English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ P ] / Pack

Pack traduction Français

675 traduction parallèle
Ama bu, şirket için altılı paketi çıkarttığımızdan beri yaptığımız en büyük atılım olacak.
C'est peut-être la plus belle affaire pour la compagnie... depuis l'invention du six-pack!
" Altılı paketin de ötesine geçelim.
Dis-lui qu'il faut pas s'arrêter au six-pack.
Neden dokuzlu ya da on ikili olmasın? " de.
Pourquoi pas neuf-pack ou même 12-pack?
Altılı paketin ötesine geçelim.
Nous devons pas nous arrêter au six-pack.
Neden dokuzlu olmasın, ya da on ikili?
Pourquoi pas un neuf-pack ou même un douze-pack?
- Vursana şuna, Pack.
Vas-y, Pack! Merde!
Patlat bir tane Pack!
Vas-y, cogne!
Ben beyaz Fare!
Ici, Raton Laveur. Pack, il est d'accord.
Pack Rat ve White Rat konuşuyor.
Ici, Pack et Raton Laveur. T'es le bienvenu.
Bira çalmaktan tutuklanan zenci çocuğu hatırlıyor musun?
Souvenez-vous de ce petit noirjugé coupable d'avoir volé un pack de bière?
Sarışını gördüğüm an Venedik Kumsalında altı tane bira yuvarlamış halde bekliyordum.
Dans l'attente du coup de dés, plage de Venice avec un pack de six, j'ai décroché le gros lot : Une blonde juteuse.
Kamyonetinde altılı bira paylaştık.
On s'est fait un pack de six à deux dans sa voiture.
O kadınların sana fazla hayran olmalarına izin verme.
Ça m'a coûté 20 $ et un pack de bières pour l'éboueur.
Polis arabasında markete gidip kasiyerden 6 şişe bira mı isteyelim yani?
T'as l'intention d'amener la bagnole de flic à la superette et de demander un pack de 6 au vendeur?
Ben antrenörüm, sen de gelmiş geçmiş en iyi forvetsin.
Je suis l'entraîneur et toi le pack d'avants.
Ben 6'lı bira aldım.
J'ai pris un pack de bières.
Sonra altılı bira aldım ve önceden bildiğim bir yere arabayı sürdüm.
Avec un pack de bières, on est allé dans un coin que je connaissais.
Sadece yukarıdaki biralar var.
On a juste un pack de bières.
Bakkala gidip bana altılık bira al.
Ecoute, fonce à la boutique et ramène-moi un pack de bières.
Canına yandığımın dolabı!
Nom d'un pack de bières!
Buz torbasını sırtına, sıcak su torbasını boynuna bir torba birayı da boğazından aşağıya yerleştirdik.
On lui a mis de la glace sur le dos, une serviette chaude sur le cou et un pack de bière dans la gorge.
Diyelim ki... tüm hayatın boyunca kahvaltıda aynı mısırı gevreğini yesen.
Disons qu'au petit-déjeuner, tu prennes Ie pack variété de KeIIogg's.
Bavulunu toplayıp gitmek isterdin, değil mi?
You'd like to pack up and leave, right?
Bana altı kutu soda verir misin?
Un pack de gazeuse.
Paraşütünü takalım.
Je vais te mettre ton pack.
Git al işte kafana göre...
Prends un pack de six, de l'importée.
# Go home, Kaiser Bill Pack up your guns and beer #
Rentre chez toi, Kaiser Bill Retourne à tes gonzesses et à tes bières
# Pack up your guns and beer Get yourself on out of here #
Remballe tes canons et tes bières Tu ferais bien de déguerpir
# Go home, Kaiser Bill Pack up your guns and beer # #
Rentre chez toi, Kaiser Bill Retourne à tes gonzesses et à tes bières
- Gregory Pack paraşütle... atladığı zaman gerçekten de atlayan o mu sanıyorsun?
Vous croyez que Gregory Peck saute vraiment en parachute?
Ben "Pack Rat" im.
Je suis Pack Rat.
Domates çorbası közlenmiş peynir ve aile boyu Çin yemeğin.
Soupe à la tomate... steaks au fromage, et pack familial de chips.
Sabah çikolatam nerede?
Où est mon Snack Pack?
Çikolata yemeye ihtiyacın yok.
Tu n'as pas besoin de Snack Pack.
Sabahları çikolata yemeyi sevdiğimi biliyorsun.
Tu sais que j'aime le Snack Pack.
Senin çikolatan benim sanıyordum.
Je croyais que j'étais ton Snack Pack.
Bahse varım o yediğin çok iyidir.
Je parie que ce Snack Pack est bon.
Bu ay özel olarak Paskalya orucu paketimiz var.
En offre spéciale, nous avons ce mois-ci le pack de Carême.
Orada bir kutu daha var.
Il y a un autre pack.
Geri dönerken altılı bira da alın.
Ramenez-moi un pack de bières en rentrant.
Yemekhanede bulunan biyo-nöro jellerden birisi patlamış, ama geri kalan sistem, iyi çalışıyor gibi görünüyorlar.
Il y a un pack de gel bioneural de rompu dans le mess. Pourtant, la plupart des systèmes semblent y fonctionner normalement.
Belki de, sentezleyici panelinde bulunan biyo-nöro jel paketlerinden birisinde sorun vardır.
Il y a peut-être un problème avec le pack de gel bioneural.
Jel paketi, hastalık kapmış gibi görünüyor.
On dirait que quelque chose a infecté le pack.
Nörodların yarısı yanmış durumda, ve paketin içerisi bir çeşit mukoza bileşimi ile dolmuş.
La moitié des neurodes sont grillées et le pack est rempli d'une substance.
You take away a man's TV during the heat wave... you might as well pack up the canned goods and just head for the basement.
Si la télé tombe en panne en pleine canicule, c'est la fin des haricots et on peut déclarer forfait.
Bana bir altılı ver ve bir çift paket Skittles.
Donne-moi un pack de six et deux sachets de Skittles.
Eğer bir altılı paket halkası bir balık tutabiliyorsa, bir milyon halkanın, bir milyon balık tutabileceğini keşfettim.
Si un emballage d'un pack de six peut attraper un poisson, un million d'emballages cousus ensemble en attraperont des millions.
Pack miydi?
Pacman!
Birisi ona bir paket versin.
Donnez-lui un pack de départ.
Beslenme paketi!
Snack Pack!
- Altılık bir paket? - Dur.
- Un pack de 6?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]