Oyster traduction Français
88 traduction parallèle
"Oyster Bay'li Tyson ailesinden Elizabeth Tyson ile."
"L'heureuse élue est Elizabeth Tyson de Oyster Bay Tysons."
Onu şu Oyster Bay'deki Rufe Watries'e satayım diyorum.
Je pensais le vendre à Rufe Watries.
1965 Rolex Oyster Perpetual.
1965, Rolex Oyster à mouvement perpétuel.
Bunlara hayran kalacaksın. İstridye, aşkım.
"Prairie oyster", un cocktail qui te plaira.
Bu prairie istridyesiyle, sizinle evleniyorum.
Muni de ce "prairie oyster" carabiné, je t'épouse.
Bir hafta sonu Oyster Körfezine gittim Fas yönetimi devrilmiş.
Je peux partir en week - end tandis qu'on dépose le sultan
Hiç Blue Oyster Cult bileti var mı?
T'as des places pour Blue Öyster Cult?
Hayır, hiç Blue Oyster Cult biletim yok.
Non, je n'ai rien pour Blue Öyster Cult.
Blue Oyster Barı'nda kavga çıkmış.
Une rixe au Blue Oyster Bar.
M-15, Blue Oyster Barı'nda 41-5 vakası.
M-15, il y a un code 415 au Blue Oyster Bar.
- Blue Oyster mı?
- Le Blue Oyster?
- Blue Oyster Barı...
- Le Blue Oyster Bar est...
Oyster Bay'de bir ev aldım, bilirsin.
J'ai une maison à Oyster Bay.
Hey Art, Oyster Bay'den o serserileri getirmeye devam et de kimse bir sent bahşiş alamasın.
Artie, tu m'amènes que des caves d'Oyster Bay.
Oyster krackerleri.
Et des crackers.
Biliyorsunuz 1973'te KISS, Blue Öyster Cult konserinde ön grup olarak çıkmıştı.
En 73 KISS a fait l'intro pour Blue Oyster Cult et un an plus tard pile,
Bir yıl sonra Blue Öyster Cult, KISS konserinde ön grup olarak çıktı.
Blue Oyster la faisait pour KISS.
Blue Oyster Cult'un Müziğin devrimi olduğunu söylüyordun
C'est pas "Blue Oyster Cult", la musique de la révolution?
45 dakika sonra Ekins Oyster Bar'da buluşalım.
Retrouve-moi au Bistrot de l'Huître dans 45 minutes.
Oyster Bay'e hoşgeldin.
Bienvenue à Oyster Bay. - Merci.
İyi. 20 dakika içinde eczanede buluşalım.
Rendez-vous au drugstore d'Oyster Bay, dans 20 minutes.
Oyster Bay'in en iyi şampanyasından isteyen var mı?
Qui veut, en provenance directe du drugstore... un bon champagne?
Bir tane de Blue Oyster Cult madalyonu kazandım.
Et une médaille Blue Öyster Cult.
Bugün Pam ile Oyster Bay'e yarın da Byrneslarla Miami'ye uçacağız.
Pam et moi, on prend l'avion pour Oyster Bay. De là, on part pour Miami avec les Byrnes demain.
Amerika'yı gezdim. Blue Oyster Cult dinleyerek, ön koltukta ilik gibi seksi bir sarışınla...
Les Trans Am, le groupe Blue Oyster Cult, une blonde sexy aux gros seins dans ma voiture.
Burası eskiden Oyster Adası olarak bilinirdi.
A l'origine, elle s'appelait Oyster Island.
Evet, Blue Oyster Cult'un şarkısı?
Ouais, vous savez, La chanson des Blue Oyster Cult?
Her neyse, çalacağım müzik Blue Oyster Cult'un bir şarkısı.
Bref, c'est une chanson des Blue Oyster Cult.
Erica birkaç istiridyeli içki içti.
Erica a pris des "oyster shooters".
İstiridyeli içkinin içinde ne olduğunu asla tahmin edemezsin.
J'ai bientôt fini avec le bar. Tu ne devineras jamais ce que j'ai trouvé dans cet "oyster shooter".
Onu deniz mahsulleri tezgahında gördünüz. Bulabildiğiniz bütün istiridyeli içkilere ilaç atmışsınız.
Vous l'avez vue au bar, et vous avez dosé tous les oyster shooters que vous avez trouvés.
Kız arkadaşımla tatile çıkıyorum. Ailesinin Oyster Bay'de bir yerleri var.
Je pars avec ma copine chez ses parents à Oyster Bay.
Oyster Bay'e giderken annemlere uğrayabilir miyiz?
On pourrait passer voir mes parents en chemin?
Oyster Bay'de G Ratliff var, ama kayıtlı değil.
J'ai bien un G. Ratcliff à Oyster Bay, mais il est sur liste rouge.
'Blue Oyster Cult'ın logosuydu.
et le logo du groupe'Blue Oyster Cult'.
Anlat bana Craig.'Blue Oyster Cult'ı sever misin?
Dis-moi Craig. tu es fan des'Blue Oyster Cult?
Şuna bak, biri yere "İstiridye Krakerler" den düşürmüş.
Regarde, quelqu'un a perdu un Cracker Oyster.
Bu bir 19 40 yılından kalma bir Rolex, alttan birleştirilmiş 520 Perpetual Oyster.
C'est une 19 40, Rolex 520 Perpetual Oyster a bubble-back.
En sevdiği şarkı, Blue Oyster Cult'tan "Don't Fear the Reaper."
Sa chanson préférée : Don't Fear the Reaper, de Blue Oyster Cult.
Ben oyster demeliyim, ondan hoşlanıyorum.
C'est surtout la nana qui me plaît.
- Oyster Bay, Long Island'da... Bir ankesörlü telefondan birkaç arama yapıldığını tespit ettik..
- Plusieurs coups de fil ont été donnés d'une cabine de Long Island, à Oyster Bay.
Blue Oyster'dan daha güzel değildir.
Pas le Lagon Bleu.
Bu Blue Oyster elimdeki Afgan Kush ile birleşip böyle bir çocukları olmuş.
Imagine du Lagon Bleu croisé avec de l'Afghan Suave. Ils font un gosse.
- Oyster Kart için.
Une Oyster.
- İşte, sorun da bu ya. Oyster Kartımı sadece içinde "S" harfi olan aylarda kullanırım.
C'est un problème car je ne l'utilise que les mois avec un R.
Bu yüzden tek başıma İstiridye Bar'a içmeye gidiyorum.
Alors, je vais aller boire seul à l'Oyster Bar.
Bir Rolex Oyster Perpetual Sea-Dweller 4000.
C'est une Rolex Oyster Perpetual Sea-Dweller 4000.
Blue Oyster barında.
Ça se passe à "L'Huître bleue".
Oyster Perpetual GMT Master. - Gördünüz mü? - Evet, gördük bayım.
Quand on dit qu'un livre est "vrai", ce n'est pas "la vérité" au sens propre.
Evet.
" et toute l'équipe d'Oyster Cove.
Ve Oyster Cove'daki herkese.
" Votre pote,