Overdose traduction Français
1,423 traduction parallèle
Yüksek doz alıp hergün ölüyorlar.
Des gens meurent d'overdose tous les jours.
İkinci karısı, Myrtle Young, aşırı dozda Fenobarbital almış.
Seconde femme, Myrtle Young, overdose de Phenobarbital.
Polis, Bay Early'nin aşırı dozdan bir gün önce öldüğünü bildirdi.
M. Early serait décédé la veille, apparemment d'une overdose d'héroïne.
Pideler sende kafa yaptı galiba.
Tu dois faire une overdose de naans.
Aşırı Dozdan Ölüm Polis Spenser Partisi'ni Kesiyor
ÉLÈVE MORT D'UNE OVERDOSE
Sadece aşırı dozdu.
J'ai fait une overdose.
Çok kuvvetli, o yüzden abartma kullanırken.
C'est très puissant, alors pas d'overdose.
Aşırı doz.
Overdose.
Öyleyse Serena tüttürmediyse, o kadar ecstasy'i nasıl aldı?
Alors comment Serena a fait une overdose sans en prendre?
diğer model, Serena, aşırı miktarda ecstasy'den öldü.
Un autre mannequin Serena, morte d'une overdose d'ecstasy.
Bu arada, Serena ecstasy karıştırılmış vücut boyasından zehirleniyordu.
De son côté Serena faisait une overdose de peinture à l'ecstasy.
İçindeki uyuşturucu aşırı doza mı neden oldu?
A-t-elle fait une overdose à cause des ballons de drogue qu'elle avait dans son corps?
Evet, cesedi kendim gördüm. Kızınız değil.
Sûement une toxico ayant fait une overdose.
Bankadaki hanım aşırı dozdan öldüğü anda, hemen kafama sıkıverirler.
Quand la femme sera morte d'une overdose, si c'est un bon jour, une balle dans la tête pour moi.
Gerçek şu, Ben Tolliver'ın talimatları üzerine, Bayan Ellsworth'ün aşırı dozdan ölmesini sağlasam, sonra da bana bunu kimin yaptırdığını söylesem, sonra kimi halledecek?
En fait, si sur l'ordre de Tolliver je fournis une overdose dont Mme Ellsworth meurt, comme je peux dire qu'il me l'a ordonné, qui devra-t-il tuer ensuite?
Bu aynı zamanda, uyuşturucuya tekrar başlayacak olursa vücudu uyuşturucuya eskisi gibi tepki vermeyeceği için aşırı dozdan zehirlenmesi anlamına da gelir.
Aussi, si elle en reprend, elle risque de faire une overdose car son corps ne réagira pas.
Evet, daha öncede TJ'deki aşırı dozdan sonra böyle oturup beklemiştik.
On a déjà attendu comme ça une fois, pour une certaine overdose à Tijuana
Burada annesinin aşırı dozdan öldüğü yazıyor.
Il est écrit là que sa mère est morte d'une overdose.
Aşırı doz, uçak kazası, aşırı doz ve düşük dozda eroin.
Overdose, accident d'avion, overdose et underdose.
Bütün uyuşturucuya el konmuşken nasıl fazla doz alabilir?
Comment aurait-il pu faire une overdose si on lui avait tout confisqué?
Eğer biri Bill Kemble'ın yüksek dozdan nasıl öldüğünü sorarsa "Bunun için endişelenme tedarikçiyi bulduk"! diyebiliriz.
Comme ça, si quelqu'un demande comment Bill Kemble est mort d'une overdose, on pourra dire "Peu importe, on a trouvé son fournisseur"!
"Yüksek doz aldı" mı?
Qu'il a fait une overdose?
Hala da öyle olurdu arkadaşım Chuck AD olmasaydı.
J'aurais sûrement continué si mon ami Chuck avait pas fait une overdose.
Bakın. Vahan, kadının aşırı dozla ölebileceğini biliyordur. Çünkü eczacılıkta okuyordu.
Vahan aurait su qu'une overdose la tuerait parce qu'il était étudiant en pharmacie.
