Raglan traduction Français
87 traduction parallèle
Dr. Raglan geldiğiniz için hepinize teşekkür ediyor.
Le Dr Raglan vous remercie de votre présence.
Bu adam, Raglan tam bir fırsatçı.
Ce Raglan se borne à exploiter les émotions.
Şu Raglan'ı arayıp onunla iş biriliği yapacaksın.
Appelez ce Raglan et tâchez d'être irréprochable.
İspatlayacak kadar araştırabilirsem Raglan'ın tehlikeli bir dolandırıcı olduğu ve Somafree'nin delilerle dolu olduğunu ispatlayacağım...
Si je dégote assez de témoignages pour prouver que Raglan est un dangereux escroc, que Somalibre grouille de cinglés, que ce n'est pas la place d'une gamine...
Biliyorsun. Dr. Raglan'a ulaşmaya çalıştım.
J'essayais de joindre le Dr Raglan.
Sizin avukatınız da Raglan'a karşı bir dava hazırlamıyor mu?
Votre avocat monte aussi un dossier contre Raglan?
Karım hala Raglan'la terapide.
Ma femme est toujours en thérapie chez lui.
Bu Raglan.
C'est Raglan.
Bunun için Raglan'ı mı suçluyorsunuz?
Vous en rendez Raglan responsable?
Bunu Raglan yaptı.
C'est lui qui a fait ça.
Raglan bedenimi bana karşı kışkırttı.
Raglan a encouragé mon organisme à se révolter contre moi.
Öyleyse avukatınız bunun sorumlusunun Raglan olduğunu kanıtlayabilecek?
Votre avocat pense pouvoir prouver la responsabilité de Raglan?
Sen cahil bir orospu çocuğusun, Dr. Raglan.
Dr Raglan, vous êtes un incapable et un salaud.
Dr. Raglan piçi de yapmak istemiyor.
Et ce salaud de Dr Raglan ne veut plus.
Kimse bunu Dr. Raglan gibi yapamaz.
Et puis, personne ne pourrait le faire aussi bien que le Dr Raglan.
Dr. Raglan kendisine alıştığımı biliyor ama umursamıyor.
Le Dr Raglan sait que je suis accro à lui et il s'en fiche.
Sen ve Raglan oldukça yakındınız.
Raglan et vous sembliez très proches. Que s'est-il passé?
Dr. Raglan karınla yalnız kalmak istiyor.
Le Dr Raglan veut être seul avec votre femme.
Raglan büyük bir işe bulaştı.
Raglan touche au but, à la révélation.
Raglan, sana güvenmiyorum.
Je n'ai pas confiance en vous.
" Polis, Elondria Hotel'in suitinde 26 yaşındaki Woodrow Raglan'ın cesedini buldu.
La police a trouvé le corps de Woodrow Raglan, 26 ans, dans une suite de l'hôtel Elondria.
Grant kaçtıktan sonra. bir kedi buradan kayboldu. Raglan çiftliği.
Après la fuite de Grant, un chat a disparu à cet endroit, le ranch des Raglan.
Ben Dedektif John Raglan.
Ici John Raglan.
Sizi hatırlıyorum, Dedektif Raglan.
Je me souviens, inspecteur Raglan.
Raglan'ı öldüren adamı nasıl yakalarım diye düşünmek yerine O'nun bana ölmeden önce anlatacağı şey neydi diye düşünüyorsun.
Vous vous demandez ce que Raglan allait vous dire, et pas comment serrer le tueur.
Efendim, Raglan öldürüldü çünkü bana annemin davasıyla ilgili bir şey anlatacaktı.
On l'a tué parce qu'il allait me dire quelque chose sur le meurtre de ma mère.
Ryan bahse girerim, Raglan'ın katili O'nu buraya kadar takip etmiştir...
Le meurtrier a dû le suivre jusqu'ici.
Gary McCallister... Raglan's akademiden eski sınıf arkadaşı.
