English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ R ] / Rail

Rail traduction Français

382 traduction parallèle
[Man # 3] Bir direk getirin!
- Allez chercher un rail! - Tiens.
İşte. işte bir direk Şu çekici bana ver.
Un rail. Donne ce marteau.
Tarpon Springs otoyolundaki refüj kaza sonucu kırılmış.
Rail de sécurité défoncé sur la déviation.
Demiryolu çalışmayacak.
Le rail ne bouge pas.
Demiryolunun olmadığı yerde herzaman birkaç budala bulunur.
Il y aura toujours un crétin pour en trouver là où le rail ne passe pas.
- Yeniden demiryolunda mı çalışacaksın?
- Tu travailles de nouveau pour le rail?
- Ve o seni demiryolu yanında korur.
- Ça te permet de suivre le rail.
Sana sormayı unuttular, yeniden demiryolunda çalışmak istermiydin?
Ils ont oublié de te demander si tu voulais retravailler pour le rail. Serais-tu intéressé?
Biz de öyle. Ama demiryolu ödemelerini öğrendi...
Il a appris que la paie arrivait par le rail
Bilmek isteyeceğini sanıyorum, ben demiryoluna geri döndüm.
Je voulais te dire que je travaille de nouveau pour le rail.
Yarışın ödülü ; fazladan konulan her bir mil ray için, sonsuz parsellere sahip olmaktı.
Le prix de la course était la terre, immense, pour chaque km de rail posé.
Sarti.
Sa Ferrari est allée se fracasser contre le rail gauche, a rebondi et a frappé le rail droit avant de partir en flammes. C'est Sarti.
Demiryolu raylarında yürüyerek eğitim alamazsın.
Tu t'instruiras pas en marchant sur un rail.
Acil durum fitili el ile ateşlenebilir, şurada, rayın yanında.
Une Mche de secours peut tre allume la Main... l-bas, prs du rail.
Sonra burada kornişler var, o konuda şanslıyız.
Puis on a le rail là-haut, ce qui est plutôt une chance.
Ben demiryolu mühendisini bekliyorum.
J'attends l'ingénieur qui supervise la construction du rail.
Kulaklarım tıkanmış olmalı.
Sur le Nord Rail. Ils croyaient t'avoir!
Ayağım raylarda.
J'ai un pied sur le rail.
Soldan, üçüncü rayı takip edin. Soldan.
Sur votre gauche, attention au troisième rail.
Bunları demiryoluna koy ama, Ben dönene kadar fitili ateşleme.
Nous allons faire sauter un rail. Ne l'allumez pas avant mon retour.
Kızılderililere söyle, demiryolunu Tamir etsinler.
Dites aux Indiens de remplacer le rail par un de ceux à l'arrière.
Biz şu raylar üzerinde terk edildik.
Il ne reste plus un rail.
Top serbest ve oluğa girdi.
La balle roule jusqu'au rail central.
Elini o oluğa çok çabuk sokma.
Mettez pas la main dans le rail central trop vite.
Rayın üstüne koyun ve kesin.
- Posez-les sur le rail et coupez-les.
Wyoming, Devil's Tower'da tehlikeli kimyevi gaz yüklü bir tren raydan çıktı ve demiryolu tarihindeki en geniş tahliyeye yol açtı.
A Devil's Tower, dans le Wyoming... un train chargé d'un produit dangereux a déraillé... provoquant un exode massif de population... ce qui soulève la controverse des transports par rail.
Acıyı yoketsin diye minik bir fırt
Juste un petit rail contre la douleur!
MTA bunu reddetti ve dediler ki, hayır, eğer oraya köpek koyarsak, köpekler üçüncü raya kadar gidebilir.
La MTA a refusé et ils ont dit, "Non, si on met un chien dans le dépot, il marchera sur le rail électrique".
"Eğer onların üçüncü raya kadar gidebileceklerini düşünüyorsan, köpek için iki çit inşa edersin ve bu iki çit insanları korur ve köpekte böylece üçüncü raya ulaşamamış olur."
"Si vous pensez que le chien marchera sur ce rail, alors construisez 2 barrières et laissez le chien au milieu des deux, les gens resteront dehors et le chien ne marchera pas sur le rail."
Biliyor çünkü bir keresinde adamın biri iddia üzerine dilini raylara değdirmiş ve sonra dilini raylardan kurtarması için itfaiye çağırmışlar.
Si, il a vu un type qui avait parié de coller sa langue sur un rail. Et c'est les pompiers qui l'ont décollée car lui, il pouvait pas.
Çocuk raylara yattı ve kulağını dayadı böylece trenin ne zaman geleceğini duyabilecekti.
Alors, le garçon a posé l'oreille sur le rail... pour entendre si le train arrivait.
" Upuzun bir burun yaptı ona.
Made him a snout as long as a rail.
Çizgi boyunca ayak genişliği kadar dümdüz kazmamız grekiyor.
Il faut un rail de 30cm depuis cette ligne.
Ayrıca arkaya iki tane treni kaçırmaya niyetli kişiyi de almışsın.
Vous avez aussi fait monter deux pirates du rail.
Senin kullanabildiğin arabalar da var, şu trenler hariç.
On conduit les voitures, mais elles sont sur un rail.
Rayların arası hoşuna mı gidiyor?
Ça te plaît d'être dans le rail?
Maalesef ilk anda sirenini duyamadım ama neyse ki polis arabaları artık darbe koruyucular var da beni nazikçe yol kenarından parmaklıklara itti.
J'ai pas pu entendre sa sirène, au début, mais heureusement, les flics ont d'énormes pare-chocs, et il a pu me pousser contre le rail de sécurité.
Bunu nasıl başarmış!
- Il a réussi à se fixer sur le rail.
Sana da bir tane hazırlayayım.
Je te prépare un rail. Assieds-toi.
"Ön tarafa bir menteşe takalım ki içeri garaj uzaktan kumandası ile girebileyim."
"On pourrait mettre le devant sur un rail comme un garage électronique."
Virajlarda raydan çıkma ihtimali var mı?
- Est-ce que le rail peut s'écrouler?
Demek ki, "mono" demek "tek" demek. ... ve "ray" demek "ray" demek.
Donc, mono veut dire "un" et rail veut dire "rail".
Raydan çıkma olasığı var mı?
Est-ce que le rail peut s'écrouler?
Metro çalışanları üçüncü demiryolunu kapattılar.
Le gars du métro a coupé le rail électrique.
Şu demiryolu işçilerinin sendikası.
C'est le syndicat des travailleurs du rail.
Kayıtsız telepatlara yardım için kurulan yeraltı şebekesinden haberdarız.
On sait qu'il y a un rail souterrain qui aide les télépathes clandestins.
Her yılanın bir başı vardır ama nerede?
II doit y avoir une zone centrale pour le rail souterrain. Où est-elle?
[Woman]
- Voilà un rail.
... tekrar vapurla Hong Kong'a.
L'Inde par le rail, puis Hong-Kong.
Demiryolu mühendisi misin?
- Vous êtes du rail?
Rayları kullanıyor!
Restons à distance du rail.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]