Pietro traduction Français
335 traduction parallèle
Pietro'nun oradayım. Pietro! - Evet, hemen gel.
Je suis chez Pietro.
Pietro telefon ettiğinde orada olacağız.
- On le saura bientôt. On sera là quand Pietro appellera.
Pietro!
Pietro!
Yine Pietro ile balığa mı gidiyorsun?
Tu vas pêcher avec Pietro encore?
Sam, o benim Pietro değil.
Sam, ce n'est pas mon Pietro.
Pietro o motor için çıldırıyor.
Pietro est fou de ce moteur.
Bu Pietro.
Il y a Pietro.
Don Pietro'yu tanır mısın?
Vous connaissez Don Pietro?
Sana defalarca Remoleto ile oynama demedim mi? Beladan başka bir şey değil o! - Git ve Don Pietro'yu getir.
Je t'ai dit de ne pas rester chez Romoletto!
Don Pietro'nun gelmesi uzun sürmez. Teşekkürler.
Il sera ici très vite.
Don Pietro bitirmeme izin ver. Benimle evimize gelmelisin şimdi. - Önemliymiş.
Laissez-moi finir, vous devez venir tout de suite à la maison.
Don Pietro, lütfen kimseye bir şey deme.
N'en parlez à personne.
Don Pietro'ya gideceğiz ve hepsi bu olacak.
Juste, chez Don Pietro.
Francesco istemiyor ama ona dedim ki ; Don Pietro'nun bizi evlendirmesi, faşist işbirlikçilerin önünde evlenmekten çok daha iyi olur.
Francesco ne voulait pas, mais mieux vaut Don Pietro, qui est des nôtres, plutôt qu'un fasciste à la mairie.
Bu Don Pietro olmalı. Kapıyı açayım.
C'est Don Pietro!
Afedersin, Don Pietro.
Don Pietro.
Hayır, sadece Don Pietro ile konuşmak istemiştim. Yarın evlilikten önce onu görürüm.
Non, c'est Don Pietro, je le verrai demain au mariage.
Don Pietro, size günah çıkarmaya gelmiştim.
Don Pietro, j'étais venue me confesser.
- Don Pietro Pelegrini? - Evet.
Don Pietro?
Anlıyor musun Don Pietro?
Vous ne pouvez pas comprendre.
- İyi akşamlar Pina. - İyi akşamlar Don Pietro.
Il se fait tard, au revoir.
Don Pietro bana Pina'nın kapıyı sana açtığını söyledi.
Pina t'a ouvert?
Don Pietro, Gino ile tanıştı.
Don Pietro a vu Gino.
Don Pietro'nun İtalyan Kültür'den eski dostumuzla buluşmasını umuyoruz.
Don Pietro a-t-il vu le contact?
Don Pietro, tavan arasında bombalarımız var.
Il y a des bombes chen Romoletto!
Don Pietro yanımda. Defol git buradan!
Allez-vous-en tous.
Don Pietro, şununla ona bir tane patlatsan ayılır!
Eh Bien! Quel coup vous lui avez mis!
Yarın, Don Pietro'ya gideceğiz. Bana bir süre manastırda gizlenmeyi önerdi.
Don Pietro m'avait proposé de me cacher.
İyi misin Don Pietro?
Vous aven mal, Don Pietro?
Reva mı bu şimdi Don Pietro?
Pour ce que nous avons à dire!
Bu haksızlık değil mi Don Pietro?
N'est-ce pas?
Don Pietro,
Ecoutez, Don Pietro.
- Şapkan Don Pietro.
Le chapeau, Don Pietro.
Bir seferinde, San Pietro dışında, George ve iki kişi daha bir gözlem noktası kurdular.
Un jour, près de San Pietro... il était établi dans un poste d'observation...
Pietro, ikinci başkan yardımcısı.
Pietro, le second vice-président!
Tony, Pietro.
Hé, Tony! Pietro!
- Pietro.
- Ah, Pietro.
Pietro plağı değiştir, mankafa.
Pietro, change le disque, abruti!
Tony için, Pietro için, dolarların hepsi. Öldüğümde.
À Tony, à Pietro, le moindre dollar... quand je serai mort.
Pietro, mankafa, telefona cevap ver.
Pietro, abruti, va répondre au téléphone.
Pietro, plağı değiştir, mankafa.
Pietro! Change le disque, abruti.
- Bu benim oğlum, Pietro.
C'est mon fils, Pietro!
Pietro karnına fazla darbe aldı.
Pietro en a trop pris dans la panza!
Sanırım zavallı Pietro soyunma odasında kafasına sıkar artık.
Le pauvre Pietro est censé se faire sauter la cervelle dans les vestiaires?
Sen, Joe, Tony, Pietro. Bölünmüş mesuliyet.
Toi, Joe, Tony, Pietro... responsabilité partagée.
Hey, Pietro, yan kapıya.
Pietro.
Don Pietro'yu gidip alman gerek.
Tu vas chez Don Pietro.
- Don Pietro.
Ah!
- Günaydın Don Pietro.
Bonjour, Don Pietro.
Göster gününü, Pietro!
Cogne-le, Pietro!
Pietro?
Pietro?