English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ P ] / Para için

Para için traduction Français

15,809 traduction parallèle
- Para için herkesle hatta kendinizle bile savaşırsınız.
Vous, les gens vont se battre pour de l'argent... tout le monde - Même vous!
Tituşki, yani paralı haydutlar, vicdansız şerefsizler. Kendilerini para için satmışlar.
Les Titushki sont des voyous dénués de dignité ou de conscience, qui se sont vendus pour de l'argent.
Para için değil, şirketteki yerimi belirtmesi açısından bunu söylüyorum.
Pas pour l'argent, mais pour ce qu'il dit de mon rôle dans ce cabinet.
Para için.
L'argent.
Para için.
L'argent?
Para için tabii ki.
Pour l'argent, bien sûr.
- Para için masum insanları öldürüyorsun.
Tu tues des innocents pour du fric.
Ortağın para için iyi ajanları öldürülmeye niyetli bir hain.
Votre partenaire est un traître, prêt à laisser de bons agents mourir pour de l'argent.
Bazı eşyalarının etiketlerini yırtıp, çantanın içine atıyorlar, -... ve nakit para için iade etmeye çalışıyor gibi görünüyorlar.
Ils arrachent les antivols et mettent les articles dans le sac, et demandent le remboursement.
Bu işe para için girmediğin belli.
Ce n'est pas comme si tu le faisais pour l'argent.
Para için döndü ve para gitmişti.
Il est revenu pour l'argent et a vu qu'il avait disparu.
Bay Jacob Marley bunu getirmen için sana para verdi mi?
M. Jacob Marley, a-t-il payé pour ton effort?
Çeçenlere korunma için para ödüyorum.
Je paie la protection des Tchétchènes.
Kan mı, para mı yoksa zevk için mi?
- Pour le sang, l'argent, le plaisir?
Kan mı, para mı yoksa zevk için mi? - İngiltere için Lordum!
Je pourrais envoyer un messager dans le pays, si Dieu le veut...
O şey için bir tomar para verdim.
J'ai beaucoup payé pour ce truc.
Sana risk alman için para veriyoruz.
On te paie pour prendre des risques.
- Teröristlere para sağladığı için!
Il finance des terroristes!
Bizden daha fazla para almak için biraz sıkıştıracaklar ama bu, çok da önemli değil.
Ils vont vouloir nous presser pour plus d'argent, mais ce n'est pas si grave.
Amaca ulaşmak için ne kadar para ve çaba gerekeceği artık önemli değildi.
Peu importaient l'argent et les efforts nécessaires pour atteindre cet objectif.
Tabi böyle düşünürsün, çünkü bu hepimiz için daha fazla para demek.
Évidement, cela voudrait dire plus d'argent pour le reste d'entre nous. Tu plaisantes?
Bunu para kazanmak için yapmamış.
Elle ne s'est jamais fait de l'argent avec ça.
Hedefime yaklaşıyordum ama kredi kartlarımın limitini doldurunca parçalara ödemek için para lazım oldu.
J'étais tout proche, mais après avoir dépassé le plafond de mes cartes de crédits, J'ai eu aussi besoin de monnaie pour tout payer.
O kadar kötüydü ki pas vermeleri için diğer oyunculara para verirdi.
Il était si mauvais qu'il devait payer les autres joueurs pour des passes.
Benim bildiğim ailen her pazar günü buraya gelirdi ve o üniformalar için para bağışlardı çünkü eğitim almak için buraya gelmeni istiyorlardı ve tabi dersleri asmamanı.
Ce que je sais c'est que tes parents venaient ici chaque dimanche et donnaient de l'argent pour payer cet uniforme parce qu'ils voulaient que tu aies une bonne éducation et pas que tu sèches les cours.
Oglu Timothy için para biriktiriyordu.
Sauf pour son fils, Timothy.
Bilgileri Ada'ya göndermesi için bütün kumarhanelerdeki para sayma makinelerine donanım ekledik.
On a équipé chaque machine de monnaie de chaque cage avec un sténopé sans fil découlant directement à Ada.