Gary McAllister, son copain de l'académie.
Raglan bize 19 yıl önce yaşanan bir şeyi anlatmaya başlıyordu.
Raglan allait nous parler d'un événement vieux de 19 ans.
John Raglan'ı en son ne zaman gördünüz?
- Quand avez-vous vu John Raglan? - Il y a huit jours.
Raglan siz mesleğe başladığınızda emekli olmuştu.
Raglan était retraité à vos débuts.
Raglan üzerinde çalıştığım eski bir davada bana yardım ediyordu.
Il m'aidait pour une affaire classée sur laquelle je bosse.
Bak, Raglan bu davanın 19 yıl önce yaptığı bir şeyle ilgisinin olduğunu düşünüyordu.
Il semblait penser que mon affaire était liée à des faits vieux de 19 ans.
John Raglan bir melek değildi, ve New York o zamanlar daha farklı bir şehirdi, ve size burada anlatmaya çalıştığım şey, ve yumuşak kalplilik dışarıda işe yaramıyordu.
John Raglan n'était pas un saint et New York était bien différent à cette époque. Je peux vous assurer qu'il fallait pas faire semblant.
Raglan'ın hatırasını lekelemeye çalışmıyorum. O'nun katilini bulmaya çalışıyorum.
Je ne veux pas salir la mémoire de Raglan, je veux trouver son meurtrier.
Raglan'a o adama bulaşmamasını söyledim.
Je lui avais dit de ne pas s'acoquiner avec ce mec.
Raglan at yarışı oynamayı severdi.
Raglan jouait aux courses.
19, 20 yıl önce o dönemler Raglan'ın şansı kötü gidiyordu ve paraya sıkışmıştı.
Il y a 19 ou 20 ans, il a eu une période de déveine.
Raglan Cinayet Masasında dört sene çalıştı.
Raglan a été à la Criminelle pendant quatre ans.
O zaman Simmons, Coonan'ı tuttu,... annen de dahil, hepsini öldürmesi için ve eski arkadaşı Raglan'a cinayeti çete saldırısı gibi göstermesi için para ödediler.
Simmons engage Coonan pour les tuer, eux et votre mère, et paye son vieil ami Raglan pour mettre les meurtres sur le dos des gangs.
Raglan bu suikasttaki rolünü açıklamakla tehdit edene kadar, ve Simmons O'nu susturdu.
Quand Raglan menace de révéler son rôle, Simmons le fait taire.
John Raglan'la ne tip bir ilişkin vardı?
Quels étaient vos rapports avec l'inspecteur Raglan?
Ve sen köpeğin cinayet dedektifi John Raglan'a bunların üstünü kapattırdın.
Et vous avez fait enterrer l'affaire par votre laquais, John Raglan.
Elimizde O'nu Raglan'ın veya annenin cinayetine bağlayabilecek hiçbir şey yok.
Rien ne le relie au meurtre de Raglan ou de votre mère.
Şu andan itibaren, Raglan cinayeti soruşturmasını siz yürüteceksiniz
À partir de maintenant, vous reprenez l'affaire Raglan.
Diyor ki ben ikinizi de trafik bölümüne yollamadan önce, kıçınızı kaldırıp gidin ve Raglan'ın cinayetini çözün
- Et aussi, bougez d'ici et résolvez cette affaire avant de finir à la circulation.
Montgomery bizi Raglan cinayetinden aldı.
Montgomery nous a retiré l'affaire Raglan.
Raglan'ın cinayetinden beri senin üzerinde çalışıyormuş.
Il vous suit depuis le meurtre de Ragan.
Dr. Raglan?
Dr Raglan?
Dedektif Raglan'ı bizi beklerken bulduğumuzdan beri.
Ça fait dix ans qu'en rentrant, on a trouvé l'inspecteur Raglan à notre porte.
Raglan dulmuş.
Raglan était veuf.