Pek iyi hissetmiyorum traduction Français
374 traduction parallèle
Evet, kendimi pek iyi hissetmiyorum.
- Non, je ne suis pas en grande forme.
Pek iyi hissetmiyorum.
Je ne me sens pas très bien.
Kendimi pek iyi hissetmiyorum. Aşağıya inip ilaç içeceğim.
Je ne me sens pas bien, je crois que je vais descendre et prendre un cachet.
Pek iyi hissetmiyorum.
Je ne me sens pas bien
Pek iyi hissetmiyorum, geçici bir şey.
Ce n'est pas la grande forme, mais ça va passer.
Pek iyi hissetmiyorum.
C'est douloureux.
- Kendimi pek iyi hissetmiyorum. - Midem ağrıyor, başım dönüyor...
J'ai mal à l'estomac, des vertiges...
- Kendimi pek iyi hissetmiyorum.
- Je ne me sens pas très bien.
Bugün pek iyi hissetmiyorum. Sanırım, kamarama gitsem iyi olur.
Vous m'excuserez, je ne me sens pas bien.
Eğer bilmek istiyorsan, ben de kendimi pek iyi hissetmiyorum.
Moi non plus, je ne me sens pas bien!
Pek iyi hissetmiyorum.
J'ai un malaise.
Şimdi, biraz dinlenmem gerek. Pek iyi hissetmiyorum kendimi.
Je voudrais me reposer cet après-midi, je ne me sens pas bien.
Pek iyi hissetmiyorum, kalkıyorum izninizle.
- Je vais me retirer.
Ben de kendimi pek iyi hissetmiyorum.
Je ne suis pas brillant non plus.
Fando, pek iyi hissetmiyorum.
Fando, je ne me sens pas bien.
Kendimi pek iyi hissetmiyorum.
Je me sens mal...
Sinirlerim iyice bozuldu kendimi pek iyi hissetmiyorum.
J'ai un rhume. Le nez qui coule- - Je ne me sens pas très bien.
- Kendimi pek iyi hissetmiyorum.
- Je n'ai pas le moral.
Sana bir şey söyleyeceğim. Kendimi pek iyi hissetmiyorum.
Et toi, mon salaud, repasse me voir.
Komutan Powell öldüğünden beridir, kendimi pek iyi hissetmiyorum.
Je n'aime plus descendre depuis la mort du commandant Powell.
Pek iyi hissetmiyorum, izninizi rica edeceğim.
Puis-je aller respirer un peu d'air frais?
- Dinleniyordum, pek iyi hissetmiyorum.
J'étais couchée. Je ne me sens pas très bien.
Kendimi pek iyi hissetmiyorum.
Je ne me sens pas très bien. Je voudrais rentrer à la maison.
- Pek iyi hissetmiyorum!
J'me sens mal!
Hayır, kendimi pek iyi hissetmiyorum.
- Je ne me sens pas très bien.
Pek iyi hissetmiyorum.
Je ne me sens pas bien.
Uyuyamadım çünkü kendimi kendimi pek iyi hissetmiyorum.
J'ai mal dormi parce que... Je ne me sens pas très bien ces jours-ci.
Kendimi pek iyi hissetmiyorum.
Je ne me sens pas bien.
Profesör, kendimi pek iyi hissetmiyorum.
Professeur, je ne me sens pas très bien.
Kendimi pek iyi hissetmiyorum, konuşmam lazım.
Je ne vais pas bien et je dois te parler.
- Anne, kendimi pek iyi hissetmiyorum.
Maman, je me sens pas bien.
- Pek iyi hissetmiyorum.
Je me sens pas bien. Je sais.
Onu sıkmak istemem ve pek iyi hissetmiyorum.
Je ne veux pas la déranger et je ne me sens pas très bien.
Aslına bakarsan şu anda pek iyi hissetmiyorum.
A vrai dire, je me sens pas très en forme en ce moment.
Pek iyi hissetmiyorum.
Je me sens flagada.
Pek iyi hissetmiyorum, Bay Waturi.
Je ne me sens pas très bien, M. Waturi.
Pek iyi hissetmiyorum.
Je ne me sens vraiment pas très bien.
Kendimi pek iyi hissetmiyorum.
Je ne me sens pas très bien.
- Korkarım pek iyi hissetmiyorum.
- Je ne me sens pas très bien.
O tatlıları yediğimden beri, kendimi pek iyi hissetmiyorum.
Je me sens mal depuis que j'ai mangé ces raviolis.
Rocks, kendimi pek iyi hissetmiyorum.
Je ne me sens pas très bien.
Affedersiniz, pek iyi hissetmiyorum.
Excusez-moi, je ne me sens pas bien.
Arnold'a söyleyin bu gün kendimi pek iyi hissetmiyorum.
Dites à Arnold que je n'ai pas le courage.
Pek iyi hissetmiyorum.
- Je ne me sens pas très bien.
Pek iyi hissetmiyorum.
Je ne me sens pas bien du tout.
Bunun hakkında pek de iyi hissetmiyorum.
Je le sens pas.
Bakın, ah,.. ... pek de iyi hissetmiyorum.
Ecoutez, je ne me sens pas très bien.
Kendimi pek iyi hissetmiyorum.
- Pensez-vous!
Kendimi pek iyi hissetmiyorum. - Bağırsaklarım tıkandı.
- Je dois avoir les intestins bloqués.
Hayır. Kendimi pek iyi hissetmiyorum.
Non, je ne me sens pas très en verve ce soir.
Bugün pek iyi hissetmiyorum.
Je ne me sens pas très bien, aujourd'hui.