Quoi traduction Français
548,753 traduction parallèle
- Yarı Philadelphia'lı da neyin nesi?
- Ça veut dire quoi ça?
Bu da ne?
C'est quoi?
Ne?
Quoi?
Ne var biliyor musun?
Vous savez quoi?
♪ Ya... ♪ Ne?
Est-ce q... Quoi?
Bize düşünecek çok şey sundunuz.
Vous nous avez donné de quoi penser.
Sahte Kadın Soygunu da neyin nesi?
C'est quoi l'Opération Fausse Agre...
- Ne?
- Quoi?
Ne var biliyor musunuz, beyler. Neden o LaCoursiere şişesini açıp detayları şekillendirmiyoruz?
Vous savez quoi, messieurs, ouvrons cette bouteille de LaCoursiere et parlons des détails.
Ne yapacağımı bilemedim.
J'ignorais quoi faire.
Teddy ve yarışma ile ilgili ne söylüyordun?
Vous disiez quoi à propos de Teddy et de ce concours?
Hatta neden bahsettiğimizi bile hatırlamıyorum.
Je ne me souviens même plus de quoi on parlais.
Ama ne?
Mais quoi?
Bak, ne için lazım olduğunu bilmeden Jackie'ye para vermiyoruz.
Nous n'allons pas donner de l'argent à Jackie Sauf si nous savons de quoi il s'agit.
- Bu ne demek?
- C'est quoi?
Ceplerine her şeyi koyabilirsin ve kimse kontrol etmez.
Tu peux mettre n'importe quoi dans leurs poches, et personne ne vérifiera.
- Bunu hissetmiştim.
- Vous savez quoi?
- Dur, ne?
- Quoi?
Her neyse, Emily tebrikler.
Quoi qu'il en soit Emily, félicitation.
Ne anlatıyorsun?
De quoi tu parles?
Ne oldu sana?
Il t'es arrivé quoi?
Uyandım artık, evet, yani... Bunu hallettikten sonra biz biraz yeşil içecek alırız ve... şey... ne düşünüyorsun?
Je suis devenu conscient, donc... si on allait faire un tour après prendre des smoothies verts... mais toi t'en penses quoi...
Sence şu anda ne yapıyordur?
Tu penses qu'il fait quoi là tout de suite?
Neyi, eğer miğferini giyip ona karanlık taraf demezsem şeyini kaldıramadığını mı?
Quoi, qu'il ne savait pas la lever avant que je ne porte son casque et l'appelle Dark Side?
Bu kızarıklık nedir?
C'est quoi, ces boutons?
Kızarıklık, şişlikler, başka ne var?
Boutons, bosses, quoi d'autre?
Hayır.
Quoi?
Çocuk ko... Ne?
Des maris quoi?
Ben bunu ne yapacağım Russ?
Je suis censée faire quoi, Russ?
Bil bakalım.
Et tu sais quoi?
Meyveye benzeyen şeyler nedir?
C'est quoi, le truc en forme de fruit?
Neye?
À quoi?
Biliyor musun?
Vous savez quoi?
Keyfini çıkarıp çıkarmamamın ne önemi var?
Ça change quoi que je sois contente?
Başka?
Quoi d'autre?
Ne olmuş ona?
Quoi, Lisa Williams?
Teklifimiz, belirlenmiş tarih itibarıyla geçerli seçmen sunamayan iki eyalette yeni bir seçim yapılması.
Une nouvelle élection dans les deux États qui n'ont pas fourni assez de grands électeurs. - Quoi?
Bu durumda ben ne olacağım Alex?
Et moi, je fais quoi dans cette histoire?
Ya Meclis'te oylama yapmazsak?
Si on ne gagne pas, on fait quoi?
Ne istiyorsun?
Vous voulez quoi?
Bu ne işime yarayacak?
Ça m'avancera à quoi?
Siz ne okuyorsunuz?
Vous lisez quoi?
Ne yapmalıyız?
On fait quoi?
Ne yaptın?
Tu as fait quoi?
Ne yaparsam yapayım beni başından beri istemiyorlardı!
Ils n'ont jamais voulu de moi, quoi que je fasse.
Şimdi ne yapacağım?
Je fais quoi maintenant?
Şu anda neye odaklanıyorsun? Petrov.
- Sur quoi vous concentrez-vous?
Ne zamanı?
De quoi?
O nedir?
C'est quoi?
Ne parçacığı?
De quoi?
- Ne istiyorsun?
Quoi?