44'e 1 kazanma şansımız vardı.
On était les outsiders, à 44 contre 1.
Bu kazananın zaten belli olduğu bir yarış, Avusturalya'nın tarihsel bakımdan Amerika'yı yenmesi hiç mümkün değil.
C'est David contre Goliath alors que les outsiders australiens... se mesurent à la puissance américaine et à l'Histoire.
Galiba... "Dışarıdakiler" zamanında.
Je dirais... à l'époque de "Outsiders".
Kavgacı kazanma şansı az olan takımlar.
Les outsiders.
Ortada tek bir oyun var ve bu oyun da tamamen onların lehine ilerliyor ve kendilerinin dışındakileri asla sırlarına ortak etmeyeceklerdir.
Le seul jeu qui existe est le leur. Ils ne laisseront pas des outsiders partager leurs secrets.
Sana söylediğim gibi The Outsiders'ı yapmalıydık.
On aurait dû faire The Outsiders comme j'avais dit.
Bu kişiler ekonominin merkezindeki dev yalanı gördüler.
Ces outsiders ont vu le mensonge au cœur de l'économie.
Bayanlar ve baylar S.H.I.E.L.D Kartalları ile ezilenlerden oluşan rakip Dilimleyen Pençeler arasındaki bu tarihi eşleşmeye geldiğiniz için size hoş geldiniz demek istiyorum.
Mesdames et messieurs, je veux vous souhaiter la bienvenue à ce match historique entre les Aigles du S.H.I.E.L.D et nous, rivaux et outsiders, les.. Serres.. Tranchantes?
- Onun hakkını veriyorum Tom ama... İkimiz de dışardanız.
- Je le lui accorde, mais nous sommes des outsiders.
Bunu yapan insanlar kendi başlarına çalışıyorlar.
Par des outsiders.
Anlatılan en iyi ezilen kişi hikayesi.
Le plus grand des outsiders.
SG-TÜRK
Saison 5 Épisode 12 Outsiders ( v. 1.00 )
Güzel selam canım Oh, çok şirin gözüküyorsun bizim küçük sporcumuz anne baba hadi ama burada olamazsınız, biliyorsunuz..
Bien! vive LES outsiders! Coucou, tu es trop chou.