Production traduction Français
2,266 traduction parallèle
Bu nedenle bu Kongre'den bana pazar-tabanlı karbon kirleticileri için tavanlar belirleyen ve daha çok yenilenebilir enerji üretimini destekleyen yasa tasarıları göndermesini istiyorum
Donc je vous demande de faire des lois qui placent des limites, régulées par les marchés, sur les rejets de CO2 qui pousseront à la production d'énergie renouvelable en Amérique.
Lşınların sıcaklığı nektar üretimini artırır ve bu polen taşıyıcıları çeker.
La chaleur de ses rayons accélère la production de nectar, ce qui attire les pollinisateurs.
Setin geri kalan kısımları ise maviyle kaplanıyor,... bu sayede orijinal çekim sonradan üzerine eklenebilecek.
Un écran bleu recouvre le moindre centimètre du plateau pour que l'arrière-plan soit ajouté en post-production.
Joseph Stalin, Amerikalilar için simdi "Joe Amca" dir. Ve ingilizler için ise, "tatli ihtiyar Joe".
Dans cet hiver de 1942,... dans leurs ateliers glacés,... les femmes ont froid,... elles ont faim,... elles meurent d'épuisement, mais la production industrielle..
Ama sen şirketi genişletmenin yalnızca seri üretim olduğunu düşünüyorsun.
Mais vous ne pensez qu'à la production massive pour développer la compagnie.
Gaz değişimi deneyi, Mars'tan alınan toprak örneklerinin inkübasyonu sırasında üretilen ya da salınan karbondioksit, nitrojen, metan hidrojen ve oksijen değerlerini ölçüyor.
L'expérience sur les échanges gazeux permet de mesurer la production ou la consommation de CO2, de nitrogène, de méthane, d'hydrogène et d'oxygène au cours de l'incubation de l'échantillon de sol martien.
SOVYETLER NÜKLEER BAŞLIK ÜRETİMİNİ ARTTIRDI Laurie?
L'URSS accélère sa production d'ogives
Bak. 2 gün içinde seri üretime geçiyoruz.
Regardez. Nous entrons dans une production à grande échelle dans deux jours.
Hakiki bir işitsel olay.
Une authentique production sonore.
Bellagio'daydık ve çok büyük bir yapımdı.
Nous étions au Bellagio, et c'était une grosse production.
Prodüksiyon toplantısı?
De production?
Yeni Iberia'da çekilen film'e, para yatırmış bir grup yatırımcıdan, biriyim.
je fais partie d'un groupe d'investisseurs qui ont mis de l'argent dans une production de cinéma ici à New Iberia.
Büyük olasılıkla,.. ¶... bir lisenin sahneye koyduğu en iyi Oz Büyücüsü.
Peut-être même la meilleure production du Magicien réalisée par une école secondaire.
Ünlü bir yayın yönetmenidir.
Elle est connue dans la production.
Filmin prodüksiyon direktörü bendim. Laboratuara ve ekipmana ulaşacak tek kişiydim.
J'étais la directrice de production, la seule à avoir accès au matériel.
Ayak izi, sadece bu şehirdeki lsaacson Ortopedi Kurumu'nun ayakkabılarına uyuyor. "
La bande de roulement est une exclusivité pour la production de chaussures par l'Institut orthopédique Isaacson établi ici en la ville. "
İşlem nerede yapılacak?
Où se trouve la production?
Büyük bir yapım değil.
Ce n'est pas une grosse production.
Prodüksiyon ona ait. Bu fırsatı kaçıramam.
Il finance toute la production, j'allais pas dire non.
Doğanın savaşından, kıtlık ve ölümden bu yana en değerli şey irdeleyebilme yetimiz, yani hayvanlardan üstün olarak, sadece kabullenmiyoruz.
" Le résultat direct de cette guerre de la nature, qui se traduit par la famine et par la mort, est donc le fait le plus admirable que nous puissions concevoir, à savoir : la production des animaux supérieurs.
Şu Kaliforniya'daki enerji şirketi ile ilgili kurduğun rüya var ya...
Ton rêve de production d'énergie en Californie...
Üretimden değil ya da yakın uzak Amerikan halkının ihtiyaçları ile ilgili bir şeyden değil.
Pas de la production, ni de quoi que ce soit qui concerne les besoins de la population.
Üretim, güvenlik masrafları her şeyin fiyatı yükseldi.
J'ai dû tout augmenter : la production, la sécurité, les prix.
Kimse yıllarca milyonlarca dolar kaybettiren ve sanayideki en yüksek işçi maliyetlerine sahip Gloucester Gemi Yapım'ı istemedi.
Personne ne voulait investir dans les chantiers navaux. Surtout après des dizaines de milliards de $ de pertes. Les plus grands coûts de production dans le domaine des transports.
