Pole traduction Français
1,081 traduction parallèle
Dünya küre şeklinde olduğundan, Kuzey Kutbu'ndaki bir nokta Ekvator seviyesindeki iki gözlemci tarafından görülebiliyor,... bunlardan biri dedi ki ;
La terre est sphérique, de sorte que un point au Pole nord puisse être vu par deux observateurs sur l'équateur chacun peut dire, " je regarde directement au nord,
"Biri Kuzey Kutbu'nda, diğeri ise,... Ekvator'da bulunan iki insan düşünün."
" Pensez à deux hommes, sur la terre, un au pole nord, un à l'équateur.
Ekvatordaki kişi kuzey kutbundakinden daha hızlı bir şekilde dünyayı turluyor.
celui de l'équateur tourne plus rapidement que celui du pole nord.
Dünyanın bir tabak gibi dümdüz hale geldiğini hayal etmiş,... merkezde Kuzey Kutbu varken,... Ekvator dış çeper boyunca yer alıyor.
Il a imaginé la terre pressée à plat sur un disque, de sorte que le Pole nord soit au centre, et l'équateur tourne autour sur la circonférence.
O North Pole'nun İmparatoru.
L'Empereur du Pôle Nord.
Eğer benden kuzey kutbuna veya Mendocino tepelerine gitmemi isteseydin, giderdim.
Me demandais d'aller au Pole Nord ou dans ton bled perdu, j'irai.
Dodge Pole. Kahretsin! Geriye bir tek o kaldı zaten.
c'est tout ce qui reste.
Fakat bütün bildiklerin için, avantajlı bir konum icat edebiliyorsun.
Mais tu pourrais bien avoir inventé Pole Position.
- Hayır. Araba yarışındaki sıralaman.
C'est ton meilleur score au Pole Position.
KUZEY KUTBU
POLE NORD
- Onu hemen bırakın Bayan Pole. Hemen.
Posez ça tout de suite.
Buradaki son yarışta yapılan dereceyi yakaladın.
Tu aurais pris la pole dans la dernière course ici.
Rowdy finişi 30 : 25'te aldı.
Rowdy a la pole position avec 30 " 25 au tour.
Komutan Richard E. Byrd'ü Güney kutbundan dönüşünde New York limanında coşkulu bir kalabalık karşıladı.
De retour du pôle Sud, le commandant Richard E.Byrd reçoit un accueil du tonnerre au port de New York.
Bayan Pole...
Mme Pole.
İnsanoğlu sizi, sadece Kuzey Kutbu üzerinde uçan ilk insan olarak değil aynı zamanda oraya gitme cesareti gösteren bir insan olarak da tanıyacak.
Le monde entier vous acclamera pour avoir survolé l'Arctique, mais surtout, pour avoir été le premier à affronter le Pôle Nord.
İnsana kendisini kutup üstünde uçan kaşif gibi hissetiriyor.
On se sent explorateur, en train de survoler le pôle.
İklim uzmanlarına göre bunun nedeni... güney kutup buzullarından gelen... olağandışı bir düşük basınç- -
Pour les météorologistes, la situation serait due à une basse pression qui vient du pôle Nord...
Bana köye gidip bir domuz yakalamamı söylediler.
Il m'a été ordonné de partir chercher un cochon au pôle Nord
Bay Triletsky için araştırılan domuz.
Celui qu'on a envoyé chercher au Pôle nord. Le porc de M. Triletski.
Ama ondan memnunum ve minnettarım çünkü gördüğün gibi, ben de onun alanıyla ilgileniyorum...
Mais il m'aime bien car nous avons le même pôle d'intérêt.
Kuzey Kutbu mu? Sen Kuzey Kutbundan mısın?
Tu viens du Pôle Nord?
Aslında Kuzey Kutbu'ndan gelmiş. Onu Eskimolar yetiştirmiş.
Elle vient du Pôle Nord, elle a été élevée par des Esquimaux.
Kuzey Kutbu. Evet.
Le Pôle Nord.
Kuzey Kutbu, İstlanda ve Volvo.
Oui. Le Pôle Nord, Eastland et Volvo.
Yerden, bir fırından çıkar gibi, dumanlar yükseliyor...