Elektrik çarpan hokkabaz, ayak parmağını kesen hasta, gazyağı içen hasta.
- Jongleur électrocuté, - Adolescent, overdose probable. auto-amputation de l'orteil, ingestion de kérosène...
On dakika uzaktalarmış. Ukala bir paramedik. Acil servis onay verdi.
Overdose non réactif à 10 minutes d'ici avec un sauveteur qui a la grosse tête.
19 yaşında erkek. Dar bir yolda bulundu. Muhtemelen aşırı doz vakası.
Homme de 19 ans découvert dans une allée, overdose probable.
Ve ortalıkta sanallık keşleri olacak onları kanepelerinde, aşırı dozdan ölmüş olarak bulacağız.
And there are toxic-dependent from reality? virtual. Li will find dead on the sofa for'overdose'.
Genel olarak mı ölmek yoksa uyuşturucudan ölmek mi?
Death in general or death by overdose?
Sizce aşırı dozda uyuşturucu almış olabilir mi?
Elle a pu faire une overdose?
Aşırı dozda uyuşturucudan ölmemiş.
Elle n'a pas fait une overdose.
Burayı oğlumuz Tom aşırı dozda met alarak ölünce kurmaya karar verdik.
Nous avons créé cet endroit après la mort par overdose de notre fils Tom.
Eğer sen yaptıysan, belki amacın bu değildi. İşte şimdi bunu söylemenin zamanı.
Si vous l'avez fait mourir d'overdose, peut-être sans le vouloir, c'est le moment de le dire.
Yüksek dozda uyuşturucu.
D'une overdose.
- Seni aşırı dozla öldürüyor.
Elle te tue par overdose.
Ben de bir zamanlar yakalanmak ve en iyi arkadaşıma yüksek doz verme arasında bir seçimim olduğunu hatırlıyorum.
Je me souviens d'une fois ou j'ai eu le choix entre me faire arrêter, ou laisser ma meilleure amie faire une overdose. Allez, vas-y, vas-y.
Artık bulmacalarla ilgilenmeyecek.
- Il fera pas une overdose de puzzles.
Dikkatli olun, aşırı doz kullanımı hastanızı geçici olarak felç edecektir.
Attention, une overdose paralyserait momentanément votre patient.
Onu sevdiğini düşünmesini sağladı, ve şimdi haline bak. Aşırı dozda uyuşturucu ve içeride 30 yıl.
Elle a fini avec une overdose et risque 30 ans de taule.
Bakın onun bir bağımlı olduğunu söylemeye çalışıyorlar?
Ils veulent croire à une overdose, OK?
Stork'u bağımlı gibi göstermeye çalıştı!
Il a essayé de faire croire que Stork avait eu une overdose!
Belki de bu size uygun bir sınıf değil.
- victime d'une overdose. - Cette classe ne semble pas vous convenir.
Çünkü bu mahallede her yaştan evsiz ve uyuşturucu bağımlısı kalp krizinden ya da aşırı dozdan ölüyor.
C'est parce que dans le quartier les camés meurt soit d'overdose, d'attaque à tous les âges.
Eğer bebek uyuşturucu etkisindeyse terlemiştir.
Si le bébé avait fait une overdose... elle aurait transpiré.
Evet. O tabelanin onunde cok uzun sure kaldi.
- ouais - elle a fait une overdose juste devant ce panneau
Lenny Bruce yüksek dozda uyuşturucudan ölmeden...
Avant de mourir d'overdose, Lenny Bruce...
Edie başından beri hayatının kısa olacağını anlamış gözüküyordu. O radar ekranındaki ani yanıp sönen ışık gibiydi. Herkesin ayağın yerden keserdi.
Cet automne-la, Edie succomba a une overdose.
Aşırı doz vakası değil bu.
Ce n'est pas une overdose.
Aşırı dozdan?
L'overdose?
- Aşırı doz mu?
- Overdose?
Ceset nerede?
Ou elle a pris la drogue, et a fait une overdose.