Paula traduction Français
1,675 traduction parallèle
Daha iyi bir fikrim var, Paula.
J'ai une meilleure idée, Paula.
Bugün Paula Cassidy'nin gemisi Körfez'den dönecek.
Le bateau de Paula Cassidy revient du Golfe.
Maço tavır sergileyip sonra da pisleten erkek arkadaşına sadece Paula izleyici kalabilir.
Quoi? Seule Paula peut regarder son copain faire le coq et être en colère.
Paula nasıl?
Comment va Paula?
Christina. Bu Paula, kız arkadaşım.
Christina, je te présente Paula, ma petite amie.
Haydi, Paula! Çık!
Allez, Paula, sors!
O ve Paula güç bela kurtulmuş.
- Lui et Paula s'en sont sortis.
American Idol yarışması gibi, şarkıcılar yerine hemşireler var tabi ayrıca kimin kazanması için oy vermek ve Paula Abdul'un saçma sapan hareketleri de yok.
Une sorte de Nouvelle Star version infirmières. Sans vote par SMS, ni Paula Abdul en juge hystéro.
Hey, Paula seni aradı mı? Bulmaya çalışıyordu.
- Paula cherchait à vous joindre.
Paula ve Carlos onu getiriyor.
Paul et Carlos sont en train de le cueillir.
- Paula Fenway.
Fenway? Paula Fenway.
Yeni işiyle ilgili çok gizemli davranıyordu. Paula da onun maaşını düşük tuttuğundan şüphelendi.
il était très secret à propos de son nouveau travail,... et elle imaginait qu'il gagnait plus.
Baylock'tan sana, Paula ve hayatındaki diğer insanlara anlatman için bir hikâye ayarlamasını söyle.
Demandez à Baylock d'élaborer une histoire pour Paula... et pour le reste des personnes de votre vie.
Paula'ya söyle, ondan iyisini buldum.
Dites à Paula... que je négocierai.
- Ben Paula.
- Paula.
Ama ilk buluşmada seni denize çıkarmam... biraz abartı olur, Paula.
T'emmener au large la 1 re fois serait un peu hardi.
Paula. Çıktım. Öğle yemeği yedik.
On a déjeuné.
Hop, ağır ol biraz Paula.
Doucement, Paula.
Merhaba, Paula. - Merhaba.
Salut, Paula!
Paula, bunlar dostlarım Demo ve Ace.
Mes amis, Demo et l'As.
Bilirsin, herkes çiçek yollar, Paula.
Envoyer des fleurs, c'est commun.
Hadi! Eğil, Paula. Eğil!
Te lève pas!
Paula, neredesin?
T'es où, Paula?
Paula'yı terk mi ediyorsun?
Tu vires Paula?
Anne, baba, bu Paula.
Voici Paula.
Paula, annem, babam, Sue ve Al.
Mes parents, Sue et Al.
Paula bunu nasıl yapıyor?
Comment fait Paula?
Bayan Paula'ya bir şeye ihtiyacı olup olmadığını soralım.
Voyons si Miss Paula veut un truc.
Paula'ya Amy'yi anlattım.
J'ai parlé d'Amy à Paula.
Paula'ya bir şey söylemeyeceğimi... söylemek kendimi kötü hissettirdi... çünkü aldatmak zehir, margarin gibi.
Ça me gêne. Paula pense que je dirai rien. Tromper, c'est du poison, de la margarine.
Annenle baban, evden taşınmanı sağlaması için Paula'yı tuttu.
Tes parents ont engagé Paula pour te séduire et te faire partir.
Paula'ya mı? O profesyonel bir müdahaleci.
"Interventionniste professionnelle".
Paula... seninle geçirdiğim... son birkaç hafta... müthiş... sürprizlerle dolu... eğlenceli... sürprizlerle doluydu.
Ces deux dernières semaines... passées avec toi, ont été... étonnantes, surprenantes, heureuses. Surprenantes.
Paula'nın buraya taşınmasını mı istiyorsun?
Paula va emménager ici?
Anne, baba, Paula'yı seviyorsunuz, o da sizi.
Elle vous plaît. Vous lui plaisez.
Paula'ya sevgilim olması için para vermenize gerek kalmayacak.
Plus besoin de la payer pour sortir avec moi.
Paula, artık benden hoşlanıyormuş gibi davranmana gerek yok.
Tu feras plus semblant de m'aimer.
Tripp, Paula'yı aramalısın.
Tu devrais appeler Paula.
Sadece biraz cesarete ihtiyaçları olurdu. Paula, bu bir son bulmalı.
Faut que ça cesse.
Sonra Bud ve Nev Nestor'la tanıştım, onlar Paula'yla çalışmıştı.
J'ai vu les Nestor. Ils ont travaillé avec Paula.
Paula'yla ilk tanıştığımızda... onu tuttuğumuzda... gitmeni istemiyordum.
Quand on a rencontré Paula, quand on l'a engagée, je te voulais pas dehors.
Paula'ya Tripp'ten çiçek yollarız...
On envoie des fleurs... à Paula, de la part de Tripp.
Tripp'e de Paula'dan çiçek yollarız.
Et... des fleurs à Tripp... de la part de Paula.
Vazoya taş koy da devrilmesin, Paula!
Mets des pierres, que le vase tienne, Paula!
- Bu Paula mı?
C'est elle, Paula?
Adı ne? Paula?
Paula?
Yerime Paula'yı sen götür.
Raccompagne Paula chez elle.
- Paula ile beraberim.
Je suis avec Paula.
Paula mı söyledi bunu? Mümkün değil.
Paula t'a dit ça?
- Jesse ve Paula mı?
Mais tout le monde va bien.
- Evet.
- C'était Jesse et Paula?