"un souffle qui s'élève de terre comme la fumée d'un pôle?"
Beni Kuzey Kutbuna bırakacak.
Il m'a emmené au pôle Nord pour me l'annoncer!
Toy Town'a, lgloo City'ye, Kuzey Kutbu'na veya her neresiyse oraya dönmüştü.
Il s'était barré vers Joujouville... ou le Pôle Nord, enfin, là où il va en général.
Kuzey ve güney kutuplarında değişiklik olmamasını isteriz.
Nous ne réclamons pas de changement au pôle nord ni au pôle sud.
Sana borçluyum tamam, ama Kuzey Kutbu " ndayız.
Je suis votre débiteur mais on est au Pôle Nord!
Güney kutbunda.
Bon, au Pôle Sud.
"Bir zamanlar çok kuzeyde bir ülke vardı kuzey kutbundan daha kuzeyde".
"Ll était une fois, dans un pays tellement au nord " qu'il était plus au nord que le pôle Nord. "
Onun okula gidiş hazırlığını gören okyanusun dibine dalmaya gidiyorlar sanabilirdi.
Partir pour l'école était pire qu'une expédition au Pôle Nord.
- Noel Baba ile Kuzey Kutbu'nda.
Au Pôle Nord, avec le Père Noël.
Kutba doğru ileri!
Jusqu'au pôle.
- Kuzey rotasını seçmezsen tabii.
- Tu es sérieux? A moins que tu ne passes par le pôle.
Burası kuzey kutup.
Voici le pôle Nord.
Herkes Kuzey kutbunu kullan diyordu.
Ils disaient tous de l'installer au Pôle Nord.
Manyetik kutup hala kuzeyi gösteriyor, ama sular aksi yönde akıyor.
Le pôle Nord est toujours à sa place, mais l'eau tourne dans le mauvais sens.
Güney manzarası olan oda Kuzey Kutbu'ndadır. Yani kutup ayısı!
Une pièce ne donnant qu'au sud est au pôle Nord.
Uh-oh, Serinliyor, Sıfırın altı, dondurucu
Tu refroidis. Ça gèle. C'est le pôle nord.
'Sıska'bize Kuzey Kutbundan yaklaşarak aldatma uygular diye.
Au cas où Bona voudrait ruser en attaquant par le Pôle Nord.
Hayır, gerçek Noel baba hayatta ve iyi. Ayrıca kuzey kutbunda yaşıyor.
Lui, il est vivant et vit au Pôle Nord.
Onun için Kuzey kutbuna geri gitmem gerek Dancer ve Prancer ve Donald, Goofy ile.
C'est pourquoi je dois retourner au Pôle Nord avec Danseur et Joueur... et Donald et Goofy.
Bu yüzden buradayız, Kevin. 20 metron uzakta.
L'accord final, Kevin, vingt métrons vers le pôle.
Bu herifi yok etmek istiyorsanız. Kutup'ta yapın. Ayrıca, siz haklıydınız.
Si vous flanquez ce gros étron dans les chiottes... faites ça au-dessus du Pôle!
Orion'daki İkizlerevi yıldızı Kuzey Gök Kutbuyla aynı hizada olmalı.
Bételgeuse dans Orion doit être alignée avec le pôle nord céleste.
Potemkin'de bir Yüzbaşı iken, kriz durumunda bulduğu çözüm, tüm gücü kapatıp... bir gezegenin manyetik kutbu üzerine yatıp, rakibinin algılayıcılarını şaşırtmaktı.
En tant que lieutenant à bord du Potemkin, sa solution dans une crise consista à arrêter les moteurs et à se tenir au-dessus du pôle magnétique d'une planète. L'adversaire fut incapable de le détecter.
1931'de Kuzey Kutbu'ndan Alman uçuşunun anısına hazırlanan bir seri. "Polarfart".
J'ai trouvé la série allemande, survol du pôle Nord, de 1931... Polarfahrt!
- Kuzey kutbuna?
- Au Pôle nord?
- Ne? Gezegenin manyetik kutbunda durması algılayıcılarımızı şaşırtacaktır.
S'il est à l'aplomb du pôle, le champ magnétique brouille nos détecteurs.