Tanık beyanınızda, Bay Malik Bay Marks'ın haşhaş dağıtması için Afganistan'da imalathaneler kurmayı öneren sizsiniz. Doğru mu?
Dans votre déposition, vous avez dit que vous étiez responsable de la production afghane de haschich qui était distribuée par M. Marks.
Bir Ken Waterstone yapımı.
Il s'agit d'une production de Ken Waterstone!
Cennetin kapıları açılmış...
Une production de Ken Waterstone! C'est le paradis qui s'est ouvert!
Bazı hesap hataları yapmış olabilirim.
Parés pour le combat. J'ai fait quelques erreurs de calcul et je suis passé trop vite à la production.
Rita Labelle Cohen'in Son Yapımında
RITA LABELLE DANS UNE PRODUCTION COHEN
Bazı iyimser varsayımlarda bulunmuşsun. Enzimin tedariki konusunda.
Vous avez un peu surestimé notre production d'enzyme.
Bildiğin üzere de enzim tedarikimiz çok az.
Et notre production initiale sera limitée.
Kaç inek ayağı kırıldığı için her şey durduruluyor?
Combien de vaches se cassent une jambe ou bloquent la production?
- Mark Zuckerberg yapımıdır diyor.
"Une production Mark Zuckerberg."
Böylece pat diye karsima Maincoon Production cikti..
Puis Main Cum Productions a surgi.
Bu da pinealin, doğal olarak oluşan mistik durumlarla bağlantıIı olduğu teorime çok uyuyordu.
Je pensais que ce ne serait pas absurde de supposer le rapport entre la glande pinéale et la production de DMT dans laquelle est inscrit dans ma théorie que la glande pinéale est en quelque sorte relié avec les états mystiques spontanées.
Üretim ya da tüketimle ilgisi olmayan herhangi bir bilinç durumu bugün toplumda küçük görülmektedir. Tabii ki sarhoşluğu kabul ediyoruz.
Tout autre type de conscience qui n'est pas liée avec la production de la consommation de biens matériels est stigmatisée dans notre société aujourd'hui.
Kahvenin tohumu olduğunu biliyor muydun? Meyvesini alman 5 yıl süreceğini biliyor muydun?
Saviez-vous que lorsque le café est cultivé, il faut cinq ans pour la production de fruits pour la consommation?
Tanrı aşkına! Bizim hatta çalışmak için bir sınavdan geçmeniz gerek.
Mon Dieu, vous devez subir un examen pour entrer sur la ligne de production
İşçi Partisi, sendikalarla olan yakın ilişkisini imalat sanayisini geliştirmek için harekete geçirecek, böylelikle hem işçiye, hem de işverene daha iyi hizmet edecekti.
Que le parti ouvrier allait utiliser ses bonnes relations avec les syndicats Pour développer l'industrie de la production afin de mieux servir l'employeur et l'employé
Binlercesi kişi işten çıkarılmış, grev yüzünden işler sekteye uğramış üretim neredeyse durmuş vaziyette. İhracattan kazanılacak milyonlarca pound kaybedildi.
Avec des milliers au chômage la poursuite de la grève et l'arrêt de la production pratiquement ll y a des pertes de millions de livres dans les demandes d'exportation
Yeni format konusunda gecikiyoruz.
Et on est en retard pour la production du format spécial.
Amcam Irv, bir TV prodüksiyonunda iş teklif etti.
mon oncle Irv m'a offert un travail dans une production télé.
Çıkış gücü düşüyor ama hala hareket edebiliyor olacağız.
Réduction de la production mais nous pouvons encore manœuvrer.
Asya'da üretim, Avrupa'ya dağıtım.
Production en Asie, distribution en Europe.
Bu senin de teorin olmalı. Film yapımının peşinden gidiyorsun.
Ce doit être la tienne, à te voir suivre cette production.
"Antonius ve Kleopatra" ama halk tiyatrosu tarzı.
Ce n'est qu'une production de quartier.
Üretime engel olmaktan daha fazlasını yapmalıyız.
Il faudra faire plus que perturber la production.
Seri üretime geçmişler.
Ils sont prêts pour la production de masse.
Hesaplamalarıma göre, Her ünite, anlaştığımız gibi, fakat bir farkla... 220... Euro!
En plus, et, selon mes calculs, on aurait, avec une production supérieure à un million, du reste, comme j'ai discuté avec Monsieur Raúl, bien que d'une façon... un coût de production par unité dans l'ordre de 212 euros.
'Savas Suçu'yla yargilanip, üçü ölüm cezasina çarptirildi.
Roosevelt donne comme objectif la production de 60 000 avions,... 75 000 tanks et 10 millions de tonnes de bateaux.
Koş o şımarık, popülist...
Alors vas-y! À cette production populiste et sirupeuse de cet enfoiré de Ken Waterstone avec ses pseudo pièces bourgeoises de merde! Cours!