Ted de şey dedi "Senatör, senden David Williams'ı aramanı ve ona en büyük sırlarını söylemeni ve güvenli tutması için para ödemeni istiyorum"
Ted m'a dit : "Sénateur, appelez David Williams, dites-lui tous vos secrets, puis payez-le pour qu'il les garde en sécurité."
- Sence bunu için para öder miyim?
Et vous pensez vraiment que j'ai besoin de payer pour ça?
Supergirl'ün basın sözcüsü olabilir. Sırf para kazanmak için her şeyin üzerine S damgası basabilir.
Elle pourrait être l'attachée de presse de Supergirl, apposant ce S sur tout pour gagner de l'argent.
Bir yere para bırakmak için geldiğini düşünüyorum.
Je pense que peut-être c'est une question d'argent.
Olay her neyse, bu sahte para cesetler için mıknatıs haline gelmeye başlıyor.
Peut importe ce que c'est, cet argent commence à devenir un aimant à cadavres.
Para yüzünden mi buradayım yoksa evimin önünde vurulan adamlar için mi?
Alors suis-je là pour l'argent... ou les hommes qui ont été tués devant chez moi?
Bugün sahte para umurumuzda değil. Şartlı tahliye ihlalleri de umurumuzda değil... Crane'i anlatmanı ve paranın ne için olduğunu bilmek istiyoruz.
Aujourd'hui, on se fiche du faux argent, on se fiche des violations de conditionnelle... on veut savoir pour Crane et à quoi servait l'argent.
Kendinize biraz para almak için bir fırsat mı gördünüz?
Vu l'opportunité d'avoir vous-même une paie?
Para, kamu varlıkları için.
Pour de l'argent, des intérêts communs.
Para biriktirmek için bir ev paylaşıyoruz.
Partageant une maison pour économiser.
Abby'e para mirası kalmıştı ve Denise onu peşinat olarak kullanması için Abby'e baskı yapmıştı.
Abby avait un héritage que Denise voulait qu'elle utilise comme acompte.
Bağış için biraz para toplayabiliriz diye düşünmüştüm.
Nous pourrions lever des fonds.
Duruşmadan beş kuruş para kazanamadık ama Ramirez ailesi evden atılmadığı için mutluyum.
Même si ce procès n'avait aucun intérêt financier c'est bien de savoir que les Ramirez ont pu garder leur appartement.
Talimatların orada yazıyor, işleri yapabilmen için bir miktar para da tabi.
Tes instructions sont à l'intérieur, avec des fonds pour les accomplir.
Belki de o Dash'i onu kıskandırmak için çağırdı. Ve zengin para babasını kapmak için.
Peut-être qu'elle a invité Dash pour le rendre jaloux, et décrocher un papa plein aux as.
Ödemeyi yapabilmek için para basmış.
Donc il va imprimer de l'argent pour payer la location.
Geçtiğimiz haftaki hizmetlerin için hesabına para çıkarttığımı bilmeni istedim.
Je t'ai viré une commission sur ton compte pour les services rendus cette semaine.
Citadel Değerlendirme Protokollerim rakiplerin önüne geçirebilmesi için Dr. Rathburn'e para lazım.
Dr Rathburn a besoin de fonds pour garder Citadel Assessment Protocols devant ses concurrents.
Oynamak için para ödemen gerek bebek
Tu dois payer pour jouer, bébé.
Bilirsin, para, arabalar, kıyafetler, saatler benim için önemsizdir.
Je ne m'occupes pas trop de l'argent, que ça soit des voitures, des vêtements ou des montres. Je ne...
Katil de onu öldürmesi için para karşılığı tutuldu. Bu işi Boyle ile Harris yönetecek ancak onlara gereken her şekilde yardımcı olmanızı istiyorum.
Boyle et Harris sont lancés dans l'affaire, mais je veux que vous les aidiez s'ils vous le demandent.
İstediği için para gönderiyor.
Il m'envoie de l'argent parce qu'il le veut.
Tiovola, Johan Makinin'e, Ramos adına adam öldürmesi için para yollayan şirket. - Evet.
Tiovola est la compagnie qui avait l'habitude de payer Johan Makinin pour tuer des gens pour Ramos.
Midilli almak için para toplamaya çalışıyorum sadece.
J'essaye de récolter assez d'argent pour acheter un poney